Bu iddia geçersizdir çünkü:
– Memelilerin alt çeneleri tek bir kemikten oluşurken, sürüngenlerin çeneleri üç kemikten oluşmaktadır. Darwinistler sürüngendeki fazla kemiklerin zamanla memelilerin kulak kemiklerine dönüştüklerini iddia eder ve bunun için de iki çene kemiği olan therapsid’i ara form olarak göstermeye çalışırlar. Ancak bu bir aldatmacadır. Söz konusu iddiada, bir dinozor türü olan therapsidler, MEMELİLERLE BENZER TEK BİR TANE BİLE ÖZELLİK TAŞIMAMAKTADIR, Ayrıca bir canlı diğer bir canlı ile benzerlikler taşıyor olsa bile bu canlıların birbirinden türediğini göstermez.
– Söz konusu iddia anatomik olarak Darwinizm’i kesin olarak çürüten ciddi mantıksızlıklar içermektedir. Öyle ki, çene kemiklerinin sözde mutasyonlar sonucunda kulak gibi kompleks bir organa göç etmeleri imkansızdır. Bu iddiaya göre söz konusu mutasyonların iki çene kemiğini, kulak kemiği olacak şekilde nasıl küçülttüğü, ideal boyut ve şekle nasıl getirdiği, etrafında nasıl kaslar oluşturduğu, orta kulakta nasıl bir denge kurulduğu, bu sırada canlının hala nasıl duymaya ve çenesini kullanmaya devam ettiği sorularının cevabı Darwinistler tarafından verilememektedir.
– En önemlisi bu iddiayı destekleyen TEK BİR TANE BİLE ARA FOSİL BULUNMAMAKTADIR.
– Therapsidler, Darwinistlerin canlıların oluştuğunu iddia ettikleri gibi bir kronolojik sıralamada ortaya çıkmazlar. Bu demektir ki, therapsid fosillerinde sürüngen çene kemiğinden, memeli çene kemiğine iddia edildiği şekilde kronolojik bir geçiş yoktur.
– Sürüngenler ve memeliler arasında Darwinistler tarafından suni bir soy bağı oluşturulmuştur. Bu suni soy bağı, farklı alt gruplardan türlerin hiçbir bilimsel delile dayanmadan keyfi olarak karıştırılmasıyla oluşturulmuştur.
Darwinistlerin iddiasına göre, memelilerin kökeni için belirlenmiş hayali soy şu şekilde olmalıdır: anapsidler, pelycosauridler, therapsidler, cynodontlar, erken memeliler ve modern memeliler. Bu sahte dizilimi doğrulayan ise TEK BİR TANE BİLE ARA FOSİL OLMADIĞI gibi, canlıların yaşadıkları dönemler itibariyle bu SOY AĞACI TÜMÜYLE GEÇERSİZDİR.
Bununla ilgili olarak evrimci paleontolog Robert Carroll, konuyla ilgili şu itirafı yapar:
“Pelycosaurs ve therapsidler arasındaki ara geçiş belgelenmemiştir.” [1]
“Etobur therapsidlerin iki grubu olan therocephalianlar ve cynodontlar Üst Permiyen’de Rusya’da ve Güney Afrika’da ortaya çıkar. Bu grupların kökenini ya da aralarındaki ilişkiyi belirleyemedik…” [2]
Bütün bunların yanı sıra, sürüngenlerle memeliler arasında Darwinistlerin asla açıklayamadıkları şu olağanüstü farklar vardır:
Memeliler sıcakkanlıdırlar →sürüngenler soğukkanlıdır.
Memeliler yavrularını doğurur ve emzirirler → Sürüngenler yumurtlayarak çoğalırlar ve yavrularını emzirmezler.
Memelilerin vücutları tüylerle kaplıdır → Sürüngenlerin ise vücutları pullarla kaplıdır.