Darwinizm’i kanıtlayan tek bir tane bile delil yoktur. İşte bu nedenle Darwinistler, tam 150 yıldır bilimsel delil getirmek yerine farklı bir yöntem kullanırlar: Yaygara ve demagoji.
– Darwinistler, evrim teorisinin bir sahtekarlık olduğunu gizleyebilmek için her yola başvururlar. Evrimi sorgulayan, anti-Darwinist görüşü savunan profesör ve bilim adamlarını alelacele görevden alır ve onları sustururlar.
– Darwinizm sahtekarlığını, son derece karmaşık bilimsel bir gerçekmiş gibi göstermeye çalışırlar. Karışık formüllerle, anlaşılmayan kelimelerle insanları aldatmaya çalışırlar. Bilimsellikle hiçbir ilgisi olmamasına rağmen, bilimselliği ve insanların bilime olan saygısını kullanırlar.
– Demagoji lafazanlığı yapar, karşıt görüşlere bilimsel cevaplar vermek yerine şarlatanlıkla cevap verirler. Kesin, somut bilimsel delillere hiçbir gerçek bilimsel delil getiremedikleri için güya espiri tarzında, güya alaycı ve münasebetsiz bir üslup kullanarak kendilerince Yaratılışı ispatlayan kesin delilleri geçersiz kılmaya çalışırlar. Açık deliller ortadayken, bu yöntemle insanları aldatabileceklerini düşünürler.
– İnsanların düşünmelerini ve gerçekleri araştırmalarını engellemeye çalışırlar. Ancak bu şekilde Darwinizm sahtekarlığının keşfedilemeyeceğini zannederler. Demagojik anlatımlarla ve garip formüllerle boğulmuş, karışık, anlaşılmaz yazılarla insanları düşünmekten alıkoymaya çalışırlar.
– Yabancı Darwinizm yanlısı yayınlar bunun en iyi örnekleridir. Bu yayınların hiçbiri “evet Yaratılış’ı destekleyen 100 milyon fosil var. Biz de buna şu şekilde cevap veriyoruz” diyememektedirler. Canlıların milyonlarca yıl önceki hallerinin olduğu gibi saklandığı amberlerden hiç bahsetmemektedirler. Bunların tümünün Darwinizm’i yok ettiğini bildiklerinden bu konuları hiç açmamaktadırlar. Yalnızca bol bol, bilimsel delillerden uzak, anlaşılmaz demagojilere başvurmaktadırlar.
– Anti-Darwinist görüşteki öğrencilerin okullardan atılması için dayatma uygularlar. Örneğin son dönemlerde The Observer gazetesinde yayınlanan konu ile ilgili makalede Darwinist bilim adamlarının, “eğer din, öğrencilerin evrimi kabul etmelerini engelliyorsa, bu öğrencilerin üniversitede kalmaları için bir anlam yok” dedikleri belirtilmektedir. Bu da Darwinist yıldırma ve sindirme yönteminin Darwinist ağızlardan en net açıklamasıdır.
– Darwinistlerin en sık kullandıkları demagoji yöntemlerinden biri, Harun Yahya’nın tüm dünyayı sarsan eşsiz eserlerinin maddi kaynağının yabancı ülkelere dayandığı iddiasıdır. Son olarak Observer gazetesinde çıkan haberde söz konusu çalışmaların Suudi Arabistan destekli olduğu iddia edilmiştir. Oysa Suudi Arabistan’ın evrim konusuna hiç önem vermediği, devletin evrime karşı bir politikasının olmadığı açıkça görülmektedir. Eğer Suudi Arabistan hükümeti gerçekten evrime karşı bir çalışma yürütmek istese, kuşkusuz ki bunu Türkiye’de yapmayacaktır. Bunun bir anlamı yoktur. Suudi hükümetinin elindeki para da imkan da, kendi ülkesinde kapsamlı bir çalışma yapması için yeterlidir. Darwinistlerin bu yönde yaptıkları demagoji son derece mantıksız, hatta komiktir.
