Karınca yiyenlerin termit yuvasını kazarak termitleri yakalayıp yemeye çalıştığı bir sahnede şu ifadelere yer verildi:
“Karınca yiyenler zeka savaşına griştikleri böceklere karşı özel bir mekanizma geliştirmiştir. Karınca yiyen, karınca ve termitlere karşı giriştiği savaş uğruna evrim geçirmiştir”.
Karınca yiyen, hassas koku alma yeteneğine ve uzun bir burun ile karıncaları yuva içinde kolayca yakalayabildiği uzun bir dile sahiptir. Karınca yiyenin dilindeki yapışkan salgı, karıncaları kolayca toplamasını sağlayan bir zamk görevi görür. Bu sırada diline yapışacak toprak ve tozları da öğütebilecek bir midesi de vardır.
Tüm bunlar bu canlıya özel tasarımlardır ve her biri DNA üzerinde kodlanmış özel bilgiye dayanır. Dolayısıyla karınca yiyendeki bu tasarımın bilinçli olarak tasarlandığı açıktır. Evrim teorisi rastlantısal mutasyonlara dayanır. Bu mutasyonların bir organizmada gerçekleşme oranı veya oluşturdukları etki -ki bu etki her zaman negatiftir- başka canlılarla giriştiği mücadele ya da savaşlara göre değişmez. Dolayısıyla TRT1’de ortaya konan bu ifadeler hiçbir bilimsel kanıta dayanmayan sadece Darwinist önyargılara dayalı masallardır.