Animal Planet’da yayınlanan bu programda ağırlıklı olarak Kanguru Adası’nda yaşayan çeşitli canlı türleri konu edildi. Programın bir kısmında, belli bir çiçek türüyle, iki arı türü arasındaki ilişki de incelendi. Yerel arı türü bitkiden polen toplamayı becerdiği halde yabancı arı türü sözkonusu çiçekten polen sağlamayı başaramıyordu. Animal Planet bu durumu evrimci bir bakış açısından açıklamaya çalışıyor, bitkilerin yerel arılarla birlikte evrimleştiğini idda ediyordu.
Ancak burada yer verilen evrim iddiasının, türlerin kökenini açıklamada doğal süreçlere dayanan evrim teorisine hiçbir katkısı olmadığı açıktır. Evrimle ilişkilendirilen davranış, bir bitkiyle bir arı türü arasındaki ilişkiden ibarettir. Burada ne bitki arının yeni bir tür olarak ortaya çıkmasına ne de arı bitkinin yeni bir tür olarak ortaya çıkmasına yol açmıştır. Bir arı türünün kendi yapısına uygun olduğu için tercih ettiği bir çiçekten polen toplaması, yabancı bir türün ise toplayamaması gibi anlaşılması kolay bir durum sözkonusudur ve bu bir “evrim” değildir.
Aslında bu durumda evrime dayalı bir izah getirme çabasının tutarsızlığı ortadadır. Bu tutarsızlığı bir benzetmeyle gösterelim. Deniz yosunlarından yapılan salataların tüketildiği bir ülkeye taşınan bir ailenin, beslenme alışkanlıkları dolayısıyla bu yiyecekleri yiyememesi, bunları yiyebilen yerel halkın evrimle ortaya çıktığını göstermez.
Görüldüğü gibi Animal Planet’ın iddiaları evrim teorisine hiçbir destek sağlamamakta, sadece, her konuyu kendi önyargılarına uygun bulduğu evrim teorisine uydurma çabasını göstermektedir.