National Geographic dergisininin Mayıs 2003 sayısında Christopher P. Sloan tarafından kaleme alınan ve “Kanatların Efendisi” başlığını taşıyan kısa bir yazı yayınlandı. Yazıda 2003 yılının Ocak ayında dünyaya duyurulan 130 milyon yıllık Microraptor gui bulgusu konu ediliyordu. O dönemde bu fosilin, dört-kanatlı ve ağaçtan ağaca süzülen bir dinozora ait olduğu ileri sürülmüş, bu bulgunun ‘kuşların dinozorlardan evrimleştiği’ teorisine kanıt olduğu iddia edilmişti.
Ancak biz bu iddialar karşısında henüz yorum yapmanın erken olduğunu belirtmiş, evrimcilerin hayali dinokuş teorisini çıkmaza sokan bilimsel bulguları sıralamıştık. Sonuç olarak Microraptor gui üzerinde yapılan bu spekülasyonların dinokuş teorisini içinde bulunduğu çıkmazdan çıkarmaya yetmeyeceğini söylemiştik. (Bu yazımızı buradan okuyabilirsiniz)
Şimdi Sloan’ın makalesinde ortaya konanlar, bizim o dönemde yazdıklarımızı doğrulamaktadır. Sloan, Microraptor gui’nin evrimciler açısından kafa karıştırmaya devam ettiğini, birçok bilimadamının bu canlının uçamayacağı yönünde yorumlar yaptığını belirtmektedir. Sloan bu konuda şunları söylemektedir:
“Ancak bilim adamları M.gui’nin havalanacak kadar hızlı koştuğunu düşünmüyor. Ayrıca nasıl bir engelli koşucu uzun etek giyip koşmaya kalkarsa tökezler, ayak tüyleri M. gui’yi de aynı şekilde tökezletmiş olabilir. Bilim adamlarına göre bu bol tüyler belki de uçan sincaplarda olduğu gibi paraşüt etkisi yaratıyordu.
Başka bilim adamları bu yeni fosilden tam olarak ne sonuçlar çıkarmaları gerektiğini bilmiyor, ancak bu hayvanların ağaçtan ağaca süzülürken uçmaya başladığı varsayımına da itiraz ediyorlar: Daha kolayı varken kanatlarınızı çırpıp niye enerji harcayacaksınız ki? Ayrıca bazı araştırmacılar M.gui’nin ayak tüylerinin süzülerek bile olsa uçmaya elverişli olmadığını öne sürüyor”.
Kısacası dinokuş teorisi sadece propaganda ve önyargıyla sürdürülen bir dogmadır. Microraptor gui örneğinde de görüldüğü gibi, bu yönde yapılan her spekülasyon zaman içinde çürüyüp terk edilmeye mahkumdur. Çünkü kuşlar, evrimle açıklanamayan indirgenemez kompleks yapılara sahiptirler. Bu özellikleriyle ‘tesadüf’ ihtimalini kesin ve net olarak sıfıra indirgemektedirler. Kuşların ve diğer tüm canlıların gerçek kökeni ‘yaratılış’tır. Canlılar değişim geçirmemiş, Allah’ın ‘Ol’ emriyle aniden ve kusursuz olarak yaratılmışlardır.