Haziran ayının ortalarında Associated Press kaynaklı bir haberde evrimin yeni bir sahte fosili Nature, Science Daily, Discovery News, Cosmos, Yahoo News, Guardian Online, BBC News, Scientific American, Radikal online, NTV MSNBC gibi çeşitli yayın organlarında, büyük bir hararetle halka sunuldu. Gerçekte evrim teorisini çeşitli açılardan kesin olarak yalanlayan deliller sergileyen böyle bir fosilin evrim delili olarak tanıtılması hayret vericiydi.
Bu haberlerde, Moğolistan”ın Erlian havzasında bulunan ve ismine Gigantoraptor erlianensis adı verilen 5 m boyundaki dev bir dinozor fosili ilginç bir şekilde dinozordan kuşa evrimsel bir geçiş deliliymiş gibi sunulmaktaydı. Darwinistlerin “dev bir tavuk” şeklinde tanıttıkları bu canlı “gagalı” ve “tüylü” olarak tanımlanmış ve bu nedenle Darwinistler tarafından “ara form” ilan edilmişti.
İlk bakışta, böyle bir haberi okuyan ve bilimsel gerçeklerin ortaya sunduklarından habersiz olan bir kişi, oldukça fazla sayıda haber kanalından ulaştırılan bu bilgiye bakarak, bir evrim delili bulunduğu hissine kapılabilir. Oysa burada Darwinistler tarafından bir oyun oynanmaktadır. Okuyucular aldatılmakta, bilimsel bulgular saptırılmakta, Darwinist bilim dünyası ve Darwinist basın kendilerini takip edenleri kandırmaktadır.
Öncelikle bu haberi yapan Darwinist yayınlara şu soruyu sormak gerekmektedir: Acaba iddia edilen tüyler nerededir?
Her ne kadar verilen haberin yanına yanıltıcı şekilde tüylü dev bir tavuk resmi çizilmiş olsa da, söz konusu haber kaynaklarında bu dev canlının hiçbir parçasında tüy bulunmadığı itiraf edilmekte, sadece canlıda tüy bulunmuş “olabileceği” iddiasında bulunulmaktadır. Örneğin Nature dergisinde verilen haberde canlıda tüy olmuş olabileceğinin “düşünüldüğü”, “canlının tüylü olup olmadığına dair hiçbir belirti bulunmadığı”, bu çıkarımın yalnızca “bu döneme ait diğer dinozorların tüylü olduğu düşünüldüğü” için yapıldığı belirtilmiştir.[1] (Bu iddia da tümüyle geçersizdir. Darwinistlerin bu konuda ortaya attıkları örneklerin hiçbirinde tüy izine rastlanmamıştır. Uzun zamandır evrimci yayınların spekülasyon malzemesi olan Tyrannosaur Rex de, şimdiye kadar defalarca ve sayısız delille açıklandığı gibi tam anlamıyla bir dinozor türüdür, herhangi bir kuş özelliği göstermemektedir ve ara form yakıştırmasından tamamen uzaktır.)
İkinci olarak, aslında bu bulgu Darwinistler açısından bir evrim delili değildir, tam tersine evrim aleyhine bir delil sunmaktadır. Söz konusu canlının büyüklüğü, Tyrannosaur Rex ile benzerdir ve Darwinistlerin dinozorlardan kuşa hayali geçiş aşamasına gelecek kadar küçüldüğünü iddia ettikleri Caudipteryx“den 35 kat uzun ve 300 kat ağırdır. Associated Press bunun Darwinistlere sunduğu şüpheli durumu şu sözlerle açıklamıştır:
“Bu durumda Gigantroraptor“un varlığı, hakim olan teorilere karşı gelmektedir: Bunlardan birincisi dinozorların evrimleştikçe küçüldükleri, ikincisi de büyük dinozorların daha az kuş özellikleri gösterdikleri.”[2] (Burada şu noktayı belirtmekte yarar vardır: Evrimcilerin elinde ne evrimleşmekte olan ne de kuş özelliği gösteren bir dinozor örneği bulunmamaktadır. Bunlar yalnızca Darwinist senaryonun gerektirdiği hayali canlılardır.)
