Bugün evrimcileri şaşkınlığa uğratan, onları şiddetli paniğe yönelten açık bir durum vardır. Günümüzde yaşayan canlılardan herhangi biri, bir kurt veya bir balık, bir ağaçkakan veya sinekkuşu, bir geyik veya bir kaplumbağa, canlılığın milyonlarca yıllık tarihinde mutlaka en az bir örneğe sahiptir. Fosillerden anladığımız kadarıyla milyonlarca yıl önce bu canlıların her biri yaşamışlardır. Kimi 150 milyon yıl önce vardır, kimi 350, kimi ise 60 milyon yıl önce. Hiçbiri değişmemiştir. Bulunan fosillerin hiçbiri şimdiki canlının daha az özelliğe sahip, ilkel hali değildir. Bu canlılar günümüz canlılarının aynısıdır. Hiçbir değişim geçirmemişlerdir, evrimleşme yaşamamışlardır. Oldukları gibi, şu anki türdeşlerinin görünümünde fosil kayıtlarında vardırlar ve bu halleriyle evrim teorisine meydan okumaktadırlar.
Örneğin 20 milyon yıl önce Darwinistlere göre bir köpek büyüklüğünde olması gereken atın yaklaşık 25 milyon yıllık fosili, günümüz atları ile aynıdır. Evrimcilerin memelilerin ortaya çıkışı için belirledikleri süreden çok öncesine ait örneğin 120 milyon yıllık kurt kafatası bulunmuştur. Canlı, 120 milyon yıldır değişmemiştir. Bu gibi örnekler yüzlercedir. (Detaylı bilgi için bkz. Yaratılış Atlası 1, 2, 3, Harun Yahya – www.yaratilisatlasi.com) Özetle fosil kayıtları canlıların hiçbir değişime uğramadığını göstermiştir ve göstermeye devam etmektedir. Buna karşın canlıların değişim geçirdiklerine, yani evrimleştiklerine dair tek bir fosil kaydı yoktur.
Diğer canlılar gibi insan da milyonlarca yıldır değişmemiştir, hep insan olarak var olmuştur
Canlıların hayali evrimini kanıtlayacak tek bir ara fosil örneği olmadığı gibi, insanın hayali evrimi kanıtlayacak da bir ara fosil vardır. Darwinistler tarafından öne sürülen tüm fosiller spekülasyondan ibarettir ve her birinin geçersizliği birer birer ispat edilmiştir.
Durum böyleyken Darwinistlerin insanın değiştiğine ve evrim geçirdiğine dair iddiaları şaşırtıcıdır. Sanki ortada iddialarını destekleyen bir delil varmış gibi davranan Darwinistler fosil kayıtlarının durmaksızın günümüz canlılarına ait değişim geçirmemiş örnekler verdiğini görmezden gelirler. Hatta insanın hayali evrimine dair sürekli olarak hikaye üretir, gündem oluştururlar. Ellerinde insanın hayali evrimini gösteren tek bir ara fosil örneği olmamasına rağmen, durmadan asılsız deliller ortaya çıkarır veya ilgisiz konuları bahane ederek yeni hikayeler uydururlar. Bu büyük bir mantık çöküntüsü, aynı zamanda da büyük bir aldatmacadır. Yeryüzündeki hiçbir canlı değişim geçirmemişken, fosil kayıtları açık ve aleni şekilde milyonlarca örnekle bunu ilan etmişken, insanın evrim geçirdiği iddiasının kuşkusuz ki hiçbir geçerliliği olamaz.
Bu durum akla birçok soruyu getirmektedir. Acaba yeryüzündeki tüm türler fosil kayıtlarında aniden ve şu anki görünümlerinde ortaya çıkmış ve hiç değişmemiş olmalarına rağmen, Darwinistler neden insanın değiştiğine dair iddialar sürmektedir? Acaba insanın hayali evrimini destekleyen tek bir delil olmamasına rağmen, bununla ilgili ortaya atılmış sayısız senaryonun kökeni nedir? Bunlar, Darwinistlerin asla cevaplayamayacakları sorulardır.
Aslında bu sorulara verilecek cevap açıktır: Hiçbir canlı değişmediği gibi, insan da değişmemiştir. Canlı tarihinin hiçbir döneminde evrim gerçekleşmediği gibi, insanın tarihinde de evrim yoktur. Canlıların değiştiğine dair tek bir fosil delili bulunmadığı gibi, insanın evrimleştiğine dair de tek bir fosil delili bulunmamaktadır. Üstelik fosiller, evrimi kesin olarak reddeden bir değişmezlik ortaya koymuşlardır. Bütün bu deliller karşısında canlıların evrimi ile ilgili ortaya atılan her türlü spekülasyon örneğinde olduğu gibi, insanın sözde evrimi ile ilgili iddiaların da birer düzmeceden, büyük bir yalandan ibaret olduğu anlaşılmaktadır.
Darwinistler, işte bu gerçeklerin anlaşıldığını bildiklerinden büyük bir panik yaşamaktadırlar. Darwinistlerin paniğinin nedeni Darwinizm”in yenilmesidir. Bu yenilgiyi, ortaya çıkan büyük Darwinist panik göstermektedir. Canlıların değiştiğine dair sayısız spekülasyonun fosil örnekleri ile susturulmasının ardından, insanın sözde evrimi konusunda da Darwinistlerin gerçek yüzlerinin ortaya çıkması, tüm iddialarının bir yalandan ibaret olduğunun anlaşılması, büyük Darwinist çaresizliğini ve endişeyi beraberinde getirmiştir. Bu, Darwinizm”in ölüm ilanıdır. Artık evrimcilerin ortaya atabilecekleri, ardına sığınabilecekleri hiçbir iddia kalmamıştır. Tüm Darwinist iddialar geçersizdir, Yaratılış gerçeği tüm ihtişamı ile gözler önündedir. İnsanı da diğer canlı varlıkları da yaratan Allah”tır. Allah onları yoktan var etmiştir, onlar için bir yaşam biçimi belirlemiştir. Rabbimiz olan Allah, tüm varlıkların Sahibi”dir. Şu anda tüm dünyanın görmeye başladığı gerçek işte budur. Çürük Darwinist spekülasyonların artık hiçbir geçerliliği yoktur.