Söz konusu fosil Kenya”da Meave Leakey ve ekibi tarafından bulundu. Düz bir yüze sahip olması nedeniyle “Düz Yüzlü Adam” (Flat Faced Man) olarak anılan fosile verilen “bilimsel isim” ise Kenyanthropus platyops.
3,5 milyon yıllık bu fosilin evrimcilerin aklını tamamen karıştırmasının nedeni, kendisinden sonra yaşamış olan bazı maymun türlerinin (Lucy gibi), evrimci kıstaslara göre Kenyanthropus platyops“dan daha “geri” olması. Dolayısıyla farklı özelliklere sahip olan bu fosil, evrimcilerin tüm şemasını altüst ediyor. Çünkü bu fosili nereye yerleştireceklerini bilmiyorlar.
Aslında bugüne kadar bulunan fosillerin tamamına bakıldığında, maymunla ortak bir atadan evrimleşen, yavaş yavaş insana doğru yükselen bir “evrim şeması” olmadığı açıkça görülüyor. Aksine şemada tamamen bir karmaşa bulunuyor. BBC Televizyonunun internet sayfasında yayınlanan aşağıdaki şemada bu karmaşa vurgulanıyor. “Karmaşık insanımsı soyağacı” olarak verilen şemada hiçbir düzenli gelişme olmadığı, aksine tüm fosil bulgularının birbirlerinden tamamen ilgisiz özelliklere sahip oldukları görülüyor. Şemanın altında da şu yoruma yer veriliyor:
“Bilim adamları farklı insanımsı fosillerini birbirleriyle ilişkilendirme konusunda güçlük çekiyorlar.” (http://news.bbc.co.uk/hi/english/sci/tech/newsid_1234000/1234006.stm)
George Washington Üniversitesi, Antropoloji bölümünden Daniel E. Lieberman ise, Nature dergisinde yazdığı makalesinde, Kenyanthropus platyops hakkında şu yorumu yapıyor:
“İnsanın evrim tarihi çok karmaşık ve çözümlenmemiştir. Şimdi 3.5 milyon yıllık başka bir türün bulunması ile durum daha da karışacak gibi görünüyor… Kenyanthropus platyops“un yapısı genel olarak insanın evrimi ve türlerin davranışı konuları hakkında bir çok soruyu beraberinde getiriyor. Örneğin neden alışılmışın dışında olarak, küçük bir çene dişine ve öne doğru kavisli çene kemiği olan büyük düz bir yüze aynı anda sahip? Büyük yüzü ve benzer şekilde yerleştirilmiş çene kemiği olan tüm diğer insanımsı türlerin büyük bir dişi var. K. Platyops”in önümüzdeki bir kaç yıl içindeki en başlıca rolünün, birlikleri bozucu ve insanımsılar arasındaki evrimsel ilişkinin araştırmalarında karşılaşılan kargaşayı vurgulayıcı bir rolü olacağını düşünüyorum.” (Daniel E. Lieberman, “Another face in our family tree”, Nature, 22 Mart 2001)
BBC isimli ünlü TV kanalı ise haberi “Düz yüzlü adam bir bilmece”, “Akıl karıştıran tablo” “Bilimsel Çelişki” başlıkları ile verdi ve haberde şöyle dendi:
“Meave Leakey, ekibi ve Kenya Milli Müzesi”nin buluşu, zaten bulanık olan insanın evrimi tablosunu daha da bulanıklaştırıyor. (http://news.bbc.co.uk/hi/english/sci/tech/newsid_1234000/1234006.stm )
Londra College Üniversitesi”nden ünlü evrimci Dr. Fred Spoor ise yeni bulunan fosil için “Birçok soruyu gündeme getirdi” yorumunu yaptı. (http://news.bbc.co.uk/hi/english/sci/tech/newsid_1234000/1234006.stm )
Kısacası, evrim teorisi, yukarıdaki açıklama ve itiraflarda da görüldüğü gibi büyük bir çıkmaz içindedir. Özellikle paleontoloji dalında, her yeni bulgu evrim teorisine yeni bir çelişki daha getirmektedir. İnsanın sözde evrimi için hayali bir şema belirleyen evrimciler, soyu tükenmiş farklı maymun türlerine ve insan ırklarına ait fosilleri ard arda dizerek şemalarına uygun hale getirmeye çalışmaktadırlar. Ancak, hiçbir fosil şemalarına uymamaktadır. Çünkü insan maymunla ortak bir atadan evrimleşmemiştir. İnsanlar tarih boyunca hep insan olmuşlar, maymunlar da hep maymun olarak kalmışlardır. Bu nedenle evrim teorisi, her yeni bilimsel buluşla bir çıkmaz içine daha girecektir.
İşin ilginç yanı ise, Akşam gazetesi gibi bazı medya organlarının, evrim aleyhindeki delilleri bile “evrim kanıtı” sanmasıdır. Bu, o denli önyargılı ve adeta beyni yıkanmış bir yaklaşımdır ki, topraktan çıkan her kafatasını peşinen “evrime kanıt” zannetmekte ve öyle göstermektedir. Gerek Akşam gazetesinin gerekse Darwinist çizgide yayın yapan diğer medya kuruluşlarının biraz daha akılcı ve bilimsel davranmaları gerektiği ortadadır. Aksi halde, bu örnekte olduğu gibi, kendilerini komik duruma düşürmeye devam edeceklerdir.