06.02.2002 tarihli Hürriyet gazetesinde “AIDS”e meydan okuyan İngiliz köyü” başlıklı bir haber yayınlanmıştır. Bu haberde İngiltere’de bir köyde yaşayan insanlarda görülen bir mutasyonun bu kişileri AIDS’e karşı koruduğu ileri sürülmektedir. Söz konusu yazıda “Delta 32” adlı bu mutasyon, faydalı ve insanı enfeksiyonlardan koruyan bir mutasyon olarak tanıtılmıştır. Ancak bu yorum büyük bir yanılgıdır. Aşağıda tüm mutasyonların olduğu gibi bu mutasyonun da zararlı olduğu bilimsel veriler ışığında aktarılacaktır.
Savunma sisteminde hasar – Delta 32 mutasyonu
Bilindiği gibi mutasyon, DNA’da meydana gelen rastgele değişimlerdir. Bu değişimler DNA kodunun bozulması ile sonuçlanır. Bilinen tüm mutasyonlar ya tahrip edici ya da en iyi ihtimalle etkisizdir.
Habere konu olan Delta 32 gen mutasyonu ise, ilk başta AIDS hastalarında hastalığın ilerlemesini yavaşlatan bir unsur olarak tahmin edilmiştir. Ne var ki, yapılan çalışmalar sonucunda, bu mutasyonun organizmayı hiç bir şekilde korumadığı, aksine savunma sistemine zarar veren bir DNA hasarı olduğu anlaşılmış bulunmaktadır.
Şubat 2001’de Chicago’da yapılan Sekizinci Oportunist Ve Retrovirüs Enfeksiyonlar Konferansı’nda açıklanan bir çalışma bu gerçeği gözler önüne sermiştir. Buna göre, savunma sistemi hücresel bağışıklık düzeyinde hasar almıştır. Kromozomlarında Delta 32 mutasyonu saptanan hastalar bakteri ve virüslere karşı gereken savunmayı yapamamaktadırlar. Hastalar, özellikle de nadiren görülen, ölümcül Hepatit C enfeksiyonundan kaybedilmektedirler. Karaciğeri tahrip eden Hepatit C virüsü, Delta 32 mutasyonu bulunan hastalarda daha şiddetli bir seyir izlemektedir. (1)
Söz konusu araştırmayı yöneten Bonn Üniversitesi’nden Dr. Rainer Woitas bu mutasyonun verdiği hasar hakkında şunları söylemiştir:
“Mekanizması tam olarak bilinmemekle beraber, muhtemelen bu mutasyonla mikroba karşı hücresel savunma cevabı bozulmuştur.” (2)
Aaron Diamond AIDS Araştırma Merkezi’nden Dr. David D. Ho da, AIDS hastalarında gözlenen şiddetli Hepatit C virüs enfeksiyonunun sebebi olarak Delta 32 mutasyonunu göstermektedir:
“Bulgular bu mutasyonun Hepatit C enfeksiyonunun daha da kötüleşmesi ile bağlantılı olduğunu ortaya koymaktadır.” (3)
Söz konusu mutasyonun zararları hakkında bilinenler şimdilik bu kadarla sınırlıdır. Ancak bilim adamları bu mutasyonun vücutta başka hastalıklardan da sorumlu olduğunu düşünmektedir. Bu hastalıklar arasında enflamatuvar barsak hastalıkları olarak adlandırılan ve kesin tedavisi bulunmayan Ülseratif Kolit ve Crohn hasalıkları da yer almaktadır. İlişkili olduğundan şüphelenilen hastalıklar hakkında detaylı çalışmalar halen sürmektedir.
Görüldüğü gibi ilk başta AIDS hastalığının yavaşlamasına neden olduğu düşünülen bir mutasyonun daha sonra çok farklı zararları olduğu anlaşılmıştır. Gerçekten de hassas bir bilgi zinciri olan DNA’da tesadüfen meydana gelecek bir değişikliğin bilgiyi ileri götürmesi mümkün değildir. DNA şifre zincirine rastgele bir müdahale bu kusursuz bilgiyi bozacaktır.
Bu yüzden, mutasyonları organizmayı daha ileri götürecek kazalar olarak kabul eden neo-Darwinizm, büyük bir çıkmaz içindedir. Darwinizm progandası yapmak amacıyla ileri sürülen “faydalı mutasyon” örneklerinin hepsinde de, Delta 32 gen mutasyonu örneğinde olduğu gibi, çarpıtma vardır.
Kısacası bilim, canlıları tesadüf ürünü olarak göstermek isteyen teorileri çürütmekte, canlılığın gerçekte Allah’ın eseri olduğunu göstermektedir.
[1]Woitas RP. CCR5- Delta32 Mutation-Protective Against HIV, but Bad for Hepatitis C Virus? Abstract 499. Programs and Abstracts of the 8th Conference on Retroviruses and Opportunistic Infections. February 4 – 8, 2001, Chicago, IL.
[2] Woitas RP. CCR5- Delta32 Mutation-Protective Against HIV, but Bad for Hepatitis C Virus? Abstract 499. Programs and Abstracts of the 8th Conference on Retroviruses and Opportunistic Infections. February 4 – 8, 2001, Chicago, IL.
[3]Reuters Health-Chicago, 2/8/2001