25 Haziran 2000 tarihli Milliyet gazetesi’nde, “Kuşların Atası Kuş Çıktı” başlıklı bir haber yayınlandı.
|
Söz konusu haber Orta Asya’da yeni bulunan bir canlı fosili hakkındaydı. Science ve Nature ünlü bilim dergileri ve dünyaca tanınmış BBC televizyonu tarafından duyurulan bu gelişme şöyle:
“Orta Asya’da bulunan ve günümüzden 220 milyon yıl önce yaşadığı anlaşılan söz konusu fosilin tüm vücudunun tüylerle kaplı olduğu, kuşların atası olduğu iddia edilen Archaeptoryx’de ve günümüz kuşlarında olduğu gibi bir lades kemiğine sahip olduğu ve tüylerinde ise içi boş sapların bulunduğu tespit edildi. Bu ise, ARCHAEOPTERYX’IN KUŞLARIN ATASI OLDUĞU IDDIALARINI GEÇERSIZLEŞTIRIYOR. Çünkü bulunan fosil Archaeopteryx’ten 75 milyon yıl daha yaşlı; yani kuşların atası olduğu iddia edilen canlıdan 75 milyon yıl önce de tüm özellikleriyle tam bir kuş yaşıyordu.”
Bu buluşun öneminin daha iyi anlaşılması için evrimcilerin kuşların evrimi hakkındaki iddialarını özetlemekte fayda var.
Evrimcilerin 100 Yıldır En Büyük Delil Diye Gösterdikleri İddia Çürüdü
Evrimciler, yaklaşık 100 yıldır kuşların dinozorlardan evrimleştiklerini öne sürerler ve buna da delil olarak Archaeopteryx isimli kuşun fosilini gösterirler. Evrimcilerin iddialarına göre günümüzden 150 milyon yıl önce yaşayarak soyu tükenen Archaeopteryx, iyi uçamayan yarı- dinozor bir canlıdır. Oysa evrimcilerin birçok kereler yanlış olduğu gösterilen bu iddiaları 1997 yılında bulunan yeni bir Archaeopteryx fosili ile beraber kesin olarak yıkılmıştı. Bu fosilde, tamamen kuşlara has ve uçuş sağlayan kemik olan “sternum” kemiğinin bulunması, Archaeopteryx’in evrimcilerin iddia ettikleri gibi yarı kuş yarı dinozor bir canlı değil, tam bir uçucu kuş olduğunu gösteriyordu.
Orta Asya’da bulunan fosilin ise 220 milyon yıllık olması, yani tam bir uçucu kuş özellikleri göstermesine rağmen kuşların sözde atasından 75 yıl daha yaşlı olması ise, evrimcilerin iddialarına Milliyet gazetesinin de ifadesiyle “büyük darbe indirdi”. Daha doğrusu bu iddiayı tamamen yıktı.
Basında kuşların atasının dinozorlar olduğu ile ilgili yanıltıcı haberlere, bu sitede defalarca yanıt verilmiş ve bilimsel gerçekler açıklanmıştı. Ne varki evrimciler, ellerindeki tek sözde delili de harcamak istemedikleri için bu açık bulguları görmezden geliyorlardı. Ancak son bulunan fosil ile artık bu konuda daha fazla ısrarcı olamayacaklarını anlamış olacaklar ki, Milliyet gazetesi gibi, ülkemizde evrimci propoganda da ön saflarda yer alan bir gazete dahi haberi büyük puntolarla verebildi.
Biz bunun önemli ve olumlu bir gelişme olduğunu düşünüyoruz. Çünkü evrim teorisini çürüten deliller sürekli bulunmaktadır. Yani bu son fosil, evrimcilerin iddialarını çürüten ilk delil değildir. Ancak evrimciler, evrim teorisini ideolojik sebeplerle savundukları için mümkün olduğunca bu delilleri örtbas eder, halktan gizleyerek evrim teorisini gerçekmiş gibi göstermeye çalışırlardı. Ancak bazı basın organları bu konuda daha fazla direnmeme ve gerçekleri olduğu gibi aktarma kararı almış gibi görünmektedir. Nitekim Milliyet gazetesinin bu haberini bu açıdan olumlu ve ümit verici bir gelişmedir.
Paleontoloji Tarihinde Bir Dönüm Noktası
Öte yandan, Archaeopteryx”in evrime delil oluşturacak bir “ara geçiş formu” olmadığının bizzat evrimciler tarafından da kabul edilmesi, paleontoloji tarihinde önemli bir dönüm noktasıdır. Çünkü Archaeopteryx, 150 yıldır evrimcilerin ileri sürebildikleri bir kaç “ara geçiş formu” iddiası arasında her zaman en iddialısı olmuştur. Evrimcilere “Darwin sayısız ara geçiş formu bulunması gerektiğini yazmıştı, oysa 150 yıldır aradınız, bir tane bile yok” denildiğinde, verdikleri cevap hep “Archaeopteryx gibi bir kaç örnek var, aramaya devam ediyoruz” şeklinde olmuştur. Ancak bu kaçış yolu da artık kapanmış ve paleontoji dünyası gerçeklerle yüzyüze gelmiştir: Tek bir ara form bile yoktur.
Bunun gösterdiği sonuç ise açıktır. Milliyet de bunu kabul etmiş ve “kuşların atası kuş çıktı” diye başlık atmıştır. Evet, kuşların en eski atası da bir kuştur. Balıkların en eski atası balık, atların en eski atası at, kangruların en eski atası kangru ve insanların en eski atası da insandır. Yani, tüm farklı canlı sınıflamaları, yeryüzündeki bugünkü farklı, özgün ve kusursuz yapılarıyla ortaya çıkmışlardır. Bir başka deyişle, yaratılmışlardır.
Evrimcilerin bu apaçık gerçeğe karşı gösterdikleri tutucu direniş, artık son dayanaklarını da kaybetmiştir.