Bilim ve Teknik dergisinin Şubat 2007 sayısında “İklim Değişimleri ve Uygarlığın Doğuşu” başlıklı bir yazı yayınlandı. Yazıda, yeryüzünde meydana geldiği varsayılan çeşitli iklim değişimlerinin, sözde evrimleşen insan üzerinde ne gibi kültürel etkilerinin olduğuna dair bir hikaye anlatılıyor ve tüm bunlar bilimsel bir gerçekmiş gibi sunuluyordu. Oysa söz konusu yazı, yalnızca bir aldatmacadan ibaretti.
Yaklaşık dört sayfa boyunca anlatılan hikaye boyunca hiçbir bilimsel delil içermeyen söz konusu yazı, son dönemlerde çaresizlikten çok daha sıklaşan evrimci propaganda yöntemlerinin bir başka örneğidir. Sanki insanın hayali evrimi bilimsel olarak kanıtlanmış bir gerçekmiş gibi, insanın kültürünün zaman içinde ne gibi etkilerle evrimleştiği benzeri son derece yanıltıcı ve yan bir konu anlatılmıştır. Buradaki amaç, okuyucuları bir yalana alıştırmak, “evrim zaten ispatlandı” izlenimi vermeye çalışmak ve yeni bir evrim delili elde edilmiş izlenimi oluşturmaktır.
Darwinistler, kurguladıkları ve belli bir zaman dilimi ve gelişim süreci içine yerleştirmek istedikleri insanın hayali evrimi masalını ayakta tutabilmek için bu masala uygun bir “kültür gelişimi” masalı da türetmişlerdir. Buna göre bir maymun, anatomik olarak –ve elbette hayali bir şekilde- insana dönüşürken, çarpık evrimci anlayışın bir sonucu olarak zeka ve kültür bakımından da hayali bir şekilde evrimleşmelidir. Darwinistler, bu sahte senaryoyu gündemde tutabilmek ve inandırıcı kılabilmek için öyle geniş bir hayali gücü kullanırlar ki, bunların tümü bilim dergilerinde sayfalarca yazı oluşturabilecek bir makaleye dönüşebilir. Ancak bu anlatımların hiçbirinin içinde tek bir bilimsel delil bile yoktur.
Oysa geçmişte yaşamış insanların “ilkel” olmadıklarına, evrimcilerin iddia ettikleri şekilde “taş devri” yaşanmadığına ve yine evrimcilerin öne sürdüğü şekilde çeşitli dış etkilerle gitgide “evrimleşen” bir kültüre sahip olmadıklarına dair sayısız bilimsel delil vardır. Bundan 700 bin yıl önce insanlar, çok iyi inşa edilmiş gemilerde okyanus yolculukları yapmışlar, günümüz ressamlarını aratmayacak derecede üstün bir estetik anlayışına sahip sanat yapıtları üretmişlerdir. Bundan 80 bin yıl önce yaşamış olan ve evrimcilerin “maymun adam” olarak tanıtmak istedikleri fakat günümüz ırklarından farksız bir insan ırkı olan Neandertaller; müzik aletleri yapmış, zevkli giysiler üretmiş, kızgın kumlarda biçimli sandaletlerle gezmişlerdir. Bu gerçeği kanıtlayan toprak altından çıkarılmış sayısız bilimsel delil bulunmaktadır ve bu deliller o döneme ait üstün bir kültürün varlığını kanıtlamaya yeterlidir. Konuyla ilgili detaylı bilgileri http://www.kabatasdevri.com/ adresinden okuyabilirsiniz.
Bu açık bilimsel delillere karşı evrimcilerin tek yapabildikleri, hiçbir zaman var olmamış maymun-adam rekonstrüksiyonlarını kullanmak ve bunu, ilgili yazarın hayal gücüne ait bir senaryo ile zenginleştirmekten ibarettir. Dikkat edilirse bu tip çalışmalarda göz boyamak, propaganda yapmak ve okuyucuyu gerçek olmayan bilgi ve resimlerle yanıltmak dışında hiçbir hedef göze çarpmamaktadır. Yıllardır evrim adına yapılmakta olan şey tekrar yapılmak istenmiş ve konu hakkında pek fazla bilgisi olmayan insanları aldatmak amaçlanmıştır. Ancak insanın anatomik ve kültürel hiçbir evrim geçirmediğine dair sayısız bilimsel delil, bu aldatıcı yöntemlerin tümünü geçersiz kılmaktadır.
Sonuç:
Açıktır ki, Bilim ve Teknik dergisi de söz konusu spekülasyon yöntemine alet olmuş ve bir bilim dergisi olarak, delillendirilmiş bilimsel gerçekleri gündeme getirmek yerine büyük bir yanılgıya düşmüştür. Unutulmamalıdır ki, insanlar artık evrim aldatmacası konusunda bilinçlenmişlerdir. Türkiye”de yapılan resmi bir anket sonucunda halkımızın %87.4″ünün evrime inanmadığının ortaya çıkması bu gerçeği kanıtlamış durumdadır. Bilim ve Teknik dergisine, bu gerçekleri göz önüne almasını ve bilimsel gerçeklerin ortaya koyduğu sonuçlara uygun çalışmalar sunmasını tavsiye ediyoruz.