Vatan gazetesinin 18 Ağustos 2003 tarihli sayısında “Erkeklere İyi Davranın Nesilleri Tükenecek” başlıklı bir yazı yayınlandı. Habere göre Oxford Üniversitesi”nden Bryan Sykes isimli araştırmacı, sadece erkeklerde bulunan Y kromozomunun sözde evrim sürecinde kendini tamir edemediğini, bu yüzden yaklaşık 125.000 yıl sonra erkeklerin ortadan kalkma riskinin olduğunu ileri sürüyordu.
Y kromozomu |
Bu iddia, çok yüzeysel bir değerlendirmeye dayanır: Evrimciler X kromozomunun Y kromozomuna göre belirgin ölçüde küçük olmasını, evrimsel bir kayıp varsaymaktadırlar. Oysa Y kromozomuyla ilgili ortaya konan bu evrimci iddiaların hiçbir bilimsel kanıtı yoktur.
Bazı yayınlar, erkek-kadın kıyaslaması ortaya koyan bu tür haberleri “medyatik” bulmakta ve bilimsel arka planlarını araştırmaksızın kolayca haber yapabilmektedirler. Bu durumda haber içeriğindeki evrim iddiasını bilimsel bir gerçek olarak göstermiş ve Darwinizm propagandası yapmış olmaktadırlar. Oysa bu yüzeysel yaklaşım, son derece yanlıştır.
Aslında Y kromozomuyla ilgili bu iddialar ilk kez ortaya çıkmamaktadır. Y kromozomu, gazetelere çıkmak isteyen evrimcilerin spekülasyon malzemelerinden biridir. Biz Y kromozomu hakkındaki iddiaları daha önce bilimsel açıdan cevaplamıştık. Cevabımızı buradan okuyabilirsiniz.
Bu arada eski yazımızdan bugüne kadar geçen sürede Y kromozomuyla ilgili önemli bir bulgu elde edildiğini de belirtmek gerekir. Nature dergisinin 19 Haziran 2003 tarihli sayısında yayınlanan bir araştırmada Y kromozomunda son derece özel bir tasarım keşfedildi. Buna göre Y kromozomundaki genler, baştan sona ve sondan başa aynı sırayla sıralanıyor. İngilizce”de “palindrome” ismiyle bilinen bu sıralama, birçok gen içerebiliyor. Bir diğer deyişle palindromik dizinin sonunda ve başında aynı kopyalar bulunabiliyor. Bunlar, ortaya çıkabilecek zararlı mutasyonlara karşı “back-up” (yedek) olarak koruma sağlıyor. Ayna görünümü içeren bu yapı aynı zamanda DNA bölünmesi sırasında kolların yer değişimini mümkün kılıyor. Böylece kötü kopyalar temizlenmiş oluyor.
Peki tüm bunlar bize neyi gösteriyor?… Yaşamın ne kadar kompleks olduğunu ve ne kadar hayranlık verici bir “tasarım” içerdiğini… Gerek genlerdeki bilgi gerekse de bu bilginin korunumunu sağlayan tedbirlerin varlığı bizlere hayatın kompleksliğinin üstün bir aklın eseri olduğunu kanıtlıyan delillerdendir.
Bilimin ortaya koyduğu bu sonuç, bizlere din tarafından öğretilen yaratılış gerçeğinin bir teyididir. Kuran”da bildirildiğine göre, Allah, göklerin, yerin ve ikisi arasında bulunan herşeyin Yaratıcısı ve Rabbidir. Bir Kuran ayetinde şöyle buyrulmaktadır:
“Hak Melik olan Allah pek yücedir, O”ndan başka ilah yoktur; Kerim olan Arş”ın Rabbidir” (Müminun Suresi, 116)