Cumhuriyet Bilim Teknik (CBT) dergisinin 10 Ocak 2004 tarihli sayısında, “Omurgalıların Kalıtımı Büyüdü mü, Yoksa Küçüldü mü?” başlıklı bir yazı yayınlandı. Yazıda Nature dergisinin haber sitesinde duyurulan bir araştırma raporu aktarılıyordu. Buna göre mercan, insan, sirke sineği ve yassı kurtlarda bazı genleri analiz ederek kıyaslayan araştırmacılar; bu canlılar arasında genetik olarak insana en yakın canlının mercan olduğu sonucuna varıyor, buna dayanarak bazı evrimci iddialar ortaya koyuyorlardı.
Evrim teorisini en baştan sorgusuz sualsiz benimsemiş olan sözkonusu araştırmacılar, bu canlılar arasındaki genetik farklılıkları ve benzerlikleri teorinin öngörülerine göre yorumluyorlardı. Bundan yola çıkarak bir omurgalı olan insan ile kendisinden milyonlarca yıl daha önce ortaya çıkmış bir canlı olan mercanın paylaştıkları bazı genlerin, “evrim tarafından korunmuş olduğu” gibi her yönüyle tutarsız bir iddia ortaya atıyorlardı.
Öncelikle belirtmek gerekir ki bu araştırmada evrim teorisine kanıt sağlayan herhangi bir bulgu bulunmamaktadır. Araştırmacılar evrimi bir dogma olarak benimsedikleri için, canlılardaki benzer özellikleri evrime kanıt gibi göstermeye çalışmaktadırlar. Burada yapılan şey moleküler kıyaslamalardan elde edilen verileri evrim inancına uydurma çabasından ibarettir. Ancak bu çaba geçersizdir. Moleküler biyoloji ve genetik bilimlerinin bulguları, moleküler evrim senaryoları adına aşılması imkansız karmaşa ve çelişkiler ortaya koymaktadır. Moleküler analizler de, aynen fosil kayıtlarında görüldüğü gibi, canlıların birbirlerinden evrimleşerek değil, aniden ve eksiksiz yapılarıyla bir anda ortaya çıktığını yani tüm canlıları Allah”ın yoktan var ettiğini göstermektedir.
(Bu konuda daha fazla bilgi için bkz. http://www.darwinizminsonu.com/homoloji_yanilgisi_04.html )