Hürriyet Bilim dergisinin 21 Ağustos 2004 tarihli sayısında “Bizi İnsan Yapan Beyindeki Hücreler Saptandı” başlıklı bir haber yayınlandı. Haberin başlığı, sanki beyindeki bazı hücrelerin insana ait bilinç özelliğini “nasıl” ortaya çıkardığının anlaşıldığı izlenimini veriyordu. Halbuki yazı okunduğunda bu yönde hiçbir açıklama olmadığı, barındırdığı hücre miktarıyla maymunlardaki karşılığına göre sayıca üstün olan bir beyin bölgesi üzerinde spekülasyon yapıldığı anlaşılıyordu.
Kaliforniya Teknoloji Enstitüsü’nde görevli olan John Allman, iğ hücreleri olarak bilinen beyin hücrelerinin insanlarda onbinlere varan sayıda olduğunu, buna karşılık orangutanlarda birkaç adet olduğunu saptamıştı. Goriller, şempanzeler ve bonobonlar aynı hücrelerin sayısı açısından bu ikisinin arasında bir yerlere düşüyorlardı. Allman, sezgilerle ilgili olan bu hücrelerin insanda sayıca fazla olmasının, “bizi insan yapan” bir faktör olduğunu iddia ediyordu.
Bu yazıda aktarılan bilgiler, beyin tarama cihazlarıyla incelenen beyinlerde söz konusu hücrelerin hangi duygular sırasında ne derece aydınlanıp aydınlanmadığı ile ilgilidir. Yani haberin içeriğinde, başlıkta vadedilene dair hiçbir somut bulgu sunulmamaktadır. Bunun sebebi ise açıktır: Bilinç, maddenin niteliğinden tamamen farklı, soyut bir nitelik taşımaktadır ve insanı insan yapan özelliklerinin maddeye indirgenmesi gerçekte mümkün değildir.
Beyindeki hücreler nitrojen, karbon, oksijen, gibi şuursuz atomlardan meydana gelmektedir. Elbette bu atomlar “düşünemez”, “bilemez”, hatırlayamaz” ve “sevemezler”. Nitekim materyalistler insan aklının kaynağını sadece bedeni meydana getiren atomlar olarak kabul etmekle birlikte aklın bedenden “nasıl” ortaya çıktığı sorusuna cevap olarak en ufak bir bilgiye sahip değillerdir. Bilinç araştırmacısı Colin McGinn bunu şöyle itiraf etmiştir:
“Uzun bir süredir beden-zihin problemini çözmeye çalışıyoruz.. Bütün çabamıza rağmen bir sonuç alamadık. Bu problem gizemini hala sürdürüyor. Bana kalırsa bu sırrı çözemediğimizi samimi bir şekilde itiraf etmenin vakti geldi…” (1)
İnsan bedenini atom yığını kabul eden, yani kendisini bedenindeki atomların nasıl olup da düşünce meydana getirdiğini araştıran atomlar olarak düşünen materyalist bilim adamlarının ne denli köhne bir inancı takip ettikleri ortadadır. Hürriyet Bilim, bilincin maddeden ortaya çıkamayacağı gerçeğini görmezden gelerek ve materyalizme desteğini sürdürerek kendini aldatmakta, okurlarını da “İnsanı insan yapan beyindeki hücreler saptandı” başlığıyla yanıltmaktadır. İnsanı insan yapan faktör, beyindeki şuursuz atomlar ya da bunların meydana getirdiği beyin hücreleri değil, Allah’ın insana üflediği ‘ruh’tur. Allah Kuran’da bizlere bu gerçeği şöyle haber vermektedir:
“Sonra onu “düzeltip bir biçime soktu” ve ona ruhundan üfledi. Sizin için de kulak, gözler ve gönüller var etti. Ne az şükrediyorsunuz?” (Secde Suresi, 9)
1) Colin McGinn, “Can We Solve the Mind-Body Problem?” Mind, 98 (1989), s. 349; Gerald M. Edelman, Giulio Tononi, “A Universe of Consciousness”, Basic Books, USA, 2000.