Radikal gazetesinin bu son fosille ilgili yanılgısına birazdan cevap vereceğiz. Ama öncelikle Radikal gazetesinin “yılanların evrimi” adı altında ortaya koyduğu iddianın bilimsel dayanaklarını, daha doğrusu bilimsel dayanaksızlığını göstermenin gerekliliğine inanıyoruz. Her zaman olduğu gibi, herhangi bir canlı grubunun kökenine dair evrimci iddiaların hayali bir masaldan ibaret oluşunu, yine evrimci ağızlardan dökülen itiraflarla ortaya koyacağız.
Bilinmelidir ki, evrimciler yılanların evrimi iddiasını, henüz bir senaryo düzeyinde dahi kurgulamayı başarabilmiş değillerdir. Birçok canlının kökenine dair evrimci iddialarda olduğu gibi, bir grup araştırmacı verileri belli bir yönde yorumlayıp bir senaryo geliştirmeye çalışırken, diğer bir grup araştırmacı “tıpatıp aynı verileri” “tamamen başka” yönlerde yorumlayıp bambaşka senaryolarla bunların karşısına çıkmakta, böylece ortaya sonu gelmeyen tartışmalarla devam eden bir spekülasyon yumağı çıkmış olmaktadır.
Yılanların kökeni konusunda evrimci araştırmacılar arasında devam eden “spekülasyon savaşları”nın en hararetli geçtiği alan ise bu canlıların hayali evriminin karada mı yoksa suda mı gerçekleştiği konusudur. Her iki taraf da bu iddialarına dayanak sağlayabilecek fosillerden yoksundur. Kanıtsızlığa rağmen yılanların kökeni konusunda spekülasyonların ardı arkası kesilmemekte ve tam 130 seneden1 beri bir o taraftan bir bu taraftan hayali iddialar çıkmaktadır.
Amerikan Doğa Tarihi Müzesi”nin yayını olan Natural History dergisinde, 2003 yılının Nisan ayında yayınlanan bir makalede ise, yılanların kökeniyle ilgili olarak şu ifadelere yer verilmiştir:
“Yılanların [evrimsel] kökeni omurgalı biyolojisinde tartışmalı bir konudur ve daha fazla kanıt elde edilinceye kadar çözülecek gibi görünmemektedir.”
Görüldüğü gibi son olarak Radikal gazetesinde yer bulan yılanların evrimi iddiası, bu konuda hiçbir bilimsel dayanağa sahip olmayan evrimcilerin yeni bir tartışmalı spekülasyonundan ibarettir.
Yılanlar “ilkel veya gelişmiş” form sergilemezler, en eski yılanlar dahi günümüz örnekleri kadar kompleks yapıdadır.
Radikal gazetesinde haber verilen fosilin 90 milyon yıllık yaşının da gösterdiği gibi, yılanların kökeni onmilyonlarca yıl geriye uzanan bir konudur. Böylesine uzun bir sürede yüzbinlerce yılan nesli yaşamış olduğuna göre bunların DNA”sında meydana gelmiş olması gereken trilyonlarca mutasyon ve evrim teorisinin doğru olması durumunda bu canlıların kazanmış olması gereken biyolojik yenilikler, fosil kayıtlarında gözlenen aşamalar ve bu formlar arasında geçiş örneklerinin bulunması gerekir. Radikal gazetesinde de yılanların evrimi senaryosundan bilimsel bir gerçek olarak söz edildiğine gore konu hakkında bilgi sahibi olmayanlar, evrimci bilim adamlarının bu kanıtlara sahip olduğunu, bilimin yılanların evrimi iddiasını delillendirdiğini, kısacası bu iddianın bilimsel kanıtlara dayandığını düşünecektir. Biz şunu hemen belirtelim ki, bunu yapanlar yanılmış, daha doğrusu aldatılmış olacaklardır. Çünkü yılanlar da tüm fosil grupların gösterdiği “durağanlık” ve “ani ortaya çıkış” özelliklerini ortaya koyan canlılardır. Durağanlık özelliği ortaya koyarlar çünkü yeryüzündeki varlıkları boyunca hiçbir yönsel değişim, hiçbir kademeli evrim göstermemekte, en başta sahip oldukları anatomik yapıları koruyarak yaşamlarına devam etmektedirler. Aniden ortaya çıkmışlardır çünkü kendilerini önceki yaşam formlarına bağlayan fosil örnekler bulunmamaktadır. Sürüngenlerin diğer gruplarıyla belirgin bir morfolojik boşluk sergilemektedirler.
