TRT 2 “”Doğanın İçinden””

Bu programda kapibara”ların (Capybara) yüz anatomisinin su ortamına adaptasyonla ortaya çıktığı iddia edildi. Öncelikle bu iddiayı doğrulayabilecek herhangi bilimsel bir kanıt olmadığını belirtmekte fayda vardır.

Kapibaralar Panama ve Arjantin”in kuzeybatısında yaşayan yeryüzündeki en iri kemirici türüdür. Akarsu kenarlarında bol bitki örtüsüne sahip yerlerde yaşayan bu canlı çok iyi bir yüzücüdür. Dişi kapibaralar her defasında 2 ila 8 arasında yavru doğururlar. Yavru kapibaraların görme duyuları doğumlarından itibaren başlar.

Burada bazı özelliklerini kısaca özetlediğimiz bu canlı çok iyi yüzebilmekte, üremekte, beslenmektedir. Dolayısıyla yaşamını mümkün kılan birçok kompleks organa ve sisteme sahiptir.
TRT 2″deki söz konusu belgesel bu kompleks organları, doğrudan evrim ürünü kabul etme tutarsızlığını ortaya koymaktadır. Ancak bu son derece ön yargılı bir yaklaşımdır. Evrim teorisinin öne sürdüğü mutasyon ve doğal seleksiyon gibi mekanizmalarla, ya da tesadüfler sonucunda değil canlılardaki kompleks organların gelişmesi, tek bir hücrenin ortaya çıkması bile imkansızdır.

Canlıların çevreye uyumlu organları ancak bilinçli tasarımla açıklanabilir. Bilinçli tasarım ürünü yapılarda, çevre şartlarının hesaplanarak buna uygun özellikler geliştirilmesi temel bir özelliktir. Örneğin bir geminin burun kısmı onun su içinde ilerlemesini mümkün kılacak ayarlamalara sahiptir. Ama bu durum geminin burnunun doğal sebeplerle ortaya çıktığını göstermez. Gemilerin mühendislik ürünü olduğu konusunda hiç kimsenin şüphesi yoktur. Aynı şekilde kapibaraların suyun içinde hızlı hareket etmelerine olanak sağlayan vücut yapıları da bilinçli tasarımın ürünüdürler. Bu canlılar da tesadüfi etkileşimlerle ortaya çıkmamışlar, kompleks tasarımlarıyla birlikte bir anda yaratılmışlardır. Tüm canlıları Yüce Allah yoktan var etmiştir.