Evrensel gazetesinin 26 Mayıs 2005 tarihli sayısında “Uyuyan güzel uyandı” başlıklı bir yazı yayınlandı. Yazının konusunu, 2004 yılında Çin”de ele geçirilen ve bilim adamlarınca Mei long olarak isimlendirilen 140 milyon yıllık bir dinozor fosili bulgusu oluşturuyordu. Evrensel, fosil iskeletin duruşuna ve kuşlarla olan anatomik benzerliğine dayanarak bu fosilin, dinozorların kuşlardan evrimleştiği iddialarına (dino-kuş teorisini) delil oluşturduğunu öne sürüyordu. Aşağıda evrimcilerin bu fosille ilgili iddiaları değerlendirilmekte ve bunların neden hayali spekülasyonlardan ibaret olduğu ortaya konmaktadır.
Fosil iskeletin duruşu, hiçbirşeyin kanıtı değildir
Araştırmacılar, canlının, kafasını ön kollarının arasına soktuğu ve kuyruğunu da bedeninin etrafına doladığı bir sırada aniden öldüğünü saptamışlardır. (Bkz. resim) Evrensel gazetesinde, konuyla ilgili olarak dinozorun muhtemelen uyuduğu bir anda öldüğü yorumu yapılmaktadır. Daha sonra, böyle bir uyuma şeklinin, kuşların uyuma tarzını andırdığı belirtilmekte ve canlının kuşlara evrimleşmekte olan bir dinozor soyundan geldiği öne sürülmektedir.
Oysa ortada dinozorun gerçekten uyurken öldüğünü gösteren kesin bir kanıt bulunmamaktadır. Nature dergisinin haber servisince, konuyla ilgili olarak yayınlanan bir makalede, bulguyu gerçekleştiren isimlerden paleontolog Mark Norell, canlının bir volkanik patlama sonucu aniden gömülmüş olabileceğini ifade etmektedir (Michael Hopkin, “Fossil dinosaur slept like a bird”, News@Nature.com, 13 Ekim 2004). Çünkü fosil kuzeydoğu Çin”de Liaoning Bölgesi”nde volkanik kayalar arasında bulunmuştur ve kayalar arasında da çok dazla miktarda kül bulunmaktadır. Bu durumda, dinozorun volkanik bir patlama sırasında, ürküp sindiği bir anda bu duruşa bürünmüş olabileceği gibi bir ihtimal de akla gelebilir. Dolayısıyla bu duruş pekala, dinozorun genel bir uyku pozisyonu değil de, ürkme anında kendisini koruma refleksiyle aldığı bir şekil de olabilir. Bu yüzden, iskeletin duruşunun bir uyku pozisyonunu yansıttığı iddiası tüm ihtimaller değerlendirilmeden yapılan ve doğruluğu tespit edilemez bir spekülasyondan ibarettir.
Sıcakkanlılık iddiası da spekülatiftir
Evrensel gazetesindeki evrimci hayallerin bir ikincisi, bu dinozorun sıcakkanlı bir canlı olabileceği yönünde olanıdır. Evrensel, canlının kollarını başına alışının vücut ısısını muhafaza için yapılmış bir hareket olabileceğini ve dolayısıyla fosilin, soğukkanlı sürüngenlerden sıcakkanlı kuşlara doğru bir geçiş aşamasında bulunabileceğini iddia etmektedir. Evrensel bu iddiayı bilimsel açıdan güçlü bir varsayım gibi aktarmaktadır. Ne var ki bizzat bulguyu gerçekleştiren Mark Norell, bunun hiçbir doğrudan gözleme dayanmayan bir spekülasyon olduğunu itiraf etmektedir. Norell, bunu “Bir fosilin vücut ısısını ölçemezsiniz” sözleriyle kabul etmektedir. (Michael Hopkin, “Fossil dinosaur slept like a bird”, News@Nature.com, 13 Ekim 2004)
Fizyolojik açıdan, soğukkanlılık ve sıcakkanlılık arasında bariz farklılıklar vardır. Bu ikisi arasında şuursuz rastlantı ve doğa olayları vesilesiyle bir geçiş yaşandığı yönündeki iddia, akla tamamen aykırı bir masaldan ibarettir. Çünkü evrimcilerin sözde evrime dayanak olarak sundukları mekanizmaların canlıları evrimleştirici hiçbir rolünün bulunmadığı, iyi bilinen bir gerçektir. Mutasyonlar, organizmayı olumsuz yönde etkiler hatta çoğu zaman sakatlık ve ölüm meydana getirirler ve bizzat Charles Darwin”in kendisi, organizmayı geliştiren faydalı değişiklikler olmaksızın doğal seleksiyonun hiçbir evrimleştirici rolü olamayacağını açıklıkla kabul etmiştir. (http://www.darwinizminsonu.com/mekanizmalar.html) Evrimciler tüm bu önemli bilimsel açmazları göz ardı edip, bir canlıyı sadece kollarıyla başını örttüğü için sıcakkanlılığın evrimi senaryosuna dayanak göstermekle, bilim dışı bir tutum sergilemektedirler.
