Hacettepe Üniversitesi profesörlerinden Ali Nihat Bozcuk, Cumhuriyet Bilim Teknik dergisinin 1 Nisan 2006 tarihli sayısında yayınlanan makalesinde, “sağduyu ve akıl için ana tavır, şüphe etmektir” diyerek evrim teorisinin insanı ileriye, yaratılışın ise geriye götürdüğünü iddia ediyordu. Bozcuk yaratılışla ilgili gerçekdışı iddialarına bir başkasını ekliyor, Hristiyan, Müslüman ve bazen Musevilerin de, evrim teorisini dinsel inançlarına ters düştüğü için reddettiğini yazıyordu.
Evrimciler, bilimsel şüphecilik ve ilericilik-gericilik konusunda nutukvari pekçok makale yayınlasalar da bu yazılarda aynaya bakmayı geleneksel olarak ihmal etmişlerdir. Şimdi biz sayın Bozuk”un aynaya bakmasını sağlamak için birkaç noktayı gösterelim.
Birincisi, bilimsel alanda şüpheciliğin kazandırdığı açılımlar bilim tarihinin gösterdikleriyle sabittir ve tartışılmazdır. Buradaki tartışma, bilimsel şüpheciliğin faydalarından ziyade, evrimcilerin yaratılışçı bilim adamlarını bundan mahrum göstermeye çalışmalarının haklı olup olmadığıdır. Evrimcilerin “evrim” hakkındaki yaklaşımlarına bakıldığında, bunun hiç de haklı bir eleştiri olmadığı görülmektedir. Çünkü evrimciler, bilimsel bulguyu teşvik etmede kaçınılmaz rol oynayan “şüphe” kavramını, “evrim” kelimesini duydukları an derhal terk ederler. Onlara göre, evrim ve şüphe kavramları yanyana kullanılamaz. Diğer bir deyişle bir evrimci, evrimin gerçekliğini sorgulayamaz. Böyle bir soru dahi yoktur. Onlar bu dünyada varolduklarına göre, evrim de var olmalıdır, çünkü benimsedikleri materyalist felsefeye göre tek şık –ve dolayısıyla tek cevap- evrimdir. Bozcuk gibi evrimciler, evrimi sorgusuz ve şüphesiz olarak benimsemişlerdir. Bir başka deyişle, gözlemledikleri her olgu, geliştirdikleri her hipotez, evrimin baştan kabul edilmiş gerçekliğine oturtulur. Buna göre Bozcuk için, evrimi yok saymak kendisini yok saymakla birdir. Dolayısıyla evrimci düşünce, Bozcuk”un göstermeye çalıştığı gibi, şüphecilikle öyle iyi geçinen bir düşünce tarzı değildir.
Ayrıca Bozcuk, evrim teorisine bağlılığının, hatta bu yazıya kaleme almasının bu dogma uğruna olduğunu unutmakta, Hristiyan, Müslüman ve Musevileri bu teoriye dogmatik nedenlerden ötürü karşı çıkmakla eleştirmektedir. Bir Müslüman”ın evrim teorisi gibi inkarcı bir düşünceyle mücadele etmesi, elbette inancından kaynaklanan bir durumdur. Ancak inanç burada evrimin geçersizliğini göstermede araç değildir. Bunun kanıtı, Harun Yahya”nın bilimsel eserleridir. Harun Yahya, evrim teorisinin geçersizliğini materyalistlere göstermek için kaleme aldığı eserlerinde, paleontoloji, moleküler biyoloji, embriyoloji, mikrobiyoloji, karşılaştırmalı anatomi, genetik vs. gibi bilim dallarının bulgularına dayanmaktadır.
Eğer Nihat Bozcuk, evrim teorisinin çürütülmesinden yana sıkıntıya düşüyorsa, bu çürütmenin “neden” yapıldığını belirtmesi kendisine yardımcı olmayacak; çürütmenin “hangi esaslara dayanılarak” yapıldığını incelemesi, getirilen bilimsel eleştirileri cevaplaması gerekecektir. İlgisini daha çok buna odaklayacağını umuyor, evrim teorisini çürüten bilimsel gerçekleri görmesine yardımcı olmaktan zevk duyacağımızı bu vesileyle bir kez daha hatırlatıyoruz.
Not: Science dergisince evrimin yılın en önemli on olayından biri olarak ödüllendirmesi hakkında daha önce cevapladığımız ve Bozcuk”un bu son yazısında tekrarladığı yanılgıyı burada okuyabilirsiniz. Ayrıca Orhan Bursalı”nın, CBT”nin aynı sayısında yayınlanan ve paralel yanılgılar içeren yazısına cevabımızı da buradan okuyabilirsiniz.