17 Mayıs 2010 tarihli Sansürsüz programında klasik Darwinist iddia bir kez daha tekrarlanmış ve gerçeklerin aksine faydalı mutasyonların var olduğu iddia edilmiştir. Mutasyonların bozucu, öldürücü, yok edici etkisi şu anda bütün bilim dünyasında kesin bilimsel delillerle bilinmesine rağmen ısrarla savunulan bu iddia, aslında bir küçük düşme kaygısından kaynaklanmaktadır. Çünkü Darwinizm yalnızca mutasyonlara bel bağlamış olan bir teoridir. Mutasyonların yıkıcı etkisi bir kere dile getirilirse, bunun Darwinizm’in sonu olacağını tüm Darwinistler gibi bu programa katılanlar da bilmektedir. İşte bu sebeple, bilimsel olarak geçersiz ve acizce örneklerle mutasyonların faydalı olabileceğine insanları inandırmaya çalışmışlardır. Oysa bu, tamamen bir aldatmacadır.
- Çok defa belirtmiş olduğumuz gibi mutasyonların net etkisi zararlıdır, yalnızca %1 oranında etkisiz olabilirler ki bunların da aslında organizmaya ileriki vadede zarar getirdiği son bilimsel araştırmalar sonucunda ortaya çıkmıştır. Mutasyonların net zararlı etkisi psikolojik bir savunma değil, bilimin ortaya çıkardığı çok net bilimsel bir gerçektir.
- Darwinistler eğer buna itiraz ederlerse doğrudan bilime itiraz etmiş olurlar. Çünkü burada kişisel bir iddia değil, bilimsel bir sonuç söz konusudur.
- Mutasyonun bir canlıya faydalı bir özellik sunması imkansızdır. Normal şartlarda bir canlı bedenindeki her şey tam bir düzen, simetri ve uyum içindedir. Ayrıca bu sistemler hassas dengelerle bir arada kalan, oldukça ince ayarlarla varlığını sürdüren muhteşem komplekslikte sistemlerdir. Radyasyon gibi etkilerle meydana gelen rastgele müdahaleler, kopmalar, bozulmalar, yer değiştirmeler anlamına gelen mutasyonlar, bu düzen, simetri, uyum ve komplekslik içindeki olağanüstü sistemlere MUTLAKA ZARAR VERİR. Bunun aksine bir şeyi savunmak tümüyle mantığa ayrıca bilime aykırıdır.
- Çernobil, Hiroşima, Nagazaki’de meydana gelen dehşet verici görüntüler tam olarak mutasyonların meydana getirdiği sonuçlardır. Düzgün yapıdaki organizmalar mutasyonların etkisiyle ölmüş veya şiddetli zarar görmüş, hatta bu zararlı etki sonraki nesillerde de kendini göstermiştir.
- Darwinistler genellikle “yararlı mutasyon var” iddialarını kanıtlayabilmek için çeşitli bağışıklık örneklerini verirler. Oysa bu örnekler, bakteride veya bağışıklık hücrelerinde meydana gelen bir varyasyon veya yine bir bozulmadan ibarettir.
- Bazen bir mikroorganizma, DNA’sındaki tek bir nükleotidin –yani bazın- yer değiştirmesi sonucu antibiyotiğe karşı direnç kazanabilir. Bu durum her ne kadar mikroorganizmaya faydalı olsa da, BU BİR FAYDALI MUTASYON DEĞİLDİR. Çünkü söz konusu mutasyon mikroorganizmaya zarar vermiştir. Mikroorganizmaya ait ribozomun şekli bozulmuş ve bu durum da anahtar-kilit uyumunu bozduğundan antibiyotiğin mikroorganizmaya bağlanmasını engellemiştir. Yani mikroorganizmada bir yenilenme değil tam tersine bir bilgi kaybı söz konusudur.