Nitekim en eski yılan fosili örnekleri hakkında omurgalı paleontolojisi literatürünü inceleyecek olursak karşımıza çıkan gerçek tam olarak bu olacaktır. Güney Amerika”da Üst Kretase devrine ait kayalıklarda bulunmuş olan Dinilysia, en eski birkaç yılan fosili örneğinden biridir. Omurgalı paleontolojisi uzmanı Robert Carrol, bu canlının “son derece ilerlemiş bir evrim düzeyinde olduğunu” söylerken aslında yılanların gelişmiş anatomilerine dikkat çekmekte ve bu üstün yaratılışı evrime yormaya çalışmaktadır. (Robert Carroll, Vertebrate Paleontology and Evolution, s. 235) Yılanlar, yaklaşık 80 milyon yıl öncesinde, karakteristik özelliklerine zaten sahiptirler ve Carrol”un sözlerinden de anlaşılacağı gibi evrimciler de bu gerçeği açıkça görmektedirler.
Son fosil bunların dışında yeni bir şey söylememektedir!
Najash nioregrina olarak isimlendirilen yeni fosilin, arka kısımda iki küçük bacak kemiğine sahip olduğu belirtilmekte, sanki bu durum olağanüstü beklenmedik bir durummuş gibi aktarılmaktadır. Oysa günümüz pitonlarında da arka kısımda böyle iki kemik bulunur ve bunlar eşleşme sırasında tarafların birbirlerini tutmasını kolaylaştırır. Bulunan son fosil de aynı şekilde çift üyeleri yani kol ve bacak gibi uzuvlarından sadece arka kısımdakilere sahiptir. Kısacası günümüz yılanlarında görülen bir özellik, 90 milyon yıl önceki örnekte de görülmüştür ve bunun evrimcilerin uyandırmaya çalıştığı heyecana yol açacak hiçbir ilginç yönü bulunmamaktadır.
Kaldı ki, bu bacak kemikleri hakkında haberde verilen evrim senaryosu aslında Darwinizm”in gerektirdiği yönde bir senaryo değildir. Radikal haberinde yılanların, bacaklarını zaman içinde kaybeden kertenkelelerden evrimleştiği iddiasının bu fosil bulgusuyla destek kazandığı öne sürülmektedir. Buradaki “kayıp” kelimesi önemlidir. Bazı mutasyonların, canlıların çift üyelerinin embriyolojik gelişimini tahribata uğratarak ortaya engelli insanlar çıkarabildiği bilinen bir gerçektir. Buna benzer bir şekilde, herhangi bir mutasyonla çift üyelerinin gelişimi bloke olmuş bir kertenkelenin evrim teorisine hiçbir bilimsel kanıt oluşturmayacağı açıktır. Çünkü evrim teorisinin gerektirdiği biyolojik değişimler “kazanç” yönünde olmalıdır. Evrimcilerin aksi yönde bir biyolojik değişime (ki bu tamamen hayali bir senaryodur) bilimsel kanıt kimliği kazandırmaya çalışması, hissedarlarına kazanç vadettiği halde iflas eden bir şirket patronunun, ortaklarına “zengin olduk” türünden samimiyetsiz sevinç gösterileri yapması kadar saçmadır.
Bu sebeplerden ötürü, Radikal”in söz konusu fosil bulgusna “yamadığı” evrimci spekülasyonlar birer aldatmacadan ibarettir. Radikal bilim haberleri kadrosunun bir gün bilimsel gerçeklerle daha uyumlu bir çizgi yakalayacağını temenni ediyoruz.
Not : bu haber aynı zamanda aşağıdaki haberlere de cevabımızdır:
– Hürrriyet 22 Nisan 2006 Yılanların bacaklı olduğu zaman
– Milliyet 21 Nisan 2006 Ayaklı yılan fosili bulundu
– ABC News 19 Apr 2006 Fossil Suggests Snakes Evolved on Land
– CNN.com 19 Apr 2006 Fossil Suggests snakes evolved on land
– Newscientist.com 19 April 2006 Oldest snake fossil shows a bit of leg