Animal Planet’ın bu belgeselinde yunusların kara memelilerinden evrimleştiği iddia edildi. Bu iddianın geçersizliği hakkında bkz. Deniz Memelilerinin Kökeni ve Deniz Memelilerinin Özgün Yapıları
Aynı belgeselde balina ve yunusların ineklerin evrimsel kuzenleri olduğu da hikayesi de ortaya atıldı. Bu evrimci iddia, canlılar arasındaki moleküler benzerliklerin ortak bir atadan evrim sürecini yansıtacak izler ortaya koyduğu varsayımına dayanır. Buna göre yunus ve balinaların ineklerle aralarındaki bazı moleküler benzerliklere bakılarak evrimsel akraba oldukları iddia edilmektedir. Ancak bu benzerliklerin bir evrim kanıtı olarak alınması sadece ve sadece evrimci önyargılara dayanır. Gerçekte ise canlılar alemindeki moleküler benzerlikler gerçekte evrim teorisine kanıt oluşturacak özellikler ortaya koymaz. Çünkü evrimsel akraba olduğu varsayılan türlerin paylaştığı moleküller bu canlılarla sınırlı olmayıp evrimci bir bakış açısından çok uzak canlıları da kapsayacak şekilde canlılar aleminde genel bir yapı ortaya koyabilmektedirler. Bizzat teorilerine kanıt arayan evrimcilerin yaptığı çalışmalar -evrimsel doğa tarihini yansıttığı öne sürülen- hayali ‘hayat ağacı’nı yıkan sonuçlar ortaya koymuş ve moleküler benzerliklerin iyi bir araştırma sahası olacağı beklentisindeki evrimcileri umutsuzluğa düşürmüştür.
Örneğin, South Carolina Üniversitesi Tıp Fakültesi”nden biyokimya araştırmacısı Dr. Christian Schwabe, moleküler alanda evrime delil bulabilmek için uzun yıllarını vermiş bir bilim adamıdır. Özellikle insülin ve relaxin türü proteinler üzerinde incelemeler yaparak canlılar arasında evrimsel akrabalıklar kurmaya çalışmıştır. Fakat çalışmalarının hiçbir noktasında evrime dair herhangi bir delil elde edemediğini pek çok kereler itiraf etmek zorunda kalmıştır. Schwabe, Trends in Biochemical Sciences dergisindeki bir makalesinde şöyle yazmıştır:
“Moleküler evrim, evrimsel akrabalıkların ortaya çıkarılması için neredeyse paleontolojiden daha üstün bir metot olarak kabul edilmeye başlandı. Bir moleküler evrimci olarak bundan gurur duymam gerekirdi. Ama aksine, türlerin düzenli bir gelişme kaydettiğini göstermesi gereken moleküler benzerliklerin pek çok istisnası olması oldukça can sıkıcı görünüyor. Bu istisnalar o kadar çok ki, gerçekte, istisnaların ve tuhaflıkların daha önemli bir mesaj taşıdıklarını düşünüyorum” (Christian Schwabe, “On the Validity of Molecular Evolution”, Trends in Biochemical Sciences, cilt 11, Temmuz 1986)