Cnn.com’da 7 Mayıs 2003 tarihinde yayınlanan bir haberi büyük bir çelişki ortaya koyuyordu. “Dinozorlar Kadar Yaşlı Bir Ordu (An army as old as the dinosaurs)” başlığını taşıyan yazıda Cornell Üniversitesi böcekbilimcilerinden Sean Brady’nin asker karıncalar üzerinde yaptığı genetik analizlerin sonuçları haber veriliyordu. Cnn.com, bu araştırma sonuçlarına dayanarak, yüz milyon yıldır hiçbir değişime uğramadığı belirlenen asker karıncaların aynı kaynaktan evrimleştikleri gibi bir iddia ortaya atıyordu.
Oysa asker karıncaların 100 milyon yıldır değişmedikleri halde evrimle bağdaştırılmaları hiçbir mantık taşımamaktadır. Evrim teorisi türlerin başka türlere dönüştüğünü ileri süren bir teori olduğuna göre, bu teoriye kanıt olarak sunulacak canlıların, haliyle, “değişim gösterdiğinin” ortaya konması gereklidir. Nasıl olur da asker karıncalar gibi yüz milyon yıldır değişmediği bilinen canlılar değişim esasına dayalı evrim teorisi çerçevesinde ele alınabilir? Yani “evrimsizlik”, evrim kanıtı sayılabilir? Açıktır ki bu yorum Darwinist önyargıların ne kadar güçlü olduğunu göstermektedir. Cnn.com, tüm canlıların evrimle ortaya çıktığına körükörüne inanmakta, bir canlıda hiçbir değişim görülmemesine karşın onun kökeninin evrim olduğu fikrinde ısrar edebilmektedir.
Yüz milyon yıl gibi uzun süre önce yaşamış örnekleriyle günümüz örnekleri arasında hiçbir fark bulunmayan bu tür canlılar ‘yaşayan fosiller’ olarak bilinir. Yaşayan fosiller evrim teorisinin en karanlık noktalarından birini oluşturur. Çünkü bu canlılar, rastgele mutasyon ve doğal seleksiyon gibi doğal süreçlerle canlıların başka canlılara dönüşebileceğini savunan evrim teorisini yalanlamaktadırlar. Bu konuda evrimciler her zaman Cnn.com’da görülen önyargılı tutumu sergilemek yerine, yaşayan fosillerin teoriye darbesini kimi zaman açıkça itiraf etmektedirler. Örneğin Focus dergisinin Nisan sayısında çıkan bir makalede bu konuda şunlar yazılmıştır:
“Milyonlarca yıl süresince [DNA] kopyalama işleminin kaç kez yapıldığını düşününce, ortaya çok ilginç bir tablo çıkıyor. Teoride, değişen çevre koşulları, düşman türler, türler arası rekabet gibi çeşitli baskı unsurlarının doğal seçime neden olması, mutasyona uğramış avantajlı türlerin seçilmesi ve bu türlerin [yaşayan fosillerin], bu kadar uzun zaman içinde çok fazla değişikliğe uğraması gerekiyordu. AMA GERÇEKLER BÖYLE DEĞİL. Sözgelimi, hamamböceklerini ele alalım. Çok hızlı ürüyorlar, ömürleri de kısa, ama yaklaşık 250 milyon yıldan beri aynılar. Daha çarpıcı bir örnek ise archaebakteriler. Tam 3.5 milyar yıl önce, dünya henüz çok sıcakken ortaya çıktılar, günümüzde de Yellowstone Milli Parkı’ndaki kaynar sularda yaşamaya devam ediyorlar…”. (Vurgu bize aittir) ” ii
Görüldüğü yaşayan fosiller üzerinde rastgele mutasyon ve doğal seleksiyonun hiçbir etkisi olmamıştır, yani evrim hayaldir. Cnn.com’a evrime destek çıkan araştırmaları yayınlamadan önce, mantık açısından değerlendirme yapmayı ihmal etmemesi tavsiyesinde bulunuyoruz. Böylece evrimin bilimsel kanıtlara değil körükörüne inanca dayalı bir teori olduğunu görebilecektir.
1. “An army as old as the dinosaurs”, 7 Mayıs 2003: http://www.cnn.com/2003/TECH/science/05/07/army.ants.ap/index.html
2. “Evrimin Çıkmaz Sokakları: Yaşayan Fosiller”, Focus Nisan 2003, sf.40