CNNTURK internet sitesinde 17 Mart 2006 tarihinde “Yeni Fosil Tüy Evrim Teorisini Karıştırdı” başlıklı bir yazı yayınlandı. İlk olarak Nature dergisinde çıkan bu habere göre, Almanya”da bulunan bir dinozor fosili, tüylerin hayali evrimiyle ilgili teorileri altüst etmekteydi. Bilim adamları 150 milyon yıllık bu fosili, Almanya”nın güneyindeki Jura Dağları”ndan esinlenerek Juravenator starki olarak adlandırdı. Fosilin en önemli özelliği ise, “tüylü dinozorlar” iddiasının hayali bir masaldan ibaret olduğunu göstermesiydi. Çünkü söz konusu fosil, evrimcilerin “tüylü dinozorlar” olarak şeklinde propagandasını yaptıkları hayali canlılar döneminde, “tüysüz” bir dinozoru temsil etmekteydi.
Darwinistlerin Tüylü Dinozor İddiaları Büyük Bir Aldatmacadır
Kuşların dinozorlardan evrimleştiği teorisi, Darwinistlerin uzun yıllardır kullandıkları en büyük propaganda konularından biridir. Bilimsel olarak lanse edilmesine rağmen, iddia, aslında tek bir delil ile bile desteklenmemiştir, iddianın hiçbir geçerliliği yoktur. Darwinistlerin şimdiye dek ön plana çıkardıkları bütün dino-kuş sözde delilleri çürütülmüştür. Üstelik bunların bazılarının sahtekarlık ürünü olduğu ortaya çıkarılmıştır! Darwinistlerin bu konuda en büyük delil olarak öne sürdükleri Archaeoraptor“un tamamen bir fosil sahtekarlığı olduğunun ortaya çıkması, bu konunun Darwinistler için bilimsel olmaktan çok ideolojik bir gerekliliğinin olduğunu açık bir şekilde göstermiştir. 1996 yılında büyük bir medya propagandası ile gündeme getirilen Sinosauropteryx fosilinin gerçekte kuş tüyüne benzeyen hiçbir yapıya sahip olmadığı ise 1997 yılında yapılan incelemelerle anlaşılmıştır. 1 Bunun dışında tüylü dinozor olarak ortaya atılan tüm örneklerde de tüy olduğu iddia edilen yapılar, niteliği son derece belirsiz yapılardır. Ünlü ornitolog (kuşbilimci) Alan Fedduccia gibi otoriteler, bu yapıların “kolajen fiberleri” olduğunu ve tüy olarak kabul edilmesinin büyük bir hata olacağını savunmaktadırlar. 2
Kısacası teorinin medyada lanse edilen yüzüyle kanıtsal arka planı arasında büyük bir çelişki vardır. Evrimciler, topluma sürekli olarak asılsız propaganda yaymakla teorilerinin zayıflıklarını örtmeye çalışmaktadırlar. ABD”nin ünlü bilim kuruluşu Smithsonian Enstitüsü”nde kuşlar bölümü başkanı olarak görev yapan Storrs L. Olson, Washington Times gazetesinde yayınlanan yorumunda, teorinin “delilsizliğine rağmen” reklam konusu yapılmakta olduğunu şu şekilde açıklamaktadır:
“”Kuşlar dinozordur” tezini destekleyen insanlar bu tartışmada [kuşların sözde evriminin dinozorlardan mı başka bir sürüngen grubundan mı olduğu tartışması] uzun süre seslerini yükselttiler. Kuşların dinozorlara dönüştüğü teziyle ilgili çok sayıda problem var. Teori buna rağmen popüler medyada reklam konusu oldu.” 3
Tüylü dinozor iddiaları, delilsiz olmasının yanı sıra, aynı zamanda evrimciler açısından büyük bir yaş problemine rağmen sürdürülmektedir. Çünkü henüz theropod türü (kuşların sözde atası olarak kabul edilen küçük ve etobur bir dinozor türü) dinozorların ortaya çıkmadığı dönemlerde, kusursuz olarak uçabilen canlılar yeryüzünde zaten bulunmaktadır. Nitekim 150 milyon yıl önce yaşamış eski bir kuş türü olan Archaeopteryx, ‘bilinen en erken kuştur’ ve theropod türü dinozorlardan milyonlarca yıl daha yaşlıdır. Dr. Alan Feduccia, Archaeopteryx’in dinokuş teorisi açısından “üstesinden gelinemez bir problem’ olduğunu şu sözlerle vurgulamıştır:
“Bu teori hakkında üstesinden gelinemez problemler var… Bizim bildirdiklerimiz ötesinde, kuş-benzeri dinozorların 150 milyon yaşındaki bilinen en erken kuştan 25 milyon ile 80 milyon yıl sonra ortaya çıkmasıyla ilgili bir zaman problemi var.” 4
Darwinistlerin sürekli olarak gündemde tutmak istedikleri tüylü dinozorlar iddiası, yalnızca bilim dışı bir spekülasyondur. Tümüyle delilsizdir. Bu yönde bilimsel delil olarak öne sürülen tüm fosiller birer aldatmacadır, tamamının geçersizliği ortaya çıkmıştır. Ayrıca Darwinistler, kuşların özgün yapılarının dinozor atalardan nasıl gelişmiş olabileceğini de açıklamada da tamamen çaresizdirler. Konuyla ilgili detaylı açıklamaları buradan okuyabilirsiniz.
Söz konusu hayali dino-kuş evrimini yalanlayan bir diğer önemli delil de, son bulunan Juravenator fosili olmuştur.
