Cumhuriyet Bilim Teknik(CBT) dergisinin 25 Haziran 2005 tarihli sayısında, “Çiçeklerin evrimi niçin başarılı oldu?” başlıklı bir yazı yayınlandı. Sözkonusu araştırma, Rutgers Üniversitesi bilim adamlarının 800 katılımcı üzerinde gerçekleştirdiği bir çalışmaydı. Araştırmacılar, kendilerine çiçek verilen katılımcıların tepkilerini ölçmüşler, diğer bazı hediyelere nazaran (mum ve sepet gibi) çiçeklerin daha olumlu etkiler uyandırdığını gözlemişlerdi.
Cumhuriyet Bilim Teknik’te söz konusu çalışmanın yorumlandığı satırlarda şu ifadeye yer veriliyordu:
İnsanlar çiçekleri o kadar çok seviyorlar ki günümüzden 5000 yıl önce kültüre almaya başlamışlar. Bu şekilde çiçeklerin güzelliği ve insanlar üzerindeki duygusal etkisi, önemli bir ayıklanma avantajına dönüşmüştü.
CBT’nin bu haberinde ortaya konan çiçeklerin evrimi iddiası hiçbir bilimsel dayanağa sahip değildir ve insanların tercihlerinin çiçek türleri üzerinde bir ayıklanma faktörü olması da çiçeklerin evrimle ortaya çıktığını göstermemektedir.
1. Çiçekli bitkiler, fosil kayıtlarında aniden, bugünkü halleriyle ortaya çıkarlar ve evrimciler bu bitkilerin kökeni konusunda tam anlamıyla karanlıktadırlar. Çiçekli bitkiler üzerinde bir uzman olan Daniel Axelrod çiçekli bitkilerin kökeni konusunda şu yorumu yapar:
Angiospermlere, yani çiçekli bitkilere yol açan ilkel grup, fosil kayıtlarında henüz tespit edilmemiştir ve yaşayan hiçbir angiosperm böyle bir bağlantıya işaret etmemektedir. (Daniel Axelrod, The Evolution of Flowering Plants, in The Evolution Life, s.264-274 (1959))
2. Ayıklanma demek, evrim demek değildir. İnsanların bazı çiçek türlerini diğer bazı çiçek türlerine tercih etmeleri ve bunun çiçek türleri arasında bir ayıklama faktörü oluşturması, çiçeklerin başka bitkilerden evrimleştiğini göstermez. Burada çiçekler “zaten” mevcut bulunmaktadır. Sözgelimi bir köy halkı, köyün yakınında bulunan bir kırdan belli bir tür çiçeği sürekli olarak toplayacak olursa, o kırda bulunan farklı türden çiçek popülasyonlarının birbirine oranı zaman içinde değişebilir. Ancak bu durum, kırdaki çiçek türlerinin başka türlere evrimleşmesine yol açmaz. Bir türün başka türe dönüşebileceği iddiası, bitkinin DNA”sına yeni genetik bilgi eklenmesini gerektirir ki, insanların çiçek toplamasının bununla bir ilgisinin bulunmadığı son derece açıktır.
Görüldüğü gibi, CBT’nin çiçeklerin evrimi iddiasına bu araştırmadan delil getirme çabası hiçbir bilimsel dayanağı olmayan, üstelik bilimsel kanıtlara tamamen aykırı olan bir aldatmacadır. CBT yetkililerini bilim dışı masallarla evrim propagandası yapmaya son vermeye davet ediyoruz.