Yazıda, Sir John Sulston isimli bir bilim adamının görüşlerine yer verilmektedir. Sulston, birgün yapay zekalı robotlar üretileceği, bu robotların insanlardan daha akıllı olacakları ve hatta insanları kontrol edebilecekleri kehanetinde bulunmaktadır.
Bilgisayarların veya robotların bir gün insanlar gibi düşünmeye, konuşmaya, bilinçli davranışlar sergilemeye başlayacakları iddiası, özellikle materyalist bilim adamlarının en büyük hayallerinden biridir. Eğer ruhsal özellikleri olan bilinçli bir bilgisayar veya robot yapılabilirse, materyalizmin “bilincin maddenin bir ürünü olduğu” iddiasının kanıtlanacağını ummaktadırlar.
Ancak, bugüne kadar yapılan çalışma ve araştırmalar, hiçbir makinanın, metal veya silikon parçalarının insan bilincine sahip olamayacaklarını çok açık olarak göstermiştir. Bir bilgisayar veya bir robot, çok iyi bir programlama sayesinde çok başarılı işlemler yapabilir, ama hiçbir şekilde “bilinç” sahibi olamaz.
“Gelişmiş robotların mekanizmalarını bilen tasarımcılar ve mühendisler, onların gerçekten bilince sahip olduklarını iddia edecek son kişilerdir. İçine baktığınızda robotlar ne kadar gelişmiş olurlarsa olsunlar, mekanik prensiplere göre hareket eden makineler olacaklardır. Bir bütün olarak değerlendirildikleri dış taraftan bakıldığında, akıllı oldukları etkisi oluşacaktır.”[i]
“Çok tartışılan bir konu olan, “bir gün düşünebilen bir makine yapabilir miyiz” sorusu ile ilgili olarak daha bir şey söylemedim. “Bilgisayarlar düşünebilir mi?” başlığı altında bu konu çok konuşuldu… Tereddütsüz olarak, söyleyebilirim ki hayır düşünemezler… bilinçli bilgisayarlar yapamayacağımızı bildiriyorum. Yıllar evvel daha bilgisayar tartışmasının başlarında yazdığım gibi, bir bilgisayar gelişkin bir kalemdir, hepsi o kadar.”[ii]
Bu alanda yapılan çalışmaların sonucunda çok gelişmiş robotlar, makinalar ve bilgisayarlar üretileceği açıktır. Böylece, teknolojide çok büyük ve önemli gelişmeler sağlanacak, ev işlerinden fabrikalardaki üretime kadar birçok iş çok daha kısa sürede ve pratik olarak halledilebilecektir. Ancak, bu gelişmelerin sonucunda hiçbir zaman düşünen, akleden, insanları kontrol edebilen, bilinçli makinalar oluşmayacaktır. Bu tür iddialara daha önce, yine Evrensel gazetesinde yayınlanan bir haber nedeniyle detaylı olarak cevap verildiği için, burada daha fazla yer verilmeyecektir. (http://www.netcevap.org/evrensel011112.html)
“Biz hücrenin önemini pek tahmin edememiştik…Hücre, bir fabrika olarak kabul edilebilir. Bu fabrikada, her biri büyük protein makinası setlerinden oluşan, birbirine geçmiş ve özenle hazırlanmış montaj hatları ağı bulunmaktadır… Neden hücre fonksiyonunun temelini oluşturan büyük protein birleşimlerini protein makinaları olarak isimlendiriyoruz? Çünkü, aynı insanlar tarafından icat edilen ve makroskopik dünya ile etkin şekilde başa çıkabilen makinalar gibi, bu protein grupları birbiriyle çok iyi bir işbirliği içinde olan hareketli parçalara sahiptirler.” [iii]
[ii]The Self And Its Brain: An argument for Interactionism, Karl Popper and John C. Eccles, Routledge, reprint 2000, p. 207-208
[iii] Bruce Alberts, “”The Cell as a Collection of Protein Machines: Preparing the Next Generation of Molecular Biologists,” Cell 92 (8 Şubat 1998):291