Hürriyet gazetesi köşe yazarı Yalçın Doğan, 8 Şubat 2004 tarihli ve “Mars”ta hayat var!” başlıklı yazısında, Mars gezegeninde sürmekte olan NASA araştırmasıyla elde edilen bilgileri yorumluyordu. Sayın Doğan, gezegene yollanan robotların dünyaya ulaştırdığı fotoğraflara dayanarak Mars yüzeyinin portresini çiziyor, özellikle de burada suyun varlığına işaret eden bulgular üzerinde duruyordu. Mars yüzeyindeki buz kütleleri Sayın Doğan”ı oldukça heyecanlandırmış görünüyordu. Doğan, dağlardan inen buz tabakalarından sözettikten sonra ” Buz! Demek ki, su! Demek ki, hayat!” şeklinde belirtiyordu heyecanını. Anlaşılacağı üzere, Sayın Doğan”ın heyecanının temelinde suyun varlığıyla Mars”ta varlığı muhtemel yaşam formları arasında kurduğu ilişki yatıyordu.
Daha önce çeşitli vesilelerle açıkladığımız bu konuyu, son olarak Sayın Doğan”ın köşesine taşınmış olması dolayısıyla bir kez daha açıklamanın uygun olacağını düşünüyoruz. Sayın Doğan”ın “su = yaşam” şeklinde özetlenebilecek bakış açısı bilimsel değildir, yanlıştır. Su, yaşam için çok gerekli bir madde olmasına rağmen yaşamın dayandığı tek madde değildir. Yaşam için gerekli çok sayıdaki şartı tamamen gözardı ederek, son derece karmaşık yapıdaki canlılığı, suyun bulunduğu her yerde kolayca ortaya çıkabilecek bir olgu olarak sunmak bilimsel değil, ideolojik bir bakış açısının göstergesidir.
Amerikalı astronom Dr. Hugh Ross, “Mars”ta Su; Bu Ne Anlama Geliyor?” başlıklı yazısında şunları yazmıştır:
“[Mars”ta yaşam spekülasyonlarıyla ilgili ] İdeolojik heyecanın sebebi, “Sıvı su eşittir yaşam” şeklindeki popüler (ama mantığa aykırı) fikirdir. Suyun, yaşam için gerekliliğinin tartışılır olmamasına rağmen, bilim, sıvı suyun yaşam için çok sayıdaki gereklilikten sadece biri olduğunu göstermiştir, tek gereklilik olduğunu değil. Araştırmacılar, bir gezegen sistemindeki bir gezegende yaşamın varolması için yüzden fazla, sudan bağımsız, farklı gereklilik tanımlamışlardır. Bu gerekliliklerin çoğu, sıvı suyun yansıttığından çok daha fazla ölçüde hassas-ayar yansıtır.
Tüm diğer gereklilikler sağlanmış olsa bile, sıvı su yaşamı desteklemek için yeterli değildir. Canlılar, yaşamlarını sürdürebilmek için suyun her üç halde (gaz, sıvı ve buz) uzun süre bulunmasına ihtiyaç duyar. Kara yaşamı, bunlara ilaveten, bol miktarda ve sabit bir su döngüsüne ihtiyaç duyar ki Mars Global Surveyor[*], bunun Mars”ta hiç bulunmadığını göstermektedir “.1
Ross”un sözleri, Sayın Doğan”ın heyecanının yersizliğini çok açık bir şekilde ortaya koymaktadır. Ancak Mars”ta yaşam spekülasyonlarıyla ilgili belirtilmesi gereken bir nokta daha vardır. Uzayda suyun, hatta yaşamın varlığının kanıtlanması da, bu durum nedeniyle ideolojik bir heyecan hisseden kesimlerin görüşlerine bilimsel bir kanıt oluşturmayacaktır. Bu çevreler her ne kadar uzayda yaşamın varlığını, yaşamın yeryüzünde rastlantılarla başladığı iddiasına dayanak olarak sunma çabasında olsalar da, yaşamın uzayda varolması sadece yaşamın dünya dışında da mevcut olduğunu gösterecektir, yaşamın rastlantıların ürünü olduğunu değil.
Aslında bu durum kolayca anlaşılacak bir mantığa dayandığı halde çeşitli medya kuruluşları bu mantığın ihlaline kasıtlı olarak göz yummakta ve ‘Mars”ta Hayat” iddialarını manşetlerinde tutarak ideolojilerine destek zeminleri oluşturmayı amaçlamaktadırlar.
Sayın Doğan”a kısa bir araştırmayla modern bilimin bulgularının materyalizmi reddettiğini görebileceğini hatırlatıyor, yaşamın kökeninin bilinçli tasarım olduğunu kabullenmesini tavsiye ediyoruz.
[*] Mars Global Surveyor: 1997 yılında, Mars etrafındaki yörüngesine oturtulan uzay aracıyla gerçekleştirilen altı aşamalı araştırma görevi.
1- Hugh Ross, “Water on Mars: What Does It Mean? ” , Connections 2000 – Volume 2, Number 3, http://www.reasons.org/resources/connections/2000v2n3/index.shtml