– Yine aynı gazetede Türkiye’de fakir okulların Harun Yahya’nın kitaplarına müteşekkir oldukları iddia edilmiştir. Bu da başka bir demagoji yöntemidir. Harun Yahya’nın kitapları bilimsel değeri olduğu için, kesin gerçekleri açıkça gösterdiği için bütün dünyada okunmaktadır. Zengin Avrupa ülkeleri ve Amerika, bu kitapları en fazla okuyan ülkelerdir. İnsanlar, doğruları gösterdiği için bu kitapları severek almaktadırlar. Darwinistler, yalnızca bu gerçeği hazmedememektedirler.
– Darwinist bilim adamlarının konuşmaktan korktuklarının söylenmesi de yine aynı demagojinin bir parçasıdır. Gerçekte bilim adamları Yaratılış savunucularıyla konuşmaktan korkmamaktadırlar. Onların korkuları Yaratılışı ispat eden milyonlarca delile rağmen Darwinizm lehinde tek bir delil sunamamalarına dayanmaktadır. Ellerinde bilimsel delil olsa kuşkusuz ki bu tip tartışmalara katılmamaları için bir sebep yoktur. Yaratılış gerçeğini ispat eden 100 milyon fosile cevap verememektedirler, proteinin tesadüfen oluşamayacağını itiraf edememektedirler. Herhangi bir tartışma sırasında açık, kesin, bilimsel gerçeklerle karşılaşacaklarını bilmektedirler. Ve bunlara verebilecek hiçbir cevapları yoktur.
– Yine Observer gazetesinde yer alan Avrupa Konseyi’nin Yaratılış Atlası’nın okullarda okutulmamasına yönelik girişimi de Darwinistlerin sözde sindirme yöntemlerinin en bilinenlerindendir. Kitapları yasaklayarak insanlara bilimsel gerçeklerin ulaşmayacağını zannetmektedirler. Oysa okullarda tek taraflı Darwinizm’in anlatılması, karşıt görüşe yer verilmemesi Darwinistler adına utanç vericidir. Felsefe okullarında bile, komünizm anlatılırken bunun karşıt fikri olan faşizm de anlatılmaktadır. Evrenin oluşumu ile ilgili olarak Big Bang teorisi anlatılırken bunun karşı iddiaları da anlatılmaktadır. Bu örnekte ise durum çok daha vahimdir. Çünkü Yaratılış bilimsel kanıtlarla ispat edilmiş bir gerçekken, Darwinizm bir safsatadır.
Eğer Darwinistlerin ellerinde teorilerini kanıtlayacak deliller olsaydı ve Darwinistler teorilerinin doğru olduğuna samimi olarak inansalardı, demagojiye başvurmaya, Yaratılış delillerini gizlemeye çalışmaya, bilim adamlarını ve Yaratılış savunucularını sindirmeye çalışmaya kuşkusuz ki ihtiyaç hissetmezlerdi. Darwinistlerin yasaklarının, alaycılıklarının, uzun demagojik anlatımlarının, tartışmaya girmemelerinin temel sebebi Darwinizm’in büyük bir safsata, dünyayı 150 yıldır aldatmış bir aldatmaca olmasındandır.
Fakat bu yasaklamalar, yaygaralar ve demagojiler, dünyaya Yaratılışı destekleyen 100 milyon fosilin var olduğunun açıklanması ile son bulmuştur. Artık insanlar Güneş’i görmüşlerdir. “Dışarısı hala karanlık” telkinini vermeye çalışmak bir fayda vermemektedir. Bilimsel gerçekler tüm dünyanın gözlerinin önündedir. Darwinist yalan deşifre olmuştur. Artık Darwinistler hangi demagoji yöntemini kullanırlarsa kullansınlar Allah’ın izniyle mutlaka yenilgiye uğrayacaklardır.