Radikal gazetesinin 21 Mayıs 2006 tarihli sayısında, “Dinozor tırnağı kafa karıştırdı” başlıklı bir haber yayınlandı. Yazıda, Brezilya”da bulunan bir dinozor tırnağı fosilinin, bir yandan dinozorlarla kuşlar arasında evrimsel bir bağlantı olduğu teorisini güçlendirdiği öne sürülüyor; bir yandan da Maryland Üniversitesi”nden bir paleontoloğun buna itirazlarının kafa karıştırdığı yorumu yapılıyordu.
Söz konusu paleontoloğun itirazı kesinlikle yerinde, mantıklı bir itirazdır. Radikal gazetesinin kafa karışıklığının, evrime olan körü körüne inancı dolayısıyla ortaya çıktığı anlaşılmaktadır. Üstelik Radikal gazetesi, içine düştüğü bu kafa karışıklığını gidermek için bir çarpıtmaya başvurmuştur. Aşağıda önce haberde yer alan evrimci yanılgılar cevaplanmakta, sonra orjinal haber kaynaklarından alıntılarla Radikal”in çarpıtması gösterilmektedir.
Carvalho”nun Maniraptoran-kuş bağlantısı hakkındaki yanılgısı
Söz konusu fosil, tek bir tırnaktan meydana gelmektedir ve Ismar de Souza Carvalho”nun da aralarında bulunduğu bir grup bilim adamı tarafından Arjantin Doğa Tarihi Müzesi dergisinde yayınlanan bir makalede rapor edilmiştir. Fosilin yaşı 70 milyon yıl olarak tahmin edilmektedir. Fosilin ait olduğu dinozor konusuna gelince… Bilim adamları tırnağın anatomisini belli bir grup dinozor fosiliyle ilişkilendirebildikleri halde bunun ait olduğu türü tam olarak tespit edebilmiş değillerdir. Çünkü fosilin, daha önceden bilinen ve daha eksiksiz bir iskeletten günümüze ulaşan bir eşi bulunmamaktadır.
Carvalho ve çalışma arkadaşlarının fosili ilişkilendirdiği grup, Terope Maniraptoran grubudur. Maniraptoran dinozorlar, iskeletlerinde kuşlarla bazı anatomik benzerlikler taşıdıkları için evrimci spekülasyonların malzemesi olmuş bir gruptur. Radikal haberinde, hiçbir bilimsel kanıtı olmayan, sadece evrimci önyargılar nedeniyle benimsenen bu hayali iddiayı Carvalho’nun da dile getirdiği görülmektedir. Carvalho bu konuda şöyle bir iddia ortaya atmaktadır:
“Fosil, “terope maniraptoran” dinozorunun yeni bulunan bir türüne ait. Bu dinozor hem daha büyük dinozorlarla hem de günümüzün kuşlarıyla bağlantılı”.
Carvalho’nun Maniraptoran dinozorlarla kuşlar hakkında tekrarladığı evrimsel akrabalık iddiası, tamamen kendi dogmatik inançlarından kaynaklanan subjektif bir yorumdur. Canlılar arasında çeşitli benzerlikler bulunduğu bilinen bir gerçektir ancak bu durum, evrim teorisi için hiçbir objektif kanıt oluşturmamaktadır.
Bunu taşıtlar arasındaki benzerliklerden örnekle açıklayabiliriz. Bir traktörle bir otomobil arasında da dört lastik taşıma, vites, direksiyon gibi parçalara sahip olma gibi benzerlikler saymak mümkündür. Ancak bu benzerlikler, bu taşıtların tesadüflerle birbirlerinden türediklerini kanıtlamamaktadır. Benzer şekilde, maniraptoran dinozorları ile kuşlar arasındaki benzerlikler ya da bu tırnağın maniraptoran dinozorlarının tırnağına benzemesi, bu canlıların evrimsel olarak birbirleriyle bağlantılı olduğunu kanıtlamamaktadır.
Carvalho”nun dogmatizmi
Kuşlarla dinozorlar son derece farklı yapılara da sahiptirler. Carvalho bunları gözardı etmekte, birtakım anatomik benzerlikleri kendince savunucusu olduğu evrim senaryosunun tartışılmaz kanıtı gibi göstermeye çalışmakla katı bir dogmatizm sergilemektedir.
Kuşlar ve dinozorlar arasında bulunan ve evrim teorisi için büyük birer açmaz olan anatomik farklılıkları genel hatlarıyla özetleyecek olursak;
– Dinozorlarda çene kemikleri vardır; kuşlarda ise hafif ama sert gaga bulunur.
– Dinozorların kemikleri genelde hantaldır, kuşlarınkinin ise içi boştur, canlıya ekstra hafiflik sağlar.
– Dinozorların dahil olduğu sürüngenler grubunda çeşitli organlar çift halinde bulunduğu halde kuşlarda böbrek ve yumurtalık bir tanedir, bu da ağırlığı azaltan bir başka faktördür.
