Belgeselde çeşitli canlılarla ilgili olarak bazı evrim masalları ortaya kondu. Bunlar aşağıda iki grupta değerlendirilmektedir:
• Programda kuş kanadından ‘evrimsel bir başyapıt’ olarak söz edildi. Ancak buradaki ‘evrimsel başyapıt’ ifadesi sadece bir etiketlemeden ibarettir ve hiçbir bilimsel kanıta dayanmamaktadır. Dahası, kuş kanadı evrim teorisinin geçersizliğinin en önemli delillerinden birini oluşturur. Kuş kanadındaki kompleks tasarımı ve bunun evrim teorisine vurduğu darbeyi buradan okuyabilirsiniz.
• Belgeseldeki diğer evrim masalları ise sırasıyla; deniz aslanlarının suda gelişmek için sözde evrimleşmiş bir etobur grubun üyesi olduğu, milyonlarca yıldır dünyadaki en hızlı hayvanların evrim geçirdiği, her ekosistemde avlanmak için evrim geçiren ve uyum sağlayan binlerce örnek bulunduğu ve hızlı koşan avcıyı, hızlı koşan avla sözde evrimin dengelediği şeklindeydi.
Gerçekte, bir canlının bir amaç doğrultusunda evrimleştiğini iddia etmek hiçbir bilimsel açıklayıcılığı olmayan bir anlatım şeklidir. Çünkü bunlar hiçbir bilimsel kanıta dayanmaz ve bu gibi evrimci iddiaların üretimlerinin önünde bir engel yoktur. Deniz aslanlarının suda gelişmek için evrimleştiği iddiası gibi fillerin karada gelişmek için evrimleştikleri ya da kuşların havada uçmak için evrimleştikleri iddiaları da kolaylıkla oluşturulabilir. Hızlı hayvanların milyonlarca yıldır evrim geçirdiği iddiası da bir dogma olarak benimsenmiş evrim inancından kaynaklanmaktadır ve herhangi bilimsel bir dayanaktan yoksundur. Bu bilim dışı anlatımların National Geographic TV gibi Darwinist yayın kuruluşlarınca sık sık kullanılması, bunların daha çok propaganda açısından sağladıkları kolaylıklardır. Bilimsel bir belgesel görünümündeki bu programlarda ortaya konan bu masallar, bilimin ispatlanmış gerçekleri gibi izleyenlere ve okurlara sunulur. Bu propaganda yöntemini daha detaylı şekilde deşifre eden bir yazımızı buradan okuyabilirsiniz.