Anatomik benzerlikler evrimi kanıtlamaz
Evrensel gazetesi dinozorlarla kuşlar arasındaki anatomik benzerliklerin, bu iki canlı arasında sözde evrimsel bir geçiş yaşandığını kanıtladığını iddia etmektedir. Öncelikle kuşlar ve dinozorlar arasındaki anatomik benzerliklerin bu iddiayı ne derece desteklediği konusu, evrimciler arasında dahi tartışmalıdır. Örneğin uzman kuşbilimci Dr. Alan Feduccia, kendisi de bir evrimci olmasına rağmen kuşlar ve dinozorlar arasındaki anatomik karşılaştırmaların dino-kuş teorisini desteklediği yönündeki iddiayı şu sözlerle kesin olarak reddetmektedir:
“25 sene boyunca kuşların kafataslarını inceledim ve dinozorlarla aralarında hiçbir benzerlik görmüyorum. Kuşların dört ayaklılardan evrimleştiği teorisi, paleontoloji alanında 20. yüzyılın en büyük utancı olacaktır.” (Pat Shipman, “Birds Do It… Did Dinosaurs?”, New Scientist, 1 Şubat 1997, s. 28)
Öte yandan, kuşlarla dinozorlar arasında anatomik benzerlikler olsa bile, bu durum evrim teorisi için bilimsel bir kanıt oluşturmayacaktır. Örneğin, bir otomobille bir motosikletin hareket ve yön kontrol sistemleri arasında da birçok benzerlikler listelenebilir. Ancak bu durum, otomobilin motosikletten tesadüfi bir süreçte evrimleştiğini göstermez. Gerek otomobil, gerekse motosiklet mühendisler tarafından bir amaç doğrultusunda yani bilinçli olarak ayrı ayrı tasarlanmışlardır.
Aynı şekilde, kuşlar ve dinozorların anatomilerinde bazı benzerlikler bulunması da, kuşların dinozorlardan evrimleştiğine bir delil oluşturmamaktadır.
Dino-kuş Teorisi: Bilimsel Dayanaktan Yoksun Bir Dogma
Evrensel gazetesinde savunulan, kuşların dinozorlardan evrimleştiği teorisi, hiçbir bilimsel dayanağı olmaksızın savunulan bir dogmadan ibarettir. ABD”nin ünlü bilim kuruluşu Smitsonian Enstitüsü”nde Kuşlar Bölümü başkanı Storrs L. Olson, bunu açıkça itiraf etmiş bir evrimci otoritedir. Olson, The Washington Times gazetesinde yayınlanan bir röportajında teorinin bilimsel dayanaktan yoksun oluşunu şu kesin sözlerle ifade etmiştir:
“Kuşlar dinozordur” tezini destekleyen insanlar bu tartışmada [kuşların sözde evriminin dinozorlardan mı başka bir sürüngen grubundan mı olduğu tartışması] uzun süre seslerini yükselttiler. Kuşların dinozorlara dönüştüğü teziyle ilgili çok sayıda problem var. Teori buna rağmen popüler medyada reklam konusu oldu. (Larry Witham, “Sue Makes Debut in Latest Attack of Dino-Mania”, The Washington Times, 16 Haziran 2000)
Sonuç:
Bu fosilin objektif olarak ortaya koyduğu tek gerçek, fosillerin değişik şekillerde gömülmüş bulunabilecekleridir. Evrensel gazetesinin fosil bulgusuyla ilgili yorumları ve genel olarak kuşların dinozorlardan evrimleştiği teorisi ise, hiçbir bilimsel dayanak olmaksızın yapılan hayali spekülasyonlardan ibarettir. Kuşlar ve dinozorları, diğer tüm canlılarla birlikte Yüce Allah yaratmıştır. Evrensel gazetesi yönetimini, modern bilimin yaratılışı doğruladığı gerçeğini kabul etmeye ve Darwinizm”i ideolojik olarak savunma yanılgısını terk etmeye davet ediyoruz.