24 Mart 2003 tarihinde Discovery Channel’da “T. rex Vadisi” isimli bir belgesel yayınlandı. Belgeselde 85 ila 65 milyon yıl önceki dönemde yaşamış etçil bir dinozor türü olan Tyrannosaurus rex hakkında geliştirilen yeni bir tez konu ediliyordu. ABD’nin Montana eyaletinde bulunan Rockies Müzesi’nden Jack Horner isimli paleontolog, yaygın kanının aksine, T.rex’in yırtıcı değil leş yiyici bir canlı olduğunu ileri sürüyordu. Bu canlıların gözlerinin (avı görmek için) fazla küçük olduğu, kollarının (avı tutmak için) fazla kısa olduğu ve bacaklarının (avı kovalamak için) fazla iri olduğu anlatılıyordu. Horner, bu özelliklerine dayanarak T.rex’in av peşinde koşarak onu yakalama yeteneğine sahip olmadığını, dolayısıyla leş yiyici bir tür olarak düşünülmesi gerektiğini savunuyordu. T.rex lerin kökeni konusuna girilmemesine rağmen, bulunan iki T.rex fosili arasında kurulan bir ilişki bilimsel açıdan bir yanılgıya işaret ediyordu. Bu yazıda söz konusu bağlantının arkasındaki evrimci ön yargılar gözler önüne serilecektir.
Paleontolog Jack Horner, ‘G.rex’ ve ‘Wankel rex’ olarak bilinen iki T.rex fosili hakkında bilgiler vermekte, sonra bunlardan yola çıkarak T.rex lerin sözde evrimi hakkında iddialara yer vermektedir. Yaklaşık 68 milyon yıllık olan G.rex, bilinen en eski T.rex fosili olma özelliğindedir. Horner 1990 yılında bulunan ve G.rex’ten 90 metre daha yukarıdaki katmanda bulunan Wankel rex’in, Kretas dönemi ile üçüncü jeolojik dönem arası geçiş sınırına (K-T sınırı) yakın konumda bulunduğunu belirtmektedir. Böylece Wankel rex’in, G.rex’ten iki-üç milyon yıl daha yaşlı olduğu tahmin edilmektedir.
Horner, iki türe ait fosiller üzerinde yaptığı incelemelerde kaval ve uyluk kemiklerinin birbirine oranını karşılaştırmaktadır. G.rex’te uyluk ve kaval kemiklerinin yaklaşık eşit uzunlukta olduğu, buna karşın Wankle rex’te uyluk kemiğinin kaval kemiğinden daha uzun olduğu anlatılmaktadır. Burada Horner tamamen hayalgücüne dayanan bir bağlantı kurmakta ve T.rex lerin bacaklarında zaman içinde bir değişim görüldüğü, bunun sonucunda koşma kabiliyeti yerine evrimle uzun mesafe yürüme yeteneği geliştirdikleri iddia edilmektedir. Discovery Channel’da verilen bu iddianın hiçbir bilimsel değeri yoktur.
Öncelikle verilen bilginin doğruluğu kuşkuludur: Discovery Channel’ın “T.rex Vadisi” belgeseli ve Horner’ın iddialarını yorumlayan bir dinozor uzmanı, söz konusu kemik oranlarının Horner’ın iddia ettiği gibi olmadığını belirtmektedir. Cleveland Doğa Tarihi Müzesi’nin internet sayfasında yorumlarına yer verilen Nicholas Gardner isimli dinozor uzmanı, Wankel rex’in kaval kemiğinin kırılmış parçalardan meydana geldiğini belirtmektedir. Gardner, Horner’ın bu parçalara bakarak oluşturduğu oranların yanlış olduğunu ve bu yanlışlığın, Carnegie ve Washington Müzelerinde kurulu Wankel rex dinozor iskeletlerinden açıkça anlaşılabileceğini ifade etmektedir. Çünkü müzedeki örnekler Horner’ın ileri sürdüğü oranları göstermemektedir.
Öte yandan eğer Horner oranları doğru belirlemiş olsa da, iddiaları evrime bir destek sağlamayacaktır. Çünkü milyonlarca yıl öncesine ait bacak kemiklerinin sadece uzunluklarına bakarak arada bir ‘evrim’ bulunduğunu söylemek, sadece kişinin ön yargılarıyla varabileceği bir sonuçtur. Bir türe ait farklı fosil örneklerinin kemik uzunluklarında derin farklılıklar görülebilir. Örneğin fosil kayıtlarında bir Çinli ve bir İskandinav’a ait bacak kemiklerine rastlayan bir paleontolog arada büyük fark bulacaktır. Ama buna dayanarak “İskandinavlar Çinlilerden evrimleşmiştir” diye iddia edemez. Çünkü İskandinavın, Çinliden daha uzun bacaklara sahip olması evrim olduğunu göstermez. Fosiller milyonlarca yıl öncesine ait tek bir izole ‘an’dan izler taşımaktadırlar. İki fosil arasındaki iki-üç milyon yıllık uzun dönemde ne olup bittiği hakkında fikir vermeleri mümkün değildir. Fosiller çoğu zaman ufak tefek parçalardan meydana gelirler ve ait oldukları canlının tam olarak neye benzediği hakkında bile tam bir fikir vermeleri mümkün değildir. Bilim dergisi Discover’da yayınlanan bir makalede bununla ilgili olarak şöyle bir yorum yapılmaktadır:
“Fosiller tutarsızdır. Kemikler size duymak istediğiniz tüm şarkıları söyleyebilirler “
Horner da burada sadece fosillere bakmakta ve kendi hayallerinde varolan evrim şarkısını dinlemektedir. Discovery Channel gibi evrimci kuruluşlar da bu hayali iddiaların bilimsel dayanaklarını araştırmaksızın bunları kitlelere yaymaktadırlar. Kanalın evrime olan dogmatik bağlılığını modern bilimin bulguları karşısında tekrar gözden geçirmesi ve bir ondokuzuncu yüzyıl hurafesi olduğu gösterilen evrim teorisinin propagandasını yapmaktan vazgeçmesini tavsiye ediyoruz.