s. 65 “Davranışların canlının evrimleşmesini sağladığı” aldatmacası: • Canlının davranışları hiçbir zaman onun genetik bilgisine bir ekleme veya çıkarma yapmaz. Örneğin güneşten korunmak için bir canlının ağacın altına saklanması o canlıyı daha küçük boylu hale getirmez, bu canlının neslinin küçük boylu olmasına neden olmaz. O canlı da ondan sonra gelen nesiller de aynı boyda olacaklar ve hep ağaçların altında başlarını eğerek saklanmak zorunda kalacaklardır. • Aynı şekilde bir canlı av olmaktan kaçarken hızlı koşmaya başladığı için ondan sonra gelen nesiller hızlı koşmaya başlamazlar. Ondan sonra gelen nesiller de hep aynı hızda koşacak ve bunların bir kısmı mutlaka avcılara av olacaklardır. • Canlılarda tüy renklerinde, kuşların gagalarında vs küçük değişiklikler olabilir. Bunlar tür içinde gerçekleşen varyasyonlardır. Varyasyonlar o türün genetik bilgisinde var olan özelliklerin çevresel etmenlerle ortaya çıkması veya baskılanmasıdır. Gagası uzayan kuşta hiçbir şekilde genetik bir değişim olmamış, ona yeni bir genetik bilgi eklenmemiştir. Bu kuşun gagası daima genlerinde olan bilgi dahilinde büyüyecek, hiçbir zaman başka bir şekle dönüşmeyecek, değişmeyecektir. (Türkiye’deki ineklerle İrlanda’da yaşayan ineklerin küçük yapısal farklılıklarının olması gibi). |
s. 66 “İçgüdülerin kalıtsal davranış dizileri olduğu” aldatmacası: • Canlılar insanlardan farklı olarak bilinçleri kapalı olan varlıklardır. İnsan gibi düşünemez, muhakeme yargıda bulunamaz ve en önemlisi “ben kimim” veya “ben neyim” sorusunu soramazlar. Dolayısıyla onların yavruları veya başka canlılar için fedakarlık yapmaları, gerekirse kendilerini tehlikeye atmaları veya fedakarlık amacıyla intihar etmeleri kendilerinin düşünerek tasarlayarak yapabilecekleri davranışlar değildir. • Onlar bunları yaparken yalnızca Allah’tan ilham alırlar. Bir türün bütün nesillerinin aynı davranış ve fedakarlık özelliklerine sahip olmasının tek nedeni, Allah’ın onları bu şekilde yaratmış olmasıdır. • Nitekim Darwinistlerin, bir canlının edindiğini iddia ettikleri özelliği bir sonraki nesle nasıl aktardığını açıklayamamaları, bu konudaki iddialarının ne derece geçersiz olduğunu görmek açısından önemlidir. • Darwinistler canlıların beyin yapılarını içgüdüye sebep olarak gösterirler. Ama pek çok canlı –karınca vs– kendi beyin ve sinir sistemlerinden beklenmeyecek şekilde fedakarane tavır sergilerler. • Darwinistler genellikle bu konuyu “hayvanlar bunu yapmak için programlanmışlardır” şeklinde bir açıklama yaparak geçiştirmeye çalışırlar. Fakat bu programlamayı kimin yaptığının üzerinde hiç durmazlar. Canlıların, Darwinistlerin kesinlikle açıklayamadıkları muhteşem fedarakarane davranışları, Yüce Allah’ın üstün eseridir. İçgüdü ile ilgili Darwin’in itirafları: “İçgüdüler Doğal Seçmeyle kazanılabilir ve değişikliğe uğrayabilir mi? Arıyı büyük matematikçilerin buluşlarını çok önceden uyguladığı petek gözlerini yapmaya yönelten içgüdü için ne diyeceğiz?” “İçgüdülerin birçoğu öylesine şaşırtıcıdır ki, onların gelişimi okura belki TEORİMİ TÜMÜYLE YIKMAYA YETER GÜÇTE GÖRENECEKTİR.”1 1 Charles Darwin, Türlerin Kökeni, s. 275) |
