National Geographic Channel “”Africa”s Deadly Dozen-Afrika”nın Ölümcül On İkisi””

Afrika”daki en tehlikeli on iki yılan türünün anlatıldığı programda yılanlardaki tasarım ve yetenekler anlatılırken şu hikaye anlatıldı: “Doğa bu yılanların her birine güçlü yetenekler ve bunları hayatta kalma için kullanma arzusu vermiştir”.

Bu hikaye evrimci yayınlarda sık sık karşılaştığımız “Tabiat Ana” hikayesidir. Evrimciler canlılıktaki kompleksliği açıklamada bir Yaratıcı“nın varlığını reddettikleri için herşeyi doğa olaylarının tesadüfi sonucu olarak görür ve bu tesadüfler zincirini Tabiat Ana olarak tanımlarlar. Oysa doğadaki kompleks yapılarda, tesadüfi doğa olaylarının etkisi olduğunu iddia eden evrimci Tabiat Ana tezi tamamen mantık dışıdır. Tesadüfi doğa olaylarıyla ortaya çıkabilecek tasarımlar asla “basit” olmanın ötesine geçemezler. Örneğin bir deniz kenarındaki dalgaların sığ zeminde oluşturduğu kum sıraları gibi.

Ancak canlılardaki tasarım bu örnekte verilen tasarımdakinin çok ilerisinde, kompleks tasarımlardır. Bunu anlatmak için aynı örneği biraz geliştirip şöyle bir soru sorabiliriz: “Eğer sığ kesimde kum sıraları bulunan plajda deniz kenarında kumdan bir kale ve bu kalenin kapıları, surları gözetleme kuleleri, içinde barakalar ve kulelelerinde bayraklar görürseniz bu kalenin de dalgalarla tesadüfen oluştuğunu düşünür müsünüz? Elbette hayır. Her akıllı insan bu kalenin bilinçli olarak tasarlandığını kavrayacaktır.

Bir yılandaki tasarım çok daha komplekstir. Kas sistemi, pullar, koku alan dil ve daha sayısız organıyla yılanlar birer tasarım harikasıdır. Kalenin bilinçli olarak tasarlanmış olduğu gibi bir yılandaki kompleks tasarım da tasarlanmıştır. Kısacası doğa, kıyıya bir kale veremeyeceği gibi yılana da hırs ve yetenekler veremez. Yılandaki tasarımın kökeni yaratılıştır. National Geographic TV”de anlatılan Tabiat Ana masalları da sadece Allah”ın varlığını inkar etme amacıyla sürdürülen bir yalandan ibarettir.

Ayrıca bakınız

99 Milyon Yıl Öncesine Ait Yavru Kuş Fosili, Kuşların Evrimi Masalını Bitirdi

2014 yılında Myanmar’da 99 milyon yıl öncesine ait bir Birmanya Amberi (ağaç reçinesi) fosili bulundu. …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.