1 Temmuz 2009 tarihinde Birmingham Post gazetesi, yakın zamanda gerçekleştirilen bir anket sonucuna sayfalarında yer verdi. Bu sonuca göre, İngiltere’nin başkenti Londra’da Yaratılış’a inananların sayısının oldukça artmış olduğu görülüyordu. Evrime karşı oy veren bu kişiler, tüm canlılığı Allah’ın şu anki görünümü ile yoktan var ettiğine inanıyorlardı.
Bu sonuç, kendi ülkesinde ve tüm dünyada ateizmi ve Darwinizm’i yaymaya çalışan ve bu amaçla oldukça kapsamlı bir faaliyet yürüten Richard Dawkins’i şoka uğratmış olmalı!
Dawkins için belki de ikinci önemli şok, evrim sahtekarlığının sahibi Darwin’in ülkesinde, hatta onun kendi memleketi olan Londra’da evrimin bu derece güçlü şekilde reddedilmesidir. İngiltere halkı, kendi ülkelerinde evrim adına söylenen yalanların farkına varmış olacak ki, gitgide büyük güruhlar halinde bu aldatmacadan kurtulmaya başlamışlardır.
Bu elbette beklenen bir sonuçtur. Tüm Darwinistlere, -Dawkins’e de-, daha önceden haber verdiğimiz önemli bir gerçek vardı. Onlara, “insanları karanlık bir odaya kapattığınızda, Güneş’i sadece bir an bile görseler, dışarıda Güneş olmadığına inandıramazsınız” demiştik. Dolayısıyla, bilimsel delillerin tamamının Yaratılış gerçeğini gösterdiğini, 250 milyon fosilin evrimi reddettiğini, tek bir tane ara fosil olmadığını bilen insanları, bunun tersine inandırmanın mümkün olamayacağını ifade etmiştik. Darwinist sahtekarlığın foyası ortaya çıkarılmışken, demagoji ve sahte yayınların, eskisi gibi evrimi ayakta tutmaya yetmeyeceğini haber vermiştik. İnsanların Darwinist demagojinin ne olduğunu öğrendiklerini, Darwinist sahtekarlıkların deşifre edildiğini ve dolayısıyla Darwin’e ve Darwinizm’e sahtekar gözüyle bakmaya başladıklarını belirtmiştik. Fakat buna karşın Dawkins ve onun gibi bazı Darwinistler, propagandaların, demagojik açıklamaların, sahte fosillerin hala insanlar üzerinde bir etkisi olacağını, Darwinist diktatörlüğün ne olursa olsun mutlaka güçlü olacağını zannetmişlerdi. Dawkins sırf buna güvenerek, otobüs afişleriyle ateizm propagandası yaparak insanlara daha etkili bir telkin verebileceğini düşünmüştü. Fakat Dawkins’in tüm çabaları geri tepti.
İşte otobüs afişlerinin en kapsamlı kullanıldığı şehir olan Londra’nın durumu: LONDRA’DA ARTIK İNSANLAR ALLAH’A İNANIYOR.
Çeşitli ülkelerde, gitgide artan bir sayıyla insanların Allah’a yönelmeleri elbette olması gereken bir sonuçtur. Her mantıklı insan, karşısında gördüğü delillerden, yeryüzündeki ihtişamlı sanattan ve mükemmel yaratılıştan tek bir sonuç çıkaracaktır. Üstün ve güçlü bir Yaratıcı’nın varlığını. Her akıllı insan, evrimin son yüzyılların en büyük sahtekarlığı olduğunu kendisine verilen delillerden rahatlıkla fark edebilir. İnsanların sayısız kanıt ile aldatıldıklarını anlamaları ve kendilerine sunulan delillerle Yüce Allah’ın varlığını görebilmeleri elbette son derece kolaydır. İşte bu nedenle Dawkins veya bir başka Darwinist ne kadar uğraşırsa uğraşsın, insanların beyinlerinde ikna oldukları gerçekleri değiştiremezler. Artık buna ne Darwinizm propagandalarının ne de Darwinist diktatörlüğün gücü yetmemektedir.