s. 78 “Canlıların evrimi ile ilgili görüşler” bölümünde yer alan iddiaların asılsızlığı: Fosil kanıtların evrime delil verdiği aldatmacası: • Söz konusu iddia, Darwinistlerin en büyük aldatmacalarından birini oluşturur. • Yer altından 100 milyon fosil çıkarılmıştır. Darwinistler bu fosillerin tümünü saklamışlardır. • Saklamalarının sebebi, fosillerin tümünün Yaratılışı ispat etmesi ve bu fosillerin arasında evrimi ispatlaması gereken TEK BİR TANE BİLE ARA FOSİL OLMAYIŞIDIR. • Darwinistler fosilleri sakladıkları için, insanları fosillerin evrimi desteklediği iddiasıyla yıllarca aldatmışlardır. • Ancak şu anda bu fosiller deşifre edildiğinden, Darwinistlerin yıllarca insanları aldattıkları ortaya çıkmıştır. • 100 MİLYON FOSİLİN TEK BİR TANESİ BİLE ARA FOSİL DEĞİLDİR. FOSİLLERİN TAMAMI MİLYONLARCA YILDIR DEĞİŞMEMİŞ CANLILARA AİTTİR VE TAMAMI EVRİMİ REDDETMİŞTİR. |
s. 78 Yeryüzünün en alt katmanlarındaki fosillerin basit yapılı canlılara ait olduğu, üst katmanlara gidildikçe canlıların gelişmiş yapıda oldukları aldatmacası: • Darwinistler, yaşamın hayali bir tek hücre ile başladığını iddia ederler. Bu iddiayı makul gösterebilmek için de tek hücreli bir canlının son derece basit yapılı olduğu aldatmacasıyla ortaya çıkarlar. Oysa tek bir hücre, Darwinistlerin detaylarını hala açıklayamadıkları muhteşem bir kompleksliğe sahiptir. • Darwinistler henüz bu tek hücrenin TEK BİR PROTEİNİNİ BİLE OLUŞTURAMAMAKTADIRLAR. • Tek bir proteinin tesadüfen oluşma ihtimalinin 10950’de bir yani SIFIR olduğu tespit edilmiştir. Dolayısıyla Darwinistlerin “ilkelden gelişmişe” iddiaları tam olarak bir aldatmacadır. • Bu aldatmacaya en büyük delillerden bir diğeri ise, yeryüzünde tek hücreli canlıların ortaya çıkışının hemen arkasından göz gibi kompleks yapılara sahip olağanüstü çeşitlilikte canlıların ortaya çıktığı Kambriyen dönemidir. Yaklaşık 540 milyon yıl önce yaşanan ve şu ankinden çok daha fazla canlı şubesinin ortaya çıktığı bu dönem, Darwinistler tarafından açıklanamamaktadır. (Şube, canlıların tür, cins, aile, takım, sınıf, şube, alem şeklindeki sınıflandırmasında, alemden sonraki en büyük sınıfı temsil eder). • Nitekim Darwinistler bu fosillerin kendileri için büyük bir açmaz teşkil ettiğini bildiklerinden, Kambriyen fosillerini 70 yıl saklamışlardır. |
s. 78 “Evrim açısından yakın grupların protein yapılarının benzer olduğu” aldatmacası: Yeryüzünün en alt katmanlarındaki fosillerin basit yapılı canlılara ait olduğu, üst katmanlara gidildikçe canlıların gelişmiş yapıda oldukları aldatmacası: • Darwinistler, yaşamın hayali bir tek hücre ile başladığını iddia ederler. Bu iddiayı makul gösterebilmek için de tek hücreli bir canlının son derece basit yapılı olduğu aldatmacasıyla ortaya çıkarlar. Oysa tek bir hücre, Darwinistlerin detaylarını hala açıklayamadıkları muhteşem bir kompleksliğe sahiptir. • Darwinistler henüz bu tek hücrenin TEK BİR PROTEİNİNİ BİLE OLUŞTURAMAMAKTADIRLAR. • Tek bir proteinin tesadüfen oluşma ihtimalinin 10950’de bir yani SIFIR olduğu tespit edilmiştir. Dolayısıyla Darwinistlerin “ilkelden gelişmişe” iddiaları tam