Darwinistlerin Açıklayamadıkları Kambriyen Dönemi ile İlgili Eski İddialar Gündemde Tutulmaya Çalışılıyor

Bilim Teknik dergisinin Ocak 2007 tarihli sayısında “Darwin”in Sorusuna Yanıt Geldi” başlıklı bir yazı yayınlandı. Olağanüstü bir canlı çeşitliliğinin aniden yeryüzünde görüldüğü Kambriyen patlamasına evrimciler tarafından bir açıklama getirilmiş gibi sunulan bu haberde, söz konusu patlama ile ilgili eski bir Darwinist iddia tekrar ediliyor ve bu iddiaya hiçbir bilimsel delil getirilmiyordu.

Kambriyen patlaması, yaklaşık 530 milyon yıl önce gerçekleşen ve günümüz filumları da dahil olmak üzere yaklaşık 50 filumun aniden fosil kayıtlarında görüldüğü bir biyolojik patlamadır. (Filum: Canlıların sistematik sınıflandırmalarında, alemden sonra gelen ikinci büyük kategoridir. Şu an yeryüzünde 35 filuma ait canlı yaşamaktadır). Kambriyen döneminden hemen önce, yeryüzünde yalnızca tek hücreli canlılar ya da çeşitli uzuvlara sahip olmayan, yürüme, görme gibi yetenekleri bulunmayan az sayıda çok hücreliler yaşamaktadır. Günümüzden yaklaşık 530 milyon yıl önceye ait fosil kayıtlarında karşılaşılan canlılar ise, mükemmel yapıdaki petek gözler de dahil olmak üzere komplekslik bakımından günümüzden farksız yapıları barındırmaktadır. Konuyla ilgili detaylı bilgileri buradan okuyabilirsiniz.

Bilim Teknik dergisinde yer alan iddia, Darwin”den beri açıklamasız kalınmış olan ve tanınmış evrimci Stephen J. Gould”un “yaşamın tarihindeki en dikkate değer ve şaşırtıcı olay” olarak nitelendirdiği Kambriyen patlamasının, buzul çağından hemen sonra atmosferdeki oksijenin ani artışı sonucunda oluştuğu yönündedir. Yeni bir buluş gibi sunulan, masalsı bir anlatımla dile getirilen ve hiçbir bilimsel delille desteklenmeyen söz konusu iddia aslında oldukça eski bir iddiadır ve geçersizliği defalarca kanıtlanmıştır. Konuyla ilgili detaylı bilgileri  http://www.harunyahya.org/evrim/kambriyen/darwinin_
anlayamadigi_kambriyen_06.html
linkinden edinebilirsiniz.

Darwinistlerin bu olağanüstü canlı çeşitliliğine yapmaya çalıştıkları tek açıklama, oksijen seviyesindeki hayali artıştır. Oysa bu olağanüstü biyolojik patlamada Darwinistlerin açıklamaları gereken birbirinden farklı anatomik yapılar, mükemmel yapısı ile göz, yürümeyi ve algılamayı sağlayan uzuvlar, mükemmel solunum, sindirim ve dolaşım sistemleri, olağanüstü yapısı ile birbirinden farklı canlılara ait beyin gibi kompleks organlar vardır. Kambriyen patlaması, günümüzde var olandan daha fazla filumu barındırdığından, canlıların tümü birbiriyle Darwinistler tarafından bile evrimsel bir bağ kurulamayacak kadar farklı özellikler göstermektedirler. Fakat bu noktaya gelene kadar, evrimcilerin Kambriyen dönemine ait tek hücreli bir canlının nasıl türediğine dair açıklama getirmeleri gerekmektedir. Burada şunu hatırlatmak gerekir ki, Darwinistler henüz tek bir hücrenin kendi kendine oluşumuna dahi açıklama getirememişlerdir.

Şu bir gerçektir ki, dünya tarihi boyunca oksijen, evrim teorisi savunucularının istedikleri zaman istedikleri miktarda ortaya çıkmış olsa da, bu durum yine onlara herhangi bir şey kazandırmayacaktır. Yaşam için tüm olanaklar sağlansa, hatta yaşamın temelini oluşturan tüm elementler, amino asitler de dahil olmak üzere bir araya getirilse, bunlara istenildiği miktarda ve istenildiği hızda oksijen tatbik edilse, yine yaşamın varlığına dair hiçbir şey elde edemeyeceklerdir. Tek bir protein oluşturamayacaklar, var olan tek bir hücreyi bir başka hücreye dönüştüremeyeceklerdir. Dolayısıyla, evrimcilerin, Dünya tarihinin bir anında yeryüzünde ani gaz değişiklikleri olduğu iddiaları, sadece bir göz boyamadan ibarettir. Zaman kazanma çabası, toplumu oyalama tekniğidir. Bu konuda yeterli bilgiye sahip olmayan insanları, yaşamın çeşitlenmesi için oksijen miktarının ani artması gibi bir sebebin yeterli olacağına inandırma gayretidir. Ancak Darwinistlerin unutmamaları gereken önemli bir nokta vardır: İnsanlar bilinçlendikçe, bilimsel gerçeklerin farkına vardıkça, bu tip oyalamalar hiçbir işe yaramamaktadır. İnsanlar, tüm canlı varlıkların Yüce Allah”ın eşsiz birer eseri olduğunu görmekte ve bilimsel gerçekler bunu her geçen gün onaylamaktadır. Ve evrimciler bilmelidirler ki, günümüzde bu bilinçlenme çok daha hızlı bir şekilde artmaktadır.

Sonuç:

Fosil kayıtları, Darwin”e mutluluktan çok hüzün getirdi. Hiçbir şey onu, neredeyse tüm kompleks dizaynların ortaya çıktığı Kambriyen patlamasından daha çok rahatsız etmedi.1

Yukarıdaki itirafı yapan Stephen J. Gould, Darwinistlerin açmazda kaldıkları en büyük gerçeklerden bir tanesini bu şekilde vurgulamaktadır. Kambriyen patlaması nedeniyle Darwinistlerin karşı karşıya olduğu çaresizlik bu kadar açıkken, Bilim ve Teknik dergisinin konuyla ilgili eski iddiaları gündeme getirmesi ve bunu evrimciler açısından çözümlenmiş bir konuymuş gibi göstermeye çalışması sonuçsuz bir çabadır. Bilim ve Teknik dergisine açık gerçekler karşısında Darwinist propagandaların hiçbir şey ifade etmeyeceğini hatırlatıyor ve okuyucularını bilimsel gerçekler ışığında bilgilendirmesini tavsiye ediyoruz.

 

1) Stephen J. Gould, The Panda”s Thumb, 1980, s. 238-239

Ayrıca bakınız

Nature ve BBC’den insanın sözde evrimi senaryosunu çürüten haber

8 Haziran 2017 tarihinde Nature dergisinde yayınlanan bir makalede Fas’ta bulunan yeni insan fosillerinin ortalama …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.