Bilim ve Teknik Dergisinin İnsanın Şempanzelerden Üstünlükleri Konusunda Taraflı Yorumları

Temmuz 2007 tarihli Bilim ve Teknik dergisinde Ç. Ü.”nden Prof. Dr. Osman Demirhan”ın yazdığı “Bizi Farklı Kılan Ne?” başlıklı bir makale yayınlandı. Söz konusu yazıda insanla şempanze arasındaki aşılamaz farklar dile getiriliyor ve bunun hangi moleküler sebepten kaynaklanmış olabileceği araştırılıyordu. Şempanzelerle insanlar arasındaki moleküler farklılıkların deşifre edildiği, tek bir protein dizilimindeki değişimin ne tip farklara sebep olduğu aktarılan yazıda, insanı insan yapan özelliklerin, şempanzelerdeki hangi “moleküler farklılık” nedeni ile olmuş olabileceği sorgulanıyordu.

 

Prof. Demirhan”ın söz konusu yazıda şempanzelerin farklı özelliklerine dair verdiği örnekler ve bunları oluşturan küçük moleküler farklılıklar, önemli bir gerçeğin anlaşılması açısından dikkat çekicidir. Bazı canlılar aynı genlere sahip olmalarına rağmen, bu genler arasındaki aminoasit dizilim farklılığı, canlılardan birine yeni bir özellik verirken, diğerine vermemektedir. Demirhan”ın yazısında çeşitli örneklerle belirttiği bu konu, moleküler düzeyde gerçekleşen herhangi bir tesadüfi olayın, söz konusu sisteme ne kadar zarar vereceğini görebilmek açısından oldukça anlamlıdır. Tesadüfi olaylar sonucunda bir evrim yaşandığı iddiasının geçersizliği bir Darwinist yayında tekrar delillendirilmiş olmaktadır.

 

Yazıdaki bir başka önemli nokta da, Prof. Demirhan”ın insanın üstün özellikleri ile ilgili çeşitli detaylara “gen farklılığı” açıklaması getirmeye çalışmasıdır. Örneğin Demirhan, insanda bulunan FOXP2 geninin konuşma yeteneğini sağladığını ve bu genin maymunlarda da bulunmasına rağmen, amino asit diziliminin farklı olması nedeniyle söz konusu yeteneğin maymunlarda gelişmediğini açıklamaktadır. Bu açıklama ile bir bakıma insanın üstün özelliklerinden biri olan zihin gücü gen yani madde seviyesine indirgenmek istenmiştir. Oysa Darwinistler de çok iyi bilmektedirler ki, maymunlar doğru dizilime sahip F0XP2 genine sahip olsalar da, konuşma yeteneği edinseler de, insanlar gibi akla, mantığa uygun, düşünerek geliştirilmiş şekilde karşılıklı iletişim kuramayacak, konuşma değil, tıpkı papağanlardaki gibi taklit yeteneğine sahip olacaklardır. Bir bilince sahip olmayan bu varlıklar, bilincin gerektirdiği konuşarak iletişim yeteneğini ne kadar gene sahip olurlarsa olsunlar kesin olarak kazanamayacaklardır. Çünkü konuşma, bilinç, zihin gücü, duygu, düşünce, idrak, algılama, yorumlama ve aktarma yeteneği maddeye indirgenemeyecek özelliklerdir. Darwinistler, söz konusu gerçekten kaçınmak için insanları, “gen yapısındaki ufak farklılıkların” bu aşılamaz uçuruma neden olduğununa inandırmaya çalışırlar. Oysa bu büyük bir aldatmacadır.

 

Demirhan”ın “Bizi Farklı Kılan Ne?” sorusunun cevabı şudur: İnsanı diğer canlılardan farklı kılan, sahip olduğu üstün biyolojik özelliklerin yanı sıra sahip olduğu “ruh”tur. Hiçbir Darwinist açıklamanın yapılamadığı, hiçbir Darwinist”in varlığını kabul etmek istemediği ruh insana Allah tarafından bahşedilmiştir. İnsanı konuşturan, düşündüren, sevindiren, insana öğreten, anlatan, idrak ettiren Yüce Rabbimiz Allah”tır. O”nun verdiği ruh sayesinde insan konuşup anlaşma, karşısındaki kişinin söylediklerinden yorum yapabilme, algılama, düşünebilme yeteneğine sahiptir. Bu gerçek, her şeyin maddeden ibaret olduğunu iddia eden ve bir Yaratıcı”nın varlığını inkara çalışan Darwinist mantık ile tam anlamıyla çelişmektedir. Dolayısıyla Darwinistler, istedikleri kadar çözüm bulmaya çalışsınlar, istedikleri kadar genleri incelesinler, istedikleri kadar “İnsanı farklı kılan ne?” sorusuna cevap bulmaya çalışsınlar, bu açık gerçeği kabul etmedikleri sürece, Darwinist yayınları boş propaganda makaleleriyle doldurmaya devam edeceklerdir. İnsan, tüm diğer canlılar gibi Allah”ın eseridir ve Allah”ın üstün sanatı ile mükemmel özelliklere sahip olmuştur.

Sonuç: 

 

“Darwinizm, bir ideolojidir, bu nedenle evrim teorisini yalanlayan tüm bilimsel delillere rağmen, mutlaka savunulmalıdır”. İşte bu yanlış mantıkla hareket eden Darwinist bilim adamları, Darwin”den beri insan bilincine ve insanın konuşma yeteneğine bir açıklama getirmeye çalışmışlar ve her defasında başarısız olmuşlardır. İnsan ruhunun ve bu ruhu insana bahşeden Yüce Allah”ın varlığını kabul etmedikleri sürece, Darwinistler her konuda olduğu gibi bu konuda da başarısız olmaya devam edeceklerdir. Bilim ve Teknik dergisine tavsiyemiz, bu boş çabayı bir an önce terk etmesi ve gerçekleri kabul ederek doğru bilgileri okuyucularına aktarmasıdır.
Not: Moleküler kompleksliğin ve zihin gücünün indirgenemeyeceği konusundaki detaylı bilgileri buradan okuyabilirsiniz.

Ayrıca bakınız

Video – Yuval Noah Hararı’nin SAPIENS Adlı Kitabındaki Bazı İddialara Cevap 4 – “Geçmişte insanın pek az şey ürettiği” iddiası

Harari ve diğer evrimcilerin bir iddiası da “geçmiş nesillerin çok az şey ürettiği” yönündedir. Bunu …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.