olarak bir aldatmacadır. • Bu aldatmacaya en büyük delillerden bir diğeri ise, yeryüzünde tek hücreli canlıların ortaya çıkışının hemen arkasından göz gibi kompleks yapılara sahip olağanüstü çeşitlilikte canlıların ortaya çıktığı Kambriyen dönemidir. Yaklaşık 540 milyon yıl önce yaşanan ve şu ankinden çok daha fazla canlı şubesinin ortaya çıktığı bu dönem, Darwinistler tarafından açıklanamamaktadır. (Şube, canlıların tür, cins, aile, takım, sınıf, şube, alem şeklindeki sınıflandırmasında, alemden sonraki en büyük sınıfı temsil eder). • Nitekim Darwinistler bu fosillerin kendileri için büyük bir açmaz teşkil ettiğini bildiklerinden, Kambriyen fosillerini 70 yıl saklamışlardır. |
s.78 “Embriyolojinin evrime kanıt verdiği” aldatmacası: • “Evrimin embriyolojik kanıtı var” aldatmacası, tarihin en büyük bilimsel sahtekarlarından Ernst Haeckel’in bir sahtekarlığıdır. • Haeckel, Darwin’e kendince katkı sağlamak amacıyla yazığı kitabında ve sonradan yaptığı embriyo çizimlerinde, farklı canlıların embriyo resimlerini yanyana koyarak bunların hepsinin ortak kökenden geldiğini iddia etmekteydi. • Canlıların embriyo hallerinin birbirine çok benzediğini, hatta insan embriyosunda solungaçlar olduğunu öne sürmüştü. • Fakat çok geçmeden bu çizimlerde sahtekarlık yapıldığı, Haeckel’in kendi isteklerine göre bu çizimleri tamamen çarpıttığı anlaşılmıştır. • Embriyolar gerçekte birbirlerine hiç benzememektedirler. Haeckel, çizimlerde olabilecek her türlü tahrifatı yapmıştır. Embriyolara hayali organlar eklemiş, bazılarından organları çıkarmış, büyüklükleri çok farklı olan embriyoları aynı boyda gibi göstermiştir. • Haeckel”in insan embriyosunda “solungaç” diye gösterdiği yarıkların ise solungaçlarla hiçbir ilgisinin olmadığı ortaya çıkmıştır. Bunlar, gerçekte insanın orta kulak kanalının, paratiroidlerinin ve timüs bezlerinin başlangıçlarıdır. • Bütün bunların açıklanmasının ardından Haeckel kendisi de yaptığı sahtekarlığı itiraf etmek zorunda kalmıştır: Bu yaptığım sahtekarlık itirafından sonra kendimi ayıplanmış ve kınanmış olarak görmem gerekir. Fakat benim avuntum şudur ki; suçlu durumda yanyana bulunduğumuz yüzlerce arkadaş, birçok güvenilir gözlemci ve ünlü biyolog vardır ki, onların çıkardıkları en iyi biyoloji kitaplarında, tezlerinde ve dergilerinde benim derecemde yapılmış sahtekarlıklar, kesin olmayan bilgiler, az çok tahrif edilmiş, şematize edilip yeniden düzenlenmiş şekiller bulunuyor. 2 • Bu önemli bilimsel gerçeğe ve Haeckel’in kendi sahtekarlık itirafına rağmen, söz konusu iddia, ders kitaplarında şaşırtıcı şekilde evrimi destekleyen bir iddia gibi yerini almış bulunmaktadır. 2 Francis Hitching, The Neck of the Giraffe: Where Darwin Went Wrong, New York: Ticknor and Fields 1982, s. 204 |