Yeni Fosil Juravenator, Evrimci Spekülasyonları Bir Kez Daha Susturuyor
Yeni bulunan Juravenator fosilinin son derece iyi korunmuş kemik yapısı, onun bir dinozor olduğunu doğrulamıştır. Ancak evrimcilere göre, kuşlara uzanan hayali evrimsel soyda bulunan bu canlı, tam anlamıyla “tüysüzdür”! Los Angeles”taki Doğa Tarihi Müzesi”nden Luis Chiappe, canlının tüysüz olmasının yanı sıra canlıya ait parçanın tüy oluşturabilecek organizmaları da içermediğini söylemektedir. Fosil, evrimcilerin beklentilerinin aksine, “pullu” bir dinozordur. Chiappe”nin söz konusu fosil üzerinde araştırmayı birlikte yürüttüğü Münih Üniversitesi”nden Ursula Gohlich ise, Nature dergisine yaptığı açıklamada şunları söylemektedir:
“Şu anda elimizde Coelurosaur“lara ait olan ama tüyleri olmayan küçük bir dinozor var. İşte bu bir problemdir.” 5 (vurgu bize ait)
Darwinistler, kuşların evrimi ile ilgili tüm spekülasyonları bir anda ortadan kaldıran bu fosil için çeşitli açıklamalar yapmaya, daha doğrusu bahaneler üretmeye çalışmışlardır. İlk olarak fosilin, hayali tüylü atalarından başlayan hayali evrim süreci sonunda tüysüz kalmış olduğunu iddia etmişlerdir. Ama ihmal ettikleri önemli gerçek şudur: Önceki satırlarda da delillerle ortaya koyduğumuz gibi, bu canlının “tüylü atalarından” eser yoktur!.. Tüylü dinozorlar iddiası, aldatmacaya dayanan bir spekülasyondur, bilimsel bir delilden yoksundur. Ayrıca bu son fosil, evrimcilerin pullu dinozorlardan tüylü kuşlara geçiş için öne sürdükleri evrimci iddialara da karşı çıkmaktadır.
Chiappe ve Gohlich”in ikinci iddiası ise farklı zaman ve farklı yerlerde tüy evriminin birkaç kere yaşanmış olabileceği ihtimalidir. Ancak Darwinistler, bahsettikleri tüy evrimini şimdiye dek fosil kayıtlarından gösterememişlerdir. Söz konusu fosilde de “evrimleşmekte olan tüylerden” eser yoktur. Canlı, klasik bir pullu dinozordur. Juravenator“un tüylerle kaplı olup, bu tüylerin fosilleşme esnasında kaybolduğu iddiası ise çok daha zorlama bir iddiadır. Fosil kayıtlarının, canlıların tüylerine ilişkin delilleri oldukça kapsamlı şekilde bıraktığı açıkça bilinmektedir. Ayrıca fosil üzerinde yapılan incelemeler, canlının tüylerin varlığının delillerini oluşturan organizmaları dahi içermediğini göstermektedir. Bütün bunların yanı sıra, canlıda tüy yerine pulların varlığı açıkça tespit edilmiştir.
İddianın geçersizliğini gösteren bir başka önemli nokta ise, söz konusu fosilin, geçersizliği açıkça ortaya çıkmış olan Sinosauropteryx ile ilişkilendirilmesidir. Geçersizliği açıkça ortaya çıkmış olan Sinosauropteryx“in halen söz konusu iddialar için delil olarak kullanılması, Darwinistlerin bu konuda ne kadar çaresiz kaldıklarını ve geçersiz deliller üzerinden bilimsellik propagandalarında ısrarcı olduklarını açıkça göstermektedir. Konuyla ilgili detaylı bilgileri buradan okuyabilirsiniz.
Juravenator“un varlığı, evrim teorisine karşı, Darwinistlerin geçersiz teoriler ile örtbas edemeyecekleri kadar açıktır bir delildir. Zaten 150 milyon yıllık tam anlamıyla bir kuş olan Archaeopteryx fosili, evrimcilerin öne sürdükleri her türlü hayali dino-kuşu geçersiz kıldığı gibi, Juravenator ile ilgili iddiaları da tam anlamıyla ortadan kaldırmaktadır. Evrimciler, tam anlamıyla bir dinozor olan Juravenator“un, kendisiyle aynı yıllarda yaşamış olan kuşların atası olduğunu iddia etmektedirler. Evrim teorisinin ve Darwinist iddiaların, en son geldiği nokta işte budur.
Sonuç:
Evrim teorisi, her geçen gün bulunan yeni yaratılış delilleri karşısında tamamen çöküntüye uğramış bir teoridir. Darwinistler, aslında bu gerçeği bilmekte ama teoriye ideolojik bağlılıkları nedeniyle görmezden gelmektedirler. CNNTURK.com”a evrim teorisinin bilimsel bulgular karşısındaki geçersizliğini kabullenmesini ve Darwinizm propagandasına son vermesini tavsiye ediyoruz.
1-“Plucking the Feathered Dinosaur”, Science, cilt 278, 14 Kasım 1997, s. 1229
2- Alan Feduccia, The Origin and Evolution of Birds, 2nd Ed. New Haven: Yale University Press, 1999
3- Larry Witham, “Sue Makes Debut in Latest Attack of Dino-Mania”, The Washington Times, 16 Haziran 2000
4- David Williamson, “Scientist Says Ostrich Study Confirms Bird “Hands” Unlike Those Of Dinosaurs”, EurekAlert, 14-Aug-2002, http://www.eurekalert.org/pub_releases/2002-08/uonc-sso081402.php
5- Gohlich ve Chiappe, “A new carnivorous dinosaur from the Late Jurassic Solnhofen archipelago,” Nature 440, 16 Mart 2006, s. 329-332