30 Ağustos 2007 tarihinde Science Daily internet sitesinde yayınlanan haberde, saldırgana kimyasal madde püskürtürken amber içinde yakalanmış bir asker böceği konu ediliyordu. Söz konusu fosil 100 milyon yıl öncesine aitti ve bu böcekler ve onların kimyasal donanımları ile ilgili olarak önemli bilgiler veriyor, bu konuda geliştirilen evrimci senaryoları geçersiz kılıyordu.
Konuyla ilgili açıklamayı yapan Oregon Eyalet Üniversitesi”nden fahri zooloji profesörü ve aynı zamanda amber içinde korunmuş uzak yaşam formları konusunda dünyanın önde gelen uzmanlarından biri olan George Poinar konuyu şu şekilde açıklamaktadır:
“Saldırıya uğramış tarih öncesi bir böceğiniz var, saldırganı savuşturmak için savunmasını kullanıyor ve tüm olay bir ağaçtan özsuyun akması ile yakalanıyor. Bu oldukça kayda değer bir olay.”[i]
Amber içinde saklanmış bu olay evrim teorisinin çöküşü konusunda da önemli bir delil teşkil etmektedir. Poinar bu durumu şu şekilde ifade etmiştir:
“Bu özel böceğin şimdi nesli tükenmiş durumda. Fakat asker böceklerinin daha geniş bir familyası hala yaşıyor ve onlar hala aynı tipte kimyasal savunma mekanizması kullanıyorlar. Bu tarz bir savunmanın 100 milyon yıllık (sözde) evrim sürecinde korunmuş olması mekanizmanın gayet iyi çalıştığının kanıtıdır.”(vurgu bize aittir)
Elbette bu sözlerde konu edilen “evrim süreci” ifadesi, Darwinist spekülasyonun bir gereğidir. Evrimci Poinar, böyle bir mekanizmanın 100 milyon yıl öncesine dayanmakta olduğunu hayretler içinde belirtmekte ve 100 milyon yıl önce hiçbir ara aşama geçirmediğini, tam anlamıyla çalışır mükemmel bir sistem olduğunu vurgulamaktadır. Bu durum, evrim teorisinin hiçbir şekilde gerçekleşmediğinin önemli bir kanıtıdır. Böceklerin saldırganlardan korunmak için kullandıkları kimyasal madde püskürtme mekanizması mükemmel bir indirgenemez komplekslik örneğidir. Sistemin ara aşamalarla meydana gelmesi imkansız olduğu gibi, bunu gösteren fosil kaydı da bulunmamaktadır. Tam tersine, fosil kayıtları, bu örnekte olduğu gibi söz konusu olağanüstü mekanizmanın 100 milyon yıl önce de aynı şekilde işlev gördüğünü göstermektedir.
Poinar bunu şöyle açıklamaktadır:
“Bu böcek potansiyel saldırganlara rahatsız edici gelen yapışkan kimyasal bir madde çıkarabiliyor ve onların kaçmasını veya kendisini yalnız bırakmalarını sağlıyordu. Salgılarını da muhafaza edebiliyor ve savunmanın yönünü kontrol edebiliyordu. Bir başka deyişle eğer saldırının geliş yönü sol arka taraftan ise bu maddeyi sadece sol arka tarafından üretiyordu.”
Bu eksiksiz ve akılcı sistem, canlının hayatta kalabilmesi için önemli ve gerekli bir sistemdir ve bunun kusursuz şekli ile 100 milyon yıl öncesinde var olması, evrim teorisinin tüm iddialarını yıkıma uğratmaktadır. 100 milyon yıl, evrim teorisine göre asker böceklerinin bile var olmaması gereken bir dönem olarak kabul edilmektedir. Bu tarih, Darwinistlerin söz konusu böceklerin hayali evrimi ile ilgili senaryolarını 60 milyon yıl geriye götürmektedir.[ii]
Bu yepyeni fosil bulgusu, evrim teorisinin sahte iddialarını bir kere daha, pek çok açıdan ortadan kaldırmış durumdadır. Böceklerin indirgenemez komplekslikteki mükemmel özellikleri ve sahip oldukları indirgenemez komplekslikteki donanımları milyonlarca yıl öncesinde de bugünkü şekli ile mevcuttur. Dolayısıyla evrimin yaşanmadığına dair elde edilen bu bulgu da söz konusu teoriyi tam anlamıyla toprağa gömmüştür.
Bu elbette tek bir örnek değildir. Evrim teorisi, bulunan her fosil kaydı ile tekrar tekrar yıkıma uğramaktadır. Canlıların hiç değişmemesi, tüm donanımlarıyla birlikte milyonlarca yıl boyunca aynı kalmaları, milyonlarca yıl öncesinden komplekslik sergilemeleri, fosil kayıtlarından evrime tek bir delil bile çıkmaması artık evrim lehine savunulacak hiçbir şey olmadığını açıkça göstermektedir. Canlılar, milyonlarca yıl önce de bugün olduğu şekilde, bugünkü görünümleriyle, bugünkü savunma sistemleriyle yaşamaktaydılar. Bu gerçek, canlıların Yaratıcımız olan Allah tarafından yoktan yaratıldıklarını açıkça göstermektedir.
Sonuç
Hayali Darwinist mekanizmaların geçersizliği genetik biliminin keşfinden sonra açıkça anlaşılmıştır. Fosil kayıtları ise, mükemmel yapıda kompleks canlıları veya günümüz canlılarının örneklerini vermiştir. Şu anda evrim teorisinin tutunabileceği, konu edilebileceği bir durum yoktur. Çünkü lehinde tek bir delil bile bulunmayan evrim teorisi, ortaya çıkan bu gerçekler karşısında kesin olarak yenilgiye uğramış ve geçersiz kılınmış durumdadır. Artık evrimci bilim dergilerinin ve internet sitelerinin de kabul etmeye başladığı gibi, fosil izleri günümüze ulaşan canlılar evrim ile ilgili tüm spekülasyonları geçersiz hale getirmiştir. Durum böyleyken hala evrimin savunuculuğunu yapmak, olmayan bir süreci varmış gibi göstermek bilime ve bilimsel dürüstlük anlayışına sığmamaktadır. Canlılar yoktan var olmuşlardır, Yüce Rabbimiz olan Allah”ın mükemmel eserleridirler. Bilimsel deliller bunu açıkça göstermektedir.