s. 78 “Evrim açısından yakın grupların protein yapılarının benzer olduğu” aldatmacası: • Canlıların tümünde genetik benzerlikler bulunur. Evrim senaryosu birbirine daha çok benzeyen canlılar arasında sahte bir düzenleme yapılarak oluşturulmuştur. • Oysa canlıların birbirlerine benzer özellikler göstermeleri, onların birbirlerinden evrimleştiklerine dair delil değildir. Bunun için bilimsel kanıt gerekir. Bilimsel kanıtlar ise, evrim teorisini kesin olarak reddetmiştir. • Mikrobiyoloji ve genetik, faydalı bir genetik bilginin hiçbir zaman bir canlıya sonradan eklenemeyeceğini ve türlerin asla birbirlerine dönüşemeyeceğini kanıtlar. Paleontoloji (fosil bilimi) ise evrimi kanıtlayan TEK BİR TANE BİLE ARA FOSİL OLMADIĞINI ispat etmiştir. • Canlılar birbirlerine benzerler, çünkü her biri Allah’ın yarattığı varlıklardır. Üstelik bu benzerlik, çoğu zaman Darwinistlerin sahte evrim şemasını alt üst eder. Bir kuş olmasına rağmen yarasalar da insanlar gibi memelidir. Kuş gagasına ve sürüngen zehirine sahip olan Platypuslar ise, kürklü olmalarının yanında yavrularını emziren bir memeli olarak varlıklarını sürdürürler. Kromozom sayısı açısından bakıldığında ise, patates insana en yakın canlıdır. Dolayısıyla benzerliklerin evrime delil oluşturduğu iddiası, yalnızca bu konu hakkında bilgisi olmayan çevreleri kandırmak için gündeme getirilen bir aldatmacadır. |
s.78 “Körelmiş organlar” aldatmacası: • Darwinistler, insanda bulunan apendiks, 20 yaş dişi gibi yapıları “körelmiş organ” adı altında tanıtırlar. Bunun sebebi, söz konusu organların bir hayali evrimleşme sırasında insanın hayali maymunsu atalarından geldiğine ve körelerek vücudun bir köşesinde kaldığına delil oluşturabilmektir. Ancak bu bir sahtekarlıktır. • İnsanda körelmiş organ olarak tanıtılmış olan yapıların tamamının vücut için son derece önemli işlevlere sahip oldukları ortaya çıkmış ve bunu çeşitli Darwinist bilim dergileri de kabul etmek zorunda kalmışlardır. • Hatta Darwinistlerin yine aynı iddiayı kullanarak “çöp DNA” adını verdikleri DNA parçacıklarının bile, protein sentezinde son derece önemli görevlere sahip oldukları anlaşılmıştır. • Dolayısıyla Darwinistlerin evrime delil göstermeye çalıştığı, sözde atalardan kalma ve işlevsiz olduğunu iddia ettikleri organların, o canlı için özel olarak yaratılmış üstün işlevlere sahip önemli yapılar olduğu ortaya çıkmıştır. Körelmiş organlar iddiası da Darwinist aldatmaca olarak tarihte yerini almış bulunmaktadır. |
“Atlarda parmak körelmesi” aldatmacası:
|
s. 79 “Sistematik sınıflandırmanın ve hiyerarşik dizilimin evrime delil olduğu” aldatmacası:
|
s. 79
“Varyasyonların evrimleşme olduğu” aldatmacası:
|
s. 79 “Parazit enfeksiyonlarının evrime delil olduğu” aldatmacası:
|
s. 79 “Sitoloji ve genetiğin Darwinizm’e delil verdiği” aldatmacası:
|
s. 79 “Organizmaların coğrafi dağılımlarının Darwinizm’e delil verdiği” aldatmacası:
|
s. 79-80 “Türler içindeki değişimleri evrim olarak gösterme” aldatmacası
|
s. 80 Lamarck’ın iddialarını evrime delil gösterme aldatmacası:
|
s. 81 Darwin’in evrim ile ilgili görüşlerinin geçersizliği: Söz konusu ders kitabının 81. sayfasında, Darwin’in evrim hakkındaki iddialarının KANITLANMIŞ olduğu iddia edilmektedir. Ancak bu tamamen gerçek dışıdır. Daha önce evrim ile ilgili iddiaların tümünün geçersizliğinin ortaya çıkması gibi, Darwin’in bu konudaki iddialarının da tümü çürütülmüş, Darwin’in evrim teorisinin geçersizliği kesin olarak ispat edilmiştir. Bunun delilleri şöyledir:
|