National Geographic Channel “”Slient Own””

Baykuşlar havada sessizce süzülmelerini sağlayan çok özel bir tüy yapısıyla donatılmış, çok zayıf sesleri dahi etkin bir şekilde algılayabilen, üstün bir yaratılış sergileyen canlılardır. Baykuşların bu özellikleri National Geographic TV”nin bu belgeselinde çarpıtılıp evrimsel bir sürecin ürünü gibi lanse edilmeye çalışıldı. Evrimsel kelime oyunlarına başvurularak “Baykuşların yüz ve başları sesi duymak ve kuvvetlendirmek için evrimleşmiştir” veya “Karanlıkta su altına dalabilen balık baykuşu uzman olarak evrimleşmiştir” şeklinde masallar anlatıldı. Bu gibi kelime oyunları, teorilerini desteklemede hiçbir bilimsel kanıta sahip olmayan evrimcilerin çaresizce başvurduğu aldatmaca yöntemleridir. (Bunların neden bilim dışı olduğu hakkındaki yazımızı buradan okuyabilirsiniz).

Baykuşların üstün özellikleri, açık bir plan sergileyen anatomileri sayesinde mümkün olmaktadır. Evrim teorisinin dayandığı mekanizmaların baykuşun anatomisini meydana getirebilecek hiçbir gücü bulunmamaktadır. Bir planın varlığı, onu bilinçli olarak vareden aklın kesin kanıtıdır. Baykuşlar tesadüflere dayalı bir süreçte evrimleşmemiş, sahip oldukları tüm özelikleriyle birlikte her şeyin yaratıcısı olan Yüce Allah tarafından yaratılmışlardır. Baykuşlarda öylesine mükemmel bir yaratılış vardır ki askeri tasarımcılar baykuş kanatlarını taklit ederek, hayalet uçakları gökyüzünde fark edilmeden uçurabilmenin yollarını aramaktadırlar. Böylesine üstün özelliklerin evrimle ortaya çıktığı masalına başvurmaları, evrim teorisine hiçbir destek oluşturmamakta, sadece evrimcilerin içinde bulunduğu hezeyanı gözler önüne sermektedir. (Baykuşlardaki yaratılış delilleri hakkında bkz.
http://www.harunyahya.org/bilim/dogadaki_muhendislik/muhendislik1.html )