– Dinozorlar ve kuşların kalça yapısı birbirinden tamamen farklıdır.
– Ayrıca dinozorlarda ağırlığı artıran ve vücudu geriye doğru uzatan kuyruk bulunur. Kuşlarda ise vücut derli topludur ve geriye doğru uzantı bulunmaz.
– En önemli farklılıklardan birisi de akciğerle ilgili olanıdır. Sürüngen akciğeri ile kuş akciğeri birbirinden tamamen ayrı yapılardır ve kuşlara özgün akciğer yapısının herhangi öncül bir yapıdan kademeli olarak gelişmesi, bu organın indirgenemez kompleks yapıda olması sebebiyle, imkansızdır.
Kaldı ki, bu farklılıklar bir yana, Carvalho”nun Maniraptoran dinozorlar, kuşlar ve son fosil arasında vurgulamaya çalıştığı anatomik benzerlikler evrimciler arasında dahi tartışmalıdır. Örneğin dünyaca ünlü kuşbilimci Dr. Alan Feduccia bunun tam tersi yönde yorumlarda bulunmaktadır:
“25 sene boyunca kuşların kafataslarını inceledim ve dinozorlarla aralarında hiçbir benzerlik görmüyorum. Kuşların dört ayaklılardan evrimleştiği teorisi, paleontoloji alanında 20. yüzyılın en büyük utancı olacaktır”. (Pat Shipman, “Birds Do It… Did Dinosaurs?”, New Scientist, 1 Şubat 1997, s. 28)
Kuşlar ve dinozorlar arasındaki anatomik farklılıklar çok derin birer uçurumdurlar. Böylesine derin anatomik farklılıkların, uçma gibi son derece kompleks bir fizyolojik fonksiyonu destekleyecek şekilde ve canlıya hiçbir zarar vermeksizin, tesadüfi mutasyonlarla, kör bir süreçte aşıldığına inanmak, kabul edilmelidir ki, aklı terk etmekle eş değerdir.
Özetle, Carvalho”nun anatomik benzerlikleri dayanak alan evrimci iddiaları, dogmatik olarak savunulan ve hiçbir bilimsel değer taşımayan hayali spekülasyonlardan ibarettir.
Carvalho”nun dinokuş bağlantısındaki “reklam” unsuru
Carvalho”nun bir tırnağı dinokuş teorisiyle bağdaştırmasında reklam unsuru da önemli yer tutmaktadır. Paleontologların, buldukları fosilin önemini abartmaları, bilinen bir zaaflarıdır. Flinders Üniversitesi”nde popülasyon biyolojisi dersleri vermiş olan öğretim görevlisi Dr. Greg Kirby bu konuda şunları söylemiştir:
“…Paleontologları çok fazla küçümsemiş olmak istemiyorum ama eğer hayatınızı kemik toplayıp küçük kafatası ve çene parçaları bulmaya adamışsanız bu kemik parçalarının önemini abartmak için çok güçlü bir arzu duyarsınız.” ( Greg Kirby, Güney Avustralya”da gerçekleştirilen Biyoloji Öğretmenleri Derneği toplantısındaki konuşmasından, 1976.)
Paleontologlar, buldukları fosillerin reklamını yapmak için Dinokuş teorisine medyada verilen reklam desteğini araç olarak kullanmaktadırlar.
ABD”nin ünlü bilim kuruluşu Smitsonian Enstitüsü”nde Kuşlar Bölümü başkanı olarak görev yapan Storrs L. Olson, Washington Times gazetesinde yayınlanan yorumlarında, dinokuş iddiasının bilimsel açmazlarla kuşatıldığı halde reklam unsuru olduğunu şu sözlerle ifade etmiştir:
“”Kuşlar dinozordur” tezini destekleyen insanlar bu tartışmada [kuşların sözde evriminin dinozorlardan mı başka bir sürüngen grubundan mı olduğu tartışması] uzun süre seslerini yükselttiler. Kuşların dinozorlara dönüştüğü teziyle ilgili çok sayıda problem var. Teori buna rağmen popüler medyada reklam konusu oldu.” (Larry Witham, “Sue Makes Debut in Latest Attack of Dino-Mania”, The Washington Times, 16 Haziran 2000)
Nitekim Carvalho da Rio de Janerio”daki Federal Üniversite”de medya mensuplarına bir de “reklam” toplantısı yapmış, fosilini tanıtırken dinokuş masallarına bol bol yer vermiştir.
Bu da evrim teorisinin, medyada bilim dışı unsurlardan destek aldığını gösteren ilginç bir nokta olarak kayda değerdir.
Carvalho”nun Nebraska Adamı zihniyeti
Yandaki resimde dinozor tırnağına bakarak uçan dinokuşlar hayal eden Carvalho, Nebraska Adamı olayındaki evrimci zihniyeti akıllara getirmektedir.
