Ergi Deniz Özsoy, kendisinden ara fosil getirmesi istendiğinde, “Amerikan Tarih Müzesini getirmemiz lazım. Fosil getirmek çocuk oyuncağı mı?” diye bir çıkışta bulunmuştur. Ancak buradan hatırlatmak gerekir ki, geçen hafta aynı programa katılan ve Yaratılış gerçeğini savunan bilim adamları, stüdyoya ELLERİNDE FOSİLLERLE GELMİŞLER, Yaratılış gerçeğini ispat eden delilleri doğrudan tüm Türkiye’ye göstermişlerdir.
Özsoy, söz konusu programda, yüzlerce ara fosil olduğunu iddia etmektedir. Eğer savunuculuğunu yaptığı teori doğru ise, yüzlerce binlerce değil, milyonlarca hatta milyarlarca ara fosil olması gerekir. Yaratılış gerçeğini ispat eden 250 milyon fosilden iki kat, üç kat, hatta dört kat daha fazla ara fosil olması gerekir. Ve eğer Özsoy’un iddia ettiği evrim teorisi doğru ise, söz konusu ara fosilleri bulmak da oldukça kolay olmalıdır. Yaratılış gerçeğini savunan iki bilim adamı nasıl tam ve mükemmel fosilleri stüdyoya getirebildiyse, Özsoy’un da iddiasına göre olması gereken bu milyarlarca ara fosilden en azından birini alıp getirebilmesi gerekir. Eğer “Darwinizm’in ispatı ara fosiller var” diyorsa, bunu yapması gerekir.
Fakat bu fosilleri getirememesi elbette normaldir. ÇÜNKÜ ARA FOSİL, BİR TANE BİLE YOKTUR. İsterse Özsoy, Amerikan Tarih Müzesine gitsin, orada da ara fosil bulamayacaktır. Orada bol bol çizimden, rekonstrüksiyonlardan ve mükemmel canlılara ait birkaç fosilden başka bir şey yoktur. Darwin’in bulamadığı, Darwin’den sonraki Darwinist bilim adamlarının bulamadığı ve bulamadıklarını itiraf ettikleri hayali ara fosilleri Özsoy’un bulup getirebilmesi elbette ki mümkün değildir.
Fakat “Amerika’ya gidip getiremem” demek kolay bir yoldur. Çünkü bunu söyleyince, çevresine “imkansızı” başaramadığı izlenimi vermiş olmaktadır. Böylelikle haklı konuma gelmeyi ümit etmekte ve Darwinizm’in gerçekten ara fosilleri varmış ama ulaşamıyormuş izlenimi vermek bu yolla daha kolay olmaktadır.
İşte bu, DEMAGOJİ YAPMAKTIR. Darwinizm şimdiye kadar hep demagoji ile ayakta tutulmuştur. Peki ya gerçek bilimsel delil? İŞTE O YOKTUR.
Burada Ender Helvacıoğlu’nun benzer demagojik iddialarına da cevap vermek yerinde olacaktır. Helvacıoğlu, ısrarla, Yaratılış savunucularının delil getirmesi gerektiğinden bahsetmektedir. Adeta bir önceki programda söz alan iki bilim adamının stüdyoya getirdiği milyarlarca yıllık fosilleri görmemiş, onların anlattığı bilimsel delilleri dinlememiş gibi, sürekli aynı iddiayı gündeme getirip durmaktadır. Eğer Helvacıoğlu geçtiğimiz programı izlemediyse, o zaman kendisine tavsiyemiz, Yaratılış Atlası isimli eseri okumasıdır. Yaratılış Atlası, Yaratılışın yüzlerce deliliyle doludur. YER KATMANLARINDAN ÇIKARILMIŞ MİLYARLARCA YILLIK, HİÇ DEĞİŞMEMİŞ, HİÇ EVRİM GEÇİRMEMİŞ FOSİLLER SERGİLENMEKTEDİR. Bunlardan tam 250 MİLYON TANE VARDIR. Ve bunlar, sürekli Darwinistlerin karşısına getirilmektedir. Fakat demagojinin devam edebilmesi, çaresizliklerinin anlaşılmaması için Darwinist safında “delil getirsinler” sözü sürekli olarak tekrarlanmaktadır.
Özsoy ve Helvacıoğlu yanlış anlamış olabilir. 250 milyon fosil, Darwinistlerin ara fosilleri gibi farazi, hayali fosiller değildirler. Bu fosilleri Türk milleti bizzat incelemiş, onlara elleriyle dokunmuşlardır. Bunlar, geçtiğimiz hafta Dr. Oktar Babuna ve Dr. Cihat Gündoğdu tarafından bizzat stüdyoda yer almışlardır. Bunlar gerçek bilimsel delillerdir. Eğer demagoji yerine bilim yapmak istiyorlarsa, Özsoy ve Helvacıoğlu’nun da kendi teorilerini kanıtlayacak fosil getirmeleri şarttır.