Hürriyet Bilim dergisinin 3 Nisan 2004 tarihli sayısında “İklim de Ayıklanma Faktörü” başlıklı bir haber yayınlandı. Oslo Üniversitesi zoologu Nils Stenseth tarafından gerçekleştirilen bir araştırmanın sonuçları duyuruluyordu. Düzenli aralıklarla artıp çoğalan bir canlı türü olan Kanada vaşaklarının genlerini inceleyen araştırmacı, iklimin vaşak popülasyonları arasında genetik izolasyon meydana getiren bir faktör olduğunu bulmuştu. Stenseth, farklı iklim koşullarında farklı zamanlarda yaşanan döngülerde her bölgede farklı genlerin (frekans açısından) azalıp çoğaldığını görmüştü. Bu bulgu evrim teorisine hiçbir kanıt sağlamadığı halde, Hürriyet Bilim dergisi bu araştırmaya dayanarak farklı iklim koşullarının “yeni türlerin oluşumunda” etkili olabileceğini iddia ediyordu. Ancak vaşak popülasyonlarındaki genetik izolasyon yeni bir türün varlığını kesinlikle göstermemektedir ve bu iddia tamamen aldatıcıdır.
Bilindiği gibi her canlı türü içinde, genetik varyasyondan kaynaklanan farklılıklar vardır. Eğer bu türe ait canlıların arasına coğrafi bir engel girerse (veya bu araştırmada görüldüğü gibi, farklı iklim bölgeleriyle ayrılırlarsa) yani birbirlerinden “izole” olurlarsa, o zaman birbirinden kopmuş olan bu iki grubun içinde büyük olasılıkla farklı varyasyonlar ağır basmaya başlar. Aynı türe ait olmalarına rağmen, aralarında belirgin morfolojik farklar bulunan bu gibi varyasyonlara ” alt tür ” adı verilir. Ancak burada Hürriyet Bilim “de iddia edildiği gibi “yeni bir türün ortaya çıkması” sözkonusu değildir. Bu alt türler kendi aralarında çiftleştirilebilir ve sağlıklı yavrular elde edilebilir. Ayrıca genetik izolasyon, evrim teorisinin basitten komplekse gelişim iddiasının doğru olması durumunda beklenecek genetik bilgi artışı kıstasını da sağlamaz. Hatta genetik izolasyon, genetik bilgi kaybı anlamına gelecektir. İzolasyon (ayrışma) durumunda, daha önceden farklı genetik bilgileri aynı anda barındıran popülasyon yerine, şimdi genetik bilgi yönünden daha fakirleşmiş iki popülasyon vardır.
Dolayısıyla Hürriyet Bilim “in evrim örneği olarak gösterdiği söz konusu araştırmada “türleşme” olduğu iddia edilen durumun evrim teorisini destekler hiçbir yönü yoktur. Okurlarımızı tür, türleşme, varyasyon gibi kavramların evrimcilerce çarpıtılarak kullanımı konusunda duyarlı olmaya davet ediyor, bu konuda bilgi edinmek isteyen okurlarımıza http://www.darwinizminsonu.com/t_kokeni_01.html ve http://www.darwinizminsonu.com/t_kokeni_02.html sayfalarını incelemelerini tavsiye ediyoruz. (Ayrıca detaylı bilgi için bkz. Harun Yahya, Türlerin Evrimi Yanılgısı , Araştırma Yayıncılık)