1922 yılında tek bir diş fosili ele geçiren evrimciler bundan yola çıkarak maymun adam senaryoları anlatmışlar, fosili insanın maymunsu canlılardan evrimleştiği iddiasının en büyük “bilimsel” kanıtı olarak öne sürmüşlerdi. Hesperopithecus haroldcooki şeklinde “bilimsel” bir isimle süslenen fosilin rekonstrüksiyon resimlerinde hayali maymun adam tüm bedeni ve hatta ailesi bile resmedildi. Evrimciler, bir canlı hakkında ancak çok ama çok kısıtlı bilgiler verebilecek tek bir dişi sınırsız hayalgüçlerini kullanarak bir ara geçiş türünün kalıntısı olarak lanse etmişlerdi. Oysa Nebraska Adamı şeklinde isimlendirdikleri iskeletin diğer parçalarının da bulunduğu 1927 yılında bunun bir maymun ya da insana değil; soyu tükenmiş bir Amerikan domuzuna ait olduğu ortaya çıkacak, evrimciler Nebraska Adamı”nı sessiz sedasız literatürden çıkarmak zorunda kalacaklardı.
1922 yılında tek bir dişten maymun adam yapmaya çalışan evrimciler, o dönemde içine düştükleri aldanışı unutmakta, şimdi 2006 yılında tek bir tırnaktan dinokuş yapmaya çalışmakla, hayalperestlik ve dogmatizmlerinden pek birşey yitirmediklerini göstermektedirler.
Radikal”in kafa karışıklığı
Radikal, fosille ilgili yorumlarda bulunan bir bilim adamının sözlerini, sanki bu bilim adamı söz konusu buluntuyu, kuşlarla dinozorlar arasında evrimsel bağlantı kuran teoriye kanıt olarak göstermiş gibi vermektedir. Halbuki bu bilim adamı, bu yönde birşey söylememektedir. Hatta söyledikleri Radikal”de yazanlarla tam anlamıyla zıttır! Şimdi söz konusu bilim adamı olan Maryland Üniversitesi”nden paleontolog Thomas R. Holtz”un sözlerinin Radikal”de nasıl aktarıldığına bakalım, sonra da orjinal haber kaynağında Holtz”un neler söylediğini görelim.
Radikal”de Holtz”un sözleri aynen şu şekilde aktarılmaktadır:
“Bu buluntu bize, kuşların kökeni hakkında pek yeni bir şey söylemez, yalnızca dinozorlar çağının son dönemlerinde Brezilya”da uçan yırtıcı dinozorlar olduğunu gösterir”
Görüldüğü gibi Radikal haberinde “uçan yırtıcı dinozorlar” diye bir kavramdan söz edilmektedir. Oysa bu kavram Holtz”un yorumlarına dayanmayan, tümüyle hayali olan bir kavramdır. Holtz orjinal haber kaynağında aynen şu sözleri söylemektedir:
“This claw doesn”t add particularly much to our knowledge of the origins of birds, but it does show that raptor dinosaurs were present in Brazil toward the end of the age of dinosaurs,”
Holtz burada “raptor dinosaurs” diyerek sadece “yırtıcı dinozorlar”dan söz etmiş olmaktadır. Bu yırtıcı dinozorların uçtuğuna dair hiçbir şey, örneğin “flying raptor dinosaurs” (uçan yırtıcı dinozorlar) gibi birşey söylememektedir.
Kaldı ki Holtz, fosille ilgili olarak evrim teorisi lehinde abartılı yorumlara açıkça karşı bir duruş almaktadır. Radikal haberinde bu fosilin “dinozorlarla kuşlar arasında evrimsel bir bağlantı bulunduğu teorisini güçlendirdiği” iddia edilmektedir. Holtz ise sağduyulu bir yaklaşım sergilemekte ve “Bu buluntu bize, kuşların kökeni hakkında pek yeni bir şey söylemez” diyerek bir dinozor tırnağından yola çıkarak kuşların evrimi senaryosuna kanıt sağlanamayacağını belirtmektedir.
Anlaşılan o ki, Radikal haber servisi, bir yanda evrime körü körüne inancı, diğer yanda Holtz”un son derece tutarlı itirazı arasında arada kalmış, kafa karışıklığı içine düşmüştür. Evrim teorisine olan dogmatik inancından vazgeçemeyeceği için de çareyi Holtz”un yorumlarına bir “rötuş” yapmakta bulmuş, böyle bir çarpıtmayla istediği izlenimi verebileceğini zannetmiştir.
Sonuç:
Radikal gazetesi haberi bir kez daha göstermektedir ki, evrimciler tırnak gibi fosil bulgularından dinokuş gibi çok geniş çaplı hayallere kolayca sıçrayabilmekte, bir dogma olarak sürdürdükleri inançlarını halka “bilim” olarak lanse etme uğruna bariz çarpıtmalara başvurmaktan kaçınmamaktadırlar. Radikal yetkililerine bilimsel hiçbir değeri olmayan hayaller ve çarpıtmalarla okurlarını yanıltmaya son vermelerini, evrim teorisini bilim dışı bir inanç olarak desteklemekten vazgeçmelerini tavsiye ediyoruz.