Nature dergisi bu “dev” bulgunun, etobur dinozorların kuşa benzeme aşamasında küçüldüğü teorisiyle çeliştiğini açıkça belirtmiştir.
Açıkça görüldüğü gibi bu bulgu evrim teorisinin iddia ettiği hayali sürüngenlerden kuşa geçişteki “dinozorların gitgide küçülmeleri gerektiği” iddiası ile ters düşmektedir. Otoburlardan sonra türediği öne sürülen ve Darwinistlerin kuşa hayali geçiş zamanlamasına uyan bu 85 milyon yıllık canlının, evrim teorisine göre daha küçük boyutlarda bulunması gerekmektedir. Ancak durum evrimci senaryolarla hiçbir şekilde bağdaşmamaktadır.
Dolayısıyla Gigantroraptor bulgusuyla Darwinistlerin eline geçenler şunlardır:
-Dinozorlardan kuşa hayali geçişin olması gereken bir dönemde ele geçen bu fosil kuş tüyleri taşımamaktadır, sadece taşıması “umulmaktadır”.
-Yine bu fosil, Darwinist senaryoya göre, yaşadığı dönem gereğince, kuşlara daha rahat bir geçiş sağlamak için küçük olmalıdır. Ama fosil dev boyutlardadır, dolayısıyla söz konusu Darwinist senaryoya uymamaktadır.
Şu durumda böyle bir fosilin Darwinizm delili olarak sunulması, çeşitli basın-yayın organlarında canlıya “tavuk benzeri” yakıştırmasının yapılması oldukça şüphelidir. Delillerle sonuç bağdaşmamakta, sadece Darwinist ideolojinin gerektirdiği bir sonuca varılmak istendiği anlaşılmaktadır. Canlının evrime delil oluşturmasını gerektirecek tek bir delil bile bulunmadığı gibi, canlı tüm özellikleriyle evrimin gerçekleşmediğini ilan etmektedir. Hemen her fosile adapte edilmeye çalışılan evrim senaryoları, bu fosile de adapte edilmeye çalışılmış ve her defasında olduğu gibi bir kez daha başarısız olmuştur. Bu çaba, çaresizliğin bir göstergesidir. Darwinizm”in yaşadığı ani yenilgi, bariz şekilde hayali ve sahte evrim senaryolarını ortaya çıkarmıştır. Darwinistler çözümü yine delilleri çarpıtmakta aramaktadırlar.
Sonuç:
Evrim teorisi bir aldatmacadır. Ve her aldatmaca gibi onun da ömrü kısadır. 150 yıllık aldanış artık son bulmuş, insanlar Yaratılış gerçeğini açıkça görmüşlerdir. Dolayısıyla yaratılış gerçeğini sergilemekte olan fosillerin evrim delili gibi sunulması, insanları etkilemeyecektir. Bu çaba boşunadır. Canlı tarihinin hiçbir döneminde evrim yaşanmamıştır ve fosil kayıtları bunu kesin olarak ilan etmektedir. Canlılar, Yüce Rabbimizin üstün eserleridir ve O”nun dilediği anda, O”nun emri ile yaratılmışlardır. Söz konusu Darwinist yayınlara, gerçeklerle bağdaşmayan bilimsel haberler yaparken, bu gerçeği göz önünde bulundurmalarını ve Darwinist propaganda yöntemlerinin artık hiçbir geçerliliğinin olmadığına inanmalarını tavsiye ediyoruz.
Kuşlarla sürüngenler arasındaki derin farklılıklarla ilgili detayları buradan okuyabilirsiniz.
[1]Xing Xu et al, “A gigantic bird-like dinosaur from the Late Cretaceous of China,” Nature 447, 844-847 (14 June 2007) | doi:10.1038/nature05849.
[2] Xing Xu et al, “A gigantic bird-like dinosaur from the Late Cretaceous of China,” Nature 447, 844-847 (14 June 2007) | doi:10.1038/nature05849.