Avcı-av ilişkisine dayalı mücadelelerin ve çeşitli canlıların bazı özelliklerinin anlatıldığı programda geniş ölçüde hayal gücüne başvuruldu ve çeşitli kompleks yapıların kökenine, sadece avcı baskısına dayanılarak evrim yanlısı açıklamalar getirilmeye çalışıldı. Animal Planet sözde evrimin “gidişatını yönlendiren hayvanların yırtıcılar olduğunu” iddia ediyordu. Kendisine doğru yaklaşan bir yarasayı önceden algılayarak güvenli bir korunağa çekilen kurbağalar gösteriliyor, onların bu yetenekleri evrimin bir ürünü gibi yansıtılıyordu. Benzer şekilde, yılanların ısırma davranışının da evrimle ortaya çıktığı, bundan önce yılanların defalarca saldırıya uğradıkları ve çıngıraklı yılanın ısırmadan önce kuyruğunu titreştirerek yaptığı “kibarca” uyarının bu durumun bir göstergesi olduğu iddia edildi. Ayrıca çitaların sözde evrim boyunca sadece koşmak üzerinde yoğunlaştıkları, bu yüzden vücutlarının tamamen buna göre şekillendiği masalı anlatılıyordu. Tüm bu iddiaları ortaya koyan Animal Planet, öldürme arzusu devam ettiği sürece canlıların yeni silahlar geliştireceklerini ileri sürüyordu.
Ancak Animal Planet’ın bu iddiaları sadece birer masal değerindedir. Avcı baskısı, avlanan canlı türü içinde bir seçilim ortaya çıkarsa da bu ancak av oluşturan türün üyelerinin rafine olmasına ve gelecek nesillerin daha etkili şekilde kaçan bireylerden oluşmasına yol açacaktır. Böyle bir seçilim, yılanın çıngırağı; çitanın iskelet-kas anatomisi veya kurbağanın ses algılama sistemi için gerekli genetik bilginin kökenini açıklamaz. Animal Planet bu konuya hiçbir bilimsel dayanak göstermemekte, sadece bir dogma olarak benimsediği Darwinizm’e uygun masallar anlatmaktadır.
Programda kuşlar ve memelilerin soğuk kanlı sürüngenlerden evrimleştiği de iddia edildi. Ancak hem memeliler hem de kuşların kökeniyle ilgili bu iddialar sadece önyargıya dayanmaktadır. Üstelik memeli ve kuşlardaki özgün yapıların evrimle açıklanması mümkün değildir. Bu konuda daha fazla bilgi için bkz. Memelilerin Kökeni , Evrimcilere Göre Uçuşun Kökeni