The International Herald Tribune(IHT) gazetesinin 7 Ekim 2004 tarihli sayısında, “Evolution, as told by the louse – Bitin evrim hakkında anlattıkları” başlıklı bir yazı yayınlandı. Yazıda Florida Doğa Tarihi Müzesi’nden David Reed’in vücut ve saç bitlerinin DNA dizilimleri üzerinde yaptığı bir çalışma konu ediliyordu. Reed, vücut biti ve saç bitlerinin DNA farklılıklarını incelemişti. Ve elde ettiği sonuçlara göre bu iki tip bitin sözde 1.18 milyon yıl önce ortak bir atadan ayrıldıklarını iddia ediyordu.
Evrimci ön yargılarla hareket eden Reed, kendi zihninde yaşattığı bir senaryoyu aktarıyor ve insanla şempanzenin hayali ortak atasında -tüm vücut kıllarla kaplı olduğu için- sadece tek tipte bit bulunduğunu varsayıyordu. Yine tamamen ön yargılarına göre, insanın sözde evrimi boyunca tüylerini kaybetmesi sonucunda iki tip bitin evrimleştiğini varsayıyordu.
Açıkça görüldüğü gibi bu düşünce şekli, sadece evrimin bir dogma olarak kabul edilmesine dayanmaktadır. Bu kabul üzerine yapılan varsayımlar, başka varsayımların doğru kabul edilmiş olması üzerine inşa edilmektedir. Açıktır ki, böyle bir yaklaşım, sadece tek taraflı bir bakış açısı ortaya koyan, bilim dışı bir yaklaşım şeklidir. Bu doğrultuda yapılacak yorumlar evrim teorisi için hiçbir şekilde bilimsel kanıt oluşturmaz. Karşımızda olan şey, evrim teorisini destekleyen somut bulgular değil, evrim teorisine göre tek taraflı olarak yorumlanmış ve gerçekte hiçbir evrim kanıtı oluşturmayan verilerdir.
Daha önce bitler üzerinde yapılan benzer bir çalışma gündeme gelmişti. Ve biz o dönemde bu iddiaları detaylı olarak cevaplamıştık. Eğer bu son çalışmada bitlerin DNA dizilimleri üzerinde yapılan evrimci varsayımların tek taraflı yönünü incelemek isterseniz, buradaki yazımızı okuyabilirsiniz.