31 Ağustos 2007 tarihli Cumhuriyet Bilim Teknik ekinde “İnsan Bedeni Evrimin En Büyük Gafları ile Dolu” başlıklı bir yazı yayınlandı. İnsanın primatlardan evrimleştiği önyargısı esas alınarak hazırlanmış olan bu yazıdaki en büyük gaflardan biri ise, bu sözde evrim süreci içinde insanın çeşitli eksikliklere maruz kalmış olduğu iddiasıydı. Darwinistlere göre hayali evrim süreci, insan bedeni üzerinde çeşitli arızalar bırakmıştı ve bunlar sözde, diğer canlıları insanlardan daha üstün konuma getiriyordu.
Söz konusu yazıda açıkça görülen ve öncelikle düzeltilmesi gereken asıl önemli nokta şudur: İnsanın evrimi konusu, yalnızca Darwinistlerin hayallerinde var olan, tamamen spekülasyonlarla oluşturulmuş, tek bir bilimsel delile bile dayanmayan, tam anlamıyla dayanaksız bir iddiadır. Evrimcilerin beklentilerinin aksine, fosil kayıtları sürekli olarak insanın evrimi senaryosunu yalanlamakta, canlıların bir anda var olduklarını ortaya koymaktadır. Darwinistler, yalnızca çürük propaganda yöntemleriyle bu iddiayı ayakta tutmaya çalışmaktadırlar. CBT”deki bu yazı da söz konusu propaganda yöntemlerinden biridir. Her evrimci yazıda olduğu gibi bu yazıda da insanın evrimleştiği hikayesi mutlak gerçek gibi kabul ettirilmeye çalışılmakta ve bu iddia dayanak alınarak hayali evrimleşme sonucunda gerçekleştiği varsayılan olaylar gibi son derece tali bir konu hakkında yorum yapılmaktadır. Bu yazıyı okuyan ve konudan uzak bir kişi, hiçbir delil sunulmamış olmasına rağmen, kullanılan propaganda yöntemi nedeniyle sanki evrim gerçekleşmiş ve insan üzerinde arızalar bırakmış gibi yanlış bir düşünceye kapılabilir. Oysa gerçek bu değildir. Gerçekte canlı tarihinde hiçbir şekilde evrim yaşanmamıştır. İnsan da, diğer canlılar da evrimleşmemişlerdir. Bu konu, bilimsel olarak kesin olarak yalanlanmış, canlıların bir anda, mükemmel yapıları ile ortaya çıktıkları, yoktan yaratıldıkları bilimsel olarak kanıtlanmıştır. (Konuyla ilgili detaylı bilgiye
buradan ulaşabilirsiniz.)
İnsana Ait Eksiklikler Yaratılış Delilidir
CBT”deki ikinci büyük gafın nedeni ise, evrimcilerin insanın evrimi senaryosunu peşinen gerçekleşmiş kabul ederek yorumlar yapmalarıdır. Söz konusu yazıda bu önyargıdan yola çıkılarak, insanın diğer canlılardan daha zayıf özelliklere sahip olmasıyla ilgili evrimci yorumlar yapılmıştır.
Zaman zaman gündeme getirdikleri bu iddiayla ilgili olarak Darwinistlerin bilmedikleri bir gerçek vardır. Allah bir ayetinde şöyle buyurmuştur:
“”Allah (ağır yükleri) sizden hafifletmek ister: (Çünkü) insan zayıf olarak yaratılmıştır.”” (Nisa Suresi, 28)
Yüce Allah”ın Kuran ile bildirdiği bu gerçeğe göre, insan zayıf yaratılmış bir varlıktır. Gerçekten de insan, diğer pek çok canlının üstün özelliklerine sahip değildir. Örneğin kartal insandan çok daha keskin görür, tazı çok daha hızlı koşar, bir hamamböceği olağanüstü zor şartlarda yaşayabilir. İnsana ait pek çok hastalık hayvanlar üzerinde etkili değildir. Canlıların büyük bir kısmı insana göre zorlu şartlara çok daha dayanıklıdır. Böceklerin kalın kabukları onları dış dünyanın tüm olumsuz etkilerinden koruyabilir. Fakat insan için durum bu şekilde değildir. Bunun nedeni Allah”ın insanı özel bir yaratılışla, “zayıf” yaratmış olmasıdır.
Allah”ın insanı eksikliklerle yaratmış olmasının çok hikmeti vardır. İnsan, dünyada imtihana tabi olan ve ahirette tüm yaptıklarından sorumlu tutulacak olan bir varlıktır. Allah”ın karşısındaki aczini bilmesi, şımarıp böbürlenmemesi, Allah”a karşı kendisini üstün görmemesi için Rabbimiz insanı kusurlu yaratmış, ona acizlikler vermiştir. Fakat burada şunu belirtmek gerekmektedir: Kuşkusuz her varlığı yoktan var eden, onları mükemmel sistemlerle donatan, kartala keskin görüşünü, hamam böceğine radyasyona dayanma gücünü veren tüm alemlerin Rabbi olan Allah, insanı da, tüm varlıkları da mükemmel ve kusursuz şekilde yaratmaya kadirdir. İnsana ait acizlikler, evrimcilerin iddia ettiği gibi “evrimsel kusurlar” değil, Allah”ın özel olarak yarattığı bir sırdır. Allah öyle dilediği için insan noksanlıklara sahiptir. Kusursuz yaratılış, asıl yurt olan ahirette, cennette gerçekleşecektir. İnsan dünyada acizdir, çünkü Allah onun, kusursuz bir yaratılışın hakim olduğu ahireti istemesini diler. İşte Darwinistlerin habersiz oldukları büyük gerçek budur.
Darwinistler, tüm varlıkların Allah”ın eseri olduğunu anlamadıkları sürece, söz konusu yazıda görülen mantık bozukluklarını sürekli olarak yineleyeceklerdir. Kusuru da kusursuzluğu da Allah”ın yarattığını anlayamamaktadırlar. Kusurun bir hikmeti ve bir amacı olduğunu görememektedirler. Evrime dair bir delil olmamasına rağmen insana ve diğer canlılara bir hayali evrim senaryosu kurmaktan çekinmemekte ve Allah”ın yarattığı hikmetli yaratılış delillerini bu sahte evrim sürecine bağlamaktadırlar. Oysa bu dünyayı, yeri, göğü, yerdekileri ve göktekileri yaratan, onların tüm durumlarını bilen, onları kusursuz yaratmaya kadir olan Yüce Kudret Sahibi Allah”tır.
Körelmiş Organlar Hikayesi Bir Yalandır, Bilim Dünyası Bunu Kabul Etmiştir
CBT”de ısrarla savunulmaya devam eden bir başka iddia da, appendiks gibi organların, hayali evrimleşme sürecinde körelerek bugüne kadar gelmiş olduğu ve insan bedeninde hiçbir faydalı fonksiyonlarının olmadığıdır. Öncelikle belirtmek gerekir ki, Darwinistler tarafından körelmiş olarak lanse edilmeye çalışılan bu organlar işlevseldir ve bu bilimsel literatürde de kabul görmüş bir gerçektir. Evrimcilerin bu iddiasının neden büyük bir yanılgı olduğu çok detaylı olarak daha önce yazılarımızda açıklanmıştır. Körelmiş organ iddiasının geçersizliği ve söz konusu organların işlevleri ile ilgili detayları
buradan okuyabilirsiniz.
Darwinizm”in fanatik taraftarları evrim teorisine körü körüne uyma azminde olduğundan gerçekleri çoğunlukla fark edemezler. İnsanın bazı özelliklerinin diğer canlılara oranla daha zayıf olmasının bir yaratılış mucizesi olduğunu, yaratılan pek çok kusursuz yapı ve organ gibi, Allah”ın dilediği anda tüm varlıkları kusursuz ve mükemmel şekilde yaratabileceği gerçeğini göremezler. Bu mantık boşluğu nedeniyle iddiaları komik ve dayanaksızdır. Cumhuriyet Bilim Teknik dergisini, Darwinizm”in dayanaksız çabalarını savunmayı terk etmeye çağırıyoruz. Evrim teorisi kriz ve çöküş içinde bir teoridir. Asılsız iddialar ve boş çabalarla bu çökmüş teoriyi ayakta tutmaya çabalamak bir fayda etmeyecektir.
Not: Bu yazı aynı zamanda 11 Ağustos 2007 tarihli New Scientist dergisinde yayınlanan “Evolution”s Greatest Mistakes” başlıklı yazıya da cevabımızdır.