TRT 1″de yayınlanan bu program, tarih öncesi denizlerde yaşadığı varsayılan deniz canlılarını konu alıyordu. Programda, eski deniz canlıları bilgisayarda üç boyutlu olarak canlandırılmış şekilde anlatılıyordu. Jeolojik dönemler sırayla ele alınarak denizde yaşamayan türlere de değinildi ve bunlarla ilgili evrim masalları anlatıldı:
“Eocene çağı, memeliler için çok önemli bir dönem. Hem karada hem denizde yaşayan türlerin yanı sıra, sadece okyanusta yaşamaya uyum sağlayan yeni türler de bu dönemde evrimleşmiş… Sırada Pliocene çağı var. İlk atalarımızın iki ayak üzerinde yürümeye başladıkları dönem.”
Bu ifadelerde de görüldüğü gibi, TRT1″de yer verilen evrim iddialarına hiçbir bilimsel kanıt sunulmuyordu. Sözgelimi memelilerin özgün fizyolojilerinin veya insanın hayali atalarının iki ayaklılığının ne gibi bir mekanizmayla ve nasıl ortaya çıkmış olabileceğine dair herhangi bir açıklama yapılmıyordu. Yapılan şey, hangi canlının hangi dönemde ortaya çıktığını anlatırken bunun “evrimleştiği”ni söyleyerek masal anlatmaktan ibaretti.
Bu durum, söz konusu programın bilimsel bilgi aktaran bir belgesel değil, izleyicilerin anlatılanlara körükörüne inanmaları umulan bir masal programı olduğunu göstermektedir. Bunu daha yakından görmek için, memelilerin veya iki ayaklılığın kökeniyle ilgili evrimci itiraflara bakmak faydalı olacaktır.
Memelilerin kökeni hakkında evrimci paleontolog Roger Lewin, ” ilk memeliye nasıl geçildiği hala bir sırdır ” ( Roger Lewin, “Bones of Mammals, Ancestors Fleshed Out”, Science, cilt 212, 26 Haziran 1981, s. 1492) derken, bir başka evrimci paleontolog George Gaylord Simpson, şunları söylemiştir:
“Dünya üzerindeki yaşamın en kafa karıştırıcı olayı, Mezozoik Çağı“nın, yani sürüngenler devrinin, memeliler devrine aniden değişmesi dir. Sanki bütün başrol oyunculuğunun çok sayıda ve türdeki sürüngenler tarafından üstlenildiği bir oyunun perdesi bir anda indirilmiştir. Perde yeniden açıldığında ise, bu kez başrolünde memelilerin yer aldığı ve sürüngenlerin bir kenara itildiği yepyeni bir devir başlamıştır. Ortaya çıkan memelilerin bir önceki devire ait izleri ise yok gibidir. ” ( George Gaylord Simpson, Life Before Man, New York: Time-Life Books, 1972, s. 42)
Evrimciler iki ayaklılığın sözde evrimini de bir inanç olarak benimser ancak buna dair hiçbir bilimsel bulgu gösteremezler. Bu konuda evrimci antropolog Elaine Morgan”ın şu itirafı dikkat çekicidir:
“İnsanlarla (insanın evrimiyle) ilgili en önemli dört sır şunlardır: 1) Neden iki ayak üzerinde yürürler? 2) Neden vücutlarındaki yoğun kılları kaybettiler? 3) Neden bu denli büyük beyinler geliştirdiler? 4) Neden konuşmayı öğrendiler? Bu sorulara verilecek standart cevaplar şöyledir: 1) Henüz bilmiyoruz. 2) Henüz bilmiyoruz. 3) Henüz bilmiyoruz. 4) Henüz bilmiyoruz. Sorular çok daha artırılabilir, ama cevapların tekdüzeliği hiç değişmeyecektir”. ( Elaine Morgan, The Scars of Evolution, New York: Oxford University Press, 1994, s. 5)
Evrimcilerin itiraflarında da görüldüğü gibi tüm canlılar yeryüzünde hiçbir evrimsel süreç olmadan, aniden ve kusursuz bir biçimde ortaya çıkmışlardır. Bu, canlıları Allah”ın yaratmış olduğunun çok somut bir ispatıdır. Fosiller, yeryüzünün, üstün ve kusursuz bir yaratılışla, önce denizlerde sonra da karada yaşayan canlılarla doldurulduğunu ve bütün bunların ardından da insanoğlunun var edildiğini göstermektedir.
TRT1 ekranlarında yer verilen evrimci iddialar, körükörüne benimsenmiş bir inanç doğrultusunda desteklenen iddialardır. Böyle körükörüne bir inancın propagandasını yapan programların TRT ekranlarında yayınlanması ise, TRT”nin ülkemizin aydınlık geleceğinde üstlendiği kritik role ters düşmektedir. TRT, bilimsel ve eleştirel düşünceyi teşvik eden yayınlara ne kadar ağırlık verirse halkımızın zihin açıklığı ve düşünce üretimine o kadar katkıda bulunacaktır.
Darwinizm”i dogmatik bir öğreti olarak topluma telkin eden bu gibi programlar ise bunun aleyhinde sonuçlar doğuracak, halkımız materyalizm uğruna desteklenen bilim dışı bir hurafeyle yanıltılmış olacaktır. TRT yetkililerine, Darwinizm propagandası yapan yayınların bilimsel arka planını araştırmalarını ve körükörüne evrim propagandasına alet olmama konusunda duyarlı olmalarını tavsiye ediyoruz.