Cumhuriyet gazetesinin yayınladığı yazıyla, New Scientist dergisindeki orijinali karşılaştırıldığında çevirmenin acemiliğinden kaynaklanan birçok hata ortaya çıkıyor. Yazıda çevirmenin konuya hakimiyetindeki yetersizlik, dikkatsizlik ve bilgisizliğini açığa vuran hatalar bir bilim ekinde bulunması kabul edilmeyecek özellikte. Bunun da ötesinde, orijinal yazıda evrimin bazı açmazlarının konu olduğu yerlerde çevirmen bunları açıkça örtbas etme yoluna gidiyor. Tüm bu hata ve saptırmalar gösteriyor ki, Cumhuriyet gazetesi, bilim ekinde verdiği evrim haberlerinin bilimsel içeriğinden çok propaganda yönüne önem veriyor.
Yazıda, ABD�deki George Washington Üniversitesi paleontologlarından evrimci Bernard Wood�un Çad�da bulunan ve 6 ila 7 milyon yıllık olduğu bildirilen Sahelanthropus tchadensis fosili üzerindeki yorumları aktarılıyor. Temmuz 2002�de açıklandığında, dünyanın en önemli dergi ve gazetelerinde ön sayfadan haber verilen bu fosilin, yüzyılın en önemli paleontolojik bulgusu, hatta nükleer bir bomba etkisinde olduğu belirtilmişti. Bu kafatası 7 milyon yıllık olmasına karşın, evrim şemalarında 2 milyon yıllık gösterilen hayali ara formlarla benzer bir yüze sahip olması nedeniyle, insanın sözde evrimini gösteren mevcut şemaları yıkıyor. Mevcut senaryoların geçersizliğini vurgulayan Wood, insanın evriminin iddiasının içinden çıkılamaz bir karmaşaya düştüğünü kabul ediyor.
Çevirmenin bazı yanlışlarına geçmeden önce, Cumhuriyet gazetesine, yabancı dillerden tercüme edilmiş yazıları yayınlamadan önce, konunun uzmanı bilim adamlarına kontrol için sunmasını tavsiye ediyoruz.
Yazıda, fosil veya yer isimlerinin birçok kez yanlış çevrilmiş olmasının yanısıