Bu programda, Endonezya adalarında yaşayan bir kertenkele türü anlatıldı. Bu canlı, ön bacaklarıyla gövdesi arasında bir yelpaze gibi açılabilen paraşüt benzeri bir zara sahipti ve ağaçtan ağaca süzülerek uçabiliyordu. Araştırmacılar, tayfunların yoğun olarak yaşandığı bölgede, yaşamını farklı adalar üzerinde sürdüren kertenkele popülasyonlarını inceliyor ve adaların rüzgara açıklık seviyesi ile kertenkele kanatlarının büyüklüğü arasında bir ilişki kurmaya çalışıyordu. Programda, rüzgara daha açık adalarda kertenkelelerin süzülmeyi daha az tercih ettikleri, uçmak yerine ağaçtan aşağıya yürüyerek indikleri; buna karşın rüzgarın etkilerinin daha az olduğu adalarda yaşayan kertenkelelerin sıklıkla süzüldüğü gösteriliyordu.
Rüzgara açık adalardaki kertenkelelerin zarları daha küçüktü ve rüzgarda savrulmanın etkisiyle yara almış ve yıpranmış görünümdeydi.
Animal Planet bu kertenkelelerin, kanatlarını kaçmak için geliştirdiği masalını anlatıyor; rüzgarlı adalarda kanatların küçüldüğünü belirterek bunu “kanatsızlığa doğru bir evrim” olarak yansıtıyordu.
Ancak bu evrimci iddiaların hiçbir bilimsel geçerliliği yoktur. Kertenkelenin kaçmak için kanat geliştirdiği iddiası Darwinist önyargılara dayanmaktadır. Gerçekte bu kertenkele türünün “kanatsız” bir başka kertenkele türünden evrildiğini gösterecek herhangi bir ara forma dair fosil kaydı yoktur. Karşımızda normal kertenkeleler ve söz konusu “kanatlı” kertenkele vardır ve evrimciler, bu olguyu teorilerine göre yorumlayarak birinin diğerinden evrimleştiğini ileri sürmektedirler.
Öte yandan “rüzgarın etkisiyle kertenkele kanadının küçülmesi” denen olgu, “daha küçük kanatlara sahip kertenkelelerin seçilmesi”nin bir sonucudur; bu doğal seleksiyona bağlı sınırlı bir biyolojik bir değişimdir ancak evrim teorisine kanıt değildir. Bunun nedenini kısaca açıklayalım.
Bu örnekte rüzgarlı adada bir kertenkele için uçmak avantaj değil, dezavantajdır. Çünkü havadayken sert rüzgarların etkisiyle uçmak istedikleri yönü kontrol edemeyerek kontrolsüz bir şekilde ağaç gövdelerine çarpabilmekte, yere düşerek yaralanabilmektedirler. Bu şartların bulunduğu bir adada, geniş kanatlı kertenkeleler, kanatlarının yüzeyi nedeniyle daha çok rüzgar aldıkları için daha fazla etkilenmektedir. Sonuçta popülasyon içinde daha küçük kanatlılar hayatta kalmakta yani seçilmekte ve popülasyon genelindeki kanat büyüklüğü, rüzgar almayan adalara göre daha düşük bir seviyeye inmektedir. Ancak sözkonusu değişim kertenkelenin gen havuzu içinde, yani mevcut genetik bilgi dahilinde gerçekleşmekte, canlının DNA”sına yeni genetik bilgi eklenmemektedir. Dolayısıyla burada bir “evrim” sözkonusu değildir.
Evrim teorisine kanıt göstermede tamamen çaresiz olan Animal Planet gibi Darwinist kuruluşlar, bu örnekte görüldüğü gibi yeni genetik bilginin sözkonusu olmadığı biyolojik değişikliklerle izleyicilerine gözboyayıcı bir propaganda yapmaktadır.
Animal Planet”a Darwinizm”in geçersizliğini ve canlılığın gerçek kökeninin bilinçli tasarım olduğunu, tüm canlıları Allah”ın kusursuzca yaratmış olduğunu kabullenmesini tavsiye ediyoruz.