- Mutasyonlar düzgün bir yapıya adeta makineli tüfekle ateş etmek gibidir. Sağlam bir şeyin üzerine ateş açılması o yapıyı tamamen ortadan kaldırır. Mermilerin tek bir tanesinin etkisiz kalması veya vücuttaki mevcut bir enfeksiyonu yakarak iyileştirmesi bir şeyi değiştirmemektedir. Organizma zaten kendisine isabet eden 99 mermi ile yerle bir olmuştur.
- Darwinistlerin bu tür açıklamalarla verdikleri örnek, tek bir enfeksiyonu yakarak iyileştiren mermi örneği gibidir. Organizma mutasyonlar sonucu mahvolmuştur fakat onlar yalnızca bu enfeksiyonu iyileştiren etki üzerinde durmaktadırlar.
- Mutasyon konusu Darwinistlerin en büyük yıkım noktalarından birini oluşturduğu için Darwinistler küçük varyasyon örneklerini veya yukarıdaki gibi etkileri önemli bir kanıtmış gibi sunarak demagoji yaparlar. Oysa tüm canlıların mutasyonlarla şu anki simetrik ve kompleks yapılarını aldıklarını iddia eden evrim savunucularının, birbiri ardına gelişen ve tamamı faydalı olan, dahası organizmaya yeni bilgi ekleyen mutasyon örnekleri verebilmeleri gerekmektedir.
- Dahası Darwinistlerin, makro düzeyde bir canlının kendi fizyolojisinden tamamen farklı başka bir canlıya dönüşme senaryosuna mutasyonlarla delil gösterebilmeleri gerekmektedir. Fakat BÖYLE BİR DELİL GETİRMENİN YANINA BİLE YAKLAŞAMAMAKTADIRLAR. Yaklaşamazlar çünkü kendileri de çok iyi bilmektedirler ki, mutasyonlar yıkıp, koparıp, yok etmekte, kimi zaman organizmayı tamamen ortadan kaldıracak örnekler oluşturmaktadır.
- Ayrıca şu önemli noktanın da belirtilmesi gerekir: Mutasyonlar hiçbir zaman bir organizmaya, onun genomunda var olmayan yeni bir bilgi eklemez. Bu imkansızdır. Sansürsüz programında da “yeni bilgi eklendi” şeklinde sunulan örnekler son derece aldatıcıdır. Hiçbir şekilde yeni bir gen bilgisi eklenmemiş, canlının geninde mevcut olan bilgi varyasyonlar sonucunda belirgin hale gelerek kullanılmaya başlanmıştır.
- DNA’yı oluşturan bazlardaki kopmalar ve yer değiştirmeler, YENİ BİR BİLGİ SAĞLAMAZLAR. Canlıda var olmayan bir bilginin eklenmesi anlamına gelmezler. Bunu Darwinistler de kuşkusuz çok iyi bilir. Fakat programda ısrarla gen bazlarındaki yer değiştirmeler yeni bilgi olarak sunulmuştur. İşte bu durum Darwinist demagojinin ne boyutlara ulaştığını açıkça göstermektedir.
Mutasyonlar konusu ile ilgili açıklamalarımızı buradan okuyabilirsiniz:
http://www.harunyahya.org/evrim/hy_evrim_aldatmacasi/evrim12.html
http://www.harunyahya.net/V2/Lang/tr/Pg/WorkDetail/Number/1054
http://tr1.harunyahya.com/Detail/T/7EZU2FZ0164/productId/16838/
mutasyonların evrimleştirme gücünün olmadığına dair evrimcilerin itirafları için bkz:
http://harunyahya.com.tr/evrim/evrimcilerinitiraflari/itiraflar07.html
Orak hücre anemisinin evrime delil oluşturmadığı konusu ile ilgili detaylı bilgi için bkz:
http://harunyahya1.org/bilim/kan_kalp/kanvekalp4.html
http://www.evrimteorisi.info/evrim-acmazi/orak-hucre-anemisi