Radikal gazetesi internet sitesinde Atalay Girgin imzalı bir yazı yayınlandı. Girgin yazısında özetle, Allah inancını farklı şekillerde yorumlayarak bölümlere ayırıyor ve Darwin’in, tüm varlıkları yoktan yaratan, her şeye kadir olan ve tüm eksikliklerden münezzeh olan Allah inancına karşı çıktığını belirtiyordu.
Darwinizm, kuşkusuz ki Allah inancına karşı çıkabilmek ve insanların zihinlerine canlıların var oluşlarına dair sapkın bir teoriyi yerleştirebilmek için ortaya çıkmış bir ideolojidir. Ancak burada önemle belirtilmesi gereken husus şudur: Darwinizm, Allah inancına kesin olarak karşıdır. “Allah evrimle yarattı” diyenler yanılmaktadır. Darwinizm, bir Yaratan’ın varlığını (Allah’ı tenzih ederiz) kesin olarak reddeder ve onun yerine tesadüfleri ilahlaştırır. Atalay Girgin bu konuda yanlış düşünmektedir. Bu konunun detaylarına yazının ilerleyen kısımlarında değinilecektir.
Öncelikle Atalay Girgin’in yazısında belirttiği yanlış Allah inancına değinmek yerinde olacaktır.
Yüce Allah Her Şeye Kadirdir Ve Eksikliklerden Münezzehtir
İnsanlardan bazıları yeryüzündeki imtihan ortamına bakarak yanılır, tereddüte düşerler. İmtihanın bir gereği olarak etrafta eksikliklerin olması, kötü insanların ve kötü davranışların var olması, yeryüzünün ve kendi bedenlerinin acizliklerle yaratılmış olması ve yaşamları boyunca nefisleriyle mücadele etmek zorunda kalmaları bu kişilerin Allah’ı gereği gibi takdir edememelerine yol açar. İnsanlar tüm bunlara bakarak, tüm eksikliklerden münezzeh olan Allah’ın böyle bir hayat yaratamayacağını (Allah’ı tenzih ederiz) düşünerek hata ederler. Bu dünya hayatını, insanın sahip olduğu tek yaşam olduğunu zanneder, imtihana tabi olduklarının farkında bile olmazlar. Oysa Rabbimiz ayetlerinde belirtmiştir:
O, amel (davranış ve eylem) bakımından hanginizin daha iyi (ve güzel) olacağını denemek için ölümü ve hayatı yarattı. O, üstün ve güçlü olandır, çok bağışlayandır. (Mülk Suresi, 2)
Allah dilediğine rızkı genişletir-yayar ve daraltır da. Onlar ise dünya hayatına sevindiler. Oysaki dünya hayatı, ahirette (ki sınırsız mutluluk yanında geçici) bir meta”dan başkası değildir. (Ra’d Suresi, 26)
İnsanlar bu dünyaya yalnızca imtihan olmak için gelirler. Bu dünyada yaptıkları her iş, gerçekleştirdikleri her eylem, düşündükleri veya söyledikleri her söz Allah’ın katında mutlaka karşılarına çıkacaktır. İnsanlar, yapıp ettikleriyle denenecekler ve nihayetinde mutlaka ölümle buluşacaklardır. Allah’ın katında yaptıklarının bir karşılığı olarak gerçek ahiret hayatı, yani sonsuz cennet ve sonsuz cehennem onların ebedi yurtları olacaktır.
Dünya hayatı imtihanın gereği olarak eksikliklerle ve acizliklerle yaratılmıştır. Bu, Yüce Allah’ın yaratma sanatıdır. Kirli toprağın içinden olanca güzelliği, taptaze kokusu, muhteşem lezzeti ve temizliğiyle bir meyveyi kusursuzca yaratan Allah, kuşkusuz ki varlıkların tümünü kusursuz yapmaya kadirdir. Kusurların olması, insanların denenmesi içindir. Allah, insanları hastalıksız ve eksiksiz olarak yaratmaya kadirdir, cennette insanlar hiçbir zaman hasta olmayacaklardır. Bunun örneğini Allah dünyada da gösterir. Örneğin köpek balıkları hiçbir zaman kanser olmazlar. Fakat insanlar hayatları boyunca kanser belasıyla içiçedir. Allah dilese, insanı da belalar ve hastalıklardan uzak yaratabilir. İnsanın böyle yaratılmamış olması, Allah’a karşı nasıl bir tavırda bulunacağını Allah’ın denemesi içindir. Allah’ın üstün gücünden ve kusursuz yaratmasından şüphede olanlar, bu geçici imtihan ortamını gerçek yurt sananlar, ahireti tanımayanlar, kusurlara ve eksiklere bakarak yanılırlar.
Allah dilerse bu dünyada insanları korkularla, zorluklarla, tuzaklarla da dener. Bu imtihanın gereğidir. Bunların tümü, eksiksiz ve kusursuz yaratılmış olan ahiret hayatı için var edilmiştir.
Rabbimiz dilese kuşkusuz ölümsüz de yaratabilir. Ölümsüzlüğü Allah bize ahiret hayatında gösterir. Cennet ve cehennem sonsuzdur. İnsanlar orada ölümü tatmayacaklardır. “O, amel (davranış ve eylem) bakımından hanginizin daha iyi (ve güzel) olacağını denemek için ölümü ve hayatı yarattı” ayetinde belirtildiği gibi ölüm yalnızca insanların denenmesi içindir.
Yeryüzünde Allah, Yaratma Sanatının İhtişamlığını Gösterir
Rabbimiz, Yüce yaratma sanatının ve her şeye Kadir olduğunun delillerini dünyada sayısız örnek ile insanlara gösterir. Bunun en açık delili canlı varlıklardır. Bir insan hücresindeki tek bir DNA, muhteşem bir mucizedir. Şu anda tek bir protein bile yapay olarak üretilememektedir. Allah, yoktan ve mükemmel yaratmaya kadir olduğunu maddenin zerresindeki tek bir atomun varlığında tüm ihtişamıyla gösterir. İnsanlar ise, genellikle bu olağanüstülüğü görmezden gelir ve imtihan ortamı için özel olarak yaratılmış noksanlıklara aldanırlar. Oysa bu, büyük bir aldanıştır.
Rabbimiz ayetinde şöyle buyurur:
İyi ve Doğru Kuran’a Göre Bellidir Ve İnsanlar Bununla İmtihan Olurlar
Tüm evreni, dünyayı ve içindekileri yaratan Allah’tır. Dünya ise bir imtihan ortamıdır. Allah, elbetteki Kendi yarattığı bu imtihan ortamında dilediği şekilde hükmetmeye kadirdir. Dolayısıyla Girgin’in ve bu konuda tereddüt içinde bulunan diğer insanların öne sürdüğü iddialar geçersizdir. Allah, tüm varlıkları yaratan ve her varlık üzerinde hükmeden olarak, dilediği ameli, dilediği şekilde ve dilediği zaman haram veya helal kılar. Hz. Adem ve Hz. Adem’in çocukları zamanında Allah’ın haram kılmadığı fakat Kuran’a göre şu anda haram olan bir davranış Allah öyle takdir ettiği için öyledir.
Darwinizm Allah’ı İnkar Eden Bir Pagan Dinidir
Darwinizm, Allah’ı inkar üzerine kurulmuştur. Kitleleri aldatırken, tesadüflerin sahte ilahlar olduğunu öne sürmüş ve insanları Allah inancından uzaklaştırmaya çalışmıştır. Darwin, “kendimi bir cinayeti itiraf ediyormuşum gibi hissediyorum”[1] derken, teorisinin dinsizliğin, Allah’ı inkarın, sapkınlığın kaynağı olacağını bilmektedir. Darwin; dünyaya dinsizliği, savaşları, terörizmi, kitle katliamlarını, faşizm-komünizm gibi sapkın ideolojileri, dejenerasyonu, sevgisizliği, öfke ve nefreti getiren deccali sistemin kurucusudur.
Teorilerinin günümüzde çökmekte olduğunu gören bazı Darwinistler, gitgide bilinçlenen ve dindarlaşan insanlardan destek görebilmek için, varlıkları Allah’ın evrimi vesile ederek yarattığı aldatmacasını ortaya atmışlardır. Oysa bu büyük bir yalandır. Darwinizm’in sahte ilahı tesadüflerdir. Ve Darwinizm ideolojisi kesin olarak Allah’ı inkar üzerine kuruludur. (Allah’ı tenzih ederiz) (Konu hakkında detaylı bilgiyi buradan okuyabilirsiniz.)
Sonuç: Allah’ın Yüce Kudretini Takdir Etmek
Rabbimiz her şeye gücü yeten, her şeyin Sahibi olan, her şeyi kusursuz yaratmaya kadir olandır. Rabbimiz, eksikliklerin tümünden münezzehtir. İnsan eksikliği tadar, dünyada ihtiyaç ve acz içinde yaşar; fakat Allah her şeyin mükemmeline, her şeyin kusursuzuna ve her şeyin sonsuzuna Sahiptir tüm eksikliklerden münezzehtir. Bunların tümünü yaratandır. Rabbimiz, kullarının yapıp ettiklerinin tümünden haberdardır. Onların tümünü O yaratmıştır. Onların tümüne kader tayin etmiştir. Kulların tümü, bu dünyada, Yüce Allah’ın yazıp belirlediği, O’nun yaratıp tayin ettiği kaderlerini yaşamaktadırlar.
Darwin, insanlar arasında Allah inancını yıkmaya çalışmıştır. Bunu yaparken toplumlara ülkelere, insanlara şiddetli derecede zarar vermiştir. Elbette bu da kaderdedir. Ve Allah’ın yarattığı kaderin bir gereği olarak Darwin şu anda başarısız olmuştur, yenilgiye uğramıştır. Kitleler, Darwinizm’i terk etmişler, Allah’a yönelmeye başlamışlardır. Şu anda Darwin’in anavatanı İngiltere’de bile Müslümanlığı seçenlerin oranının on kat artmış olması, bu kaderin bir tezahürüdür. Bunun sebebi şudur: Allah’ın üstün gücü ve muhteşem yaratma sanatı gözler önündedir. İnsanlar gözlerinin önüne perde çekmiş olan Darwinizm aldatmacasından kurtuldukça, apaçık olan bu yaratılışı ayan beyan görmektedirler. Yeryüzünde ihtişamlı bir yaratılış sergilendiğini, kendilerinin de amaçsız yaratılmadıklarını, ölümle sona erecek geçici bir hayata tabi olmadıklarını, ruh sahibi birer varlık olarak ahirette sonsuza kadar yaşayacaklarını ve mutlaka Rabbimiz’in huzurunda hesap vereceklerini anlamışlardır. İnsanların kitleler halinde Allah inancına yönelmelerinin sebebi işte budur. Girgin’in yazısında belirttiği gibi “aklın ve bilimin aydınlığını NEYSE Kİ insanların büyük bir kısmı yitirmemiştir”. Şimdi zihinleri aydınlık bu insanlar Darwinizm’in nasıl bir safsata olduğunu görmüşlerdir. Bir daha asla bu sapkın din Darwinizm ile kandırılamayacaklarını, Yaratan, yoktan var eden tek Varlığın Yüce Rabbimiz Allah olduğunu anlamışlardır. Aklın ve bilimin aydınlığı, gerçeği görmelerine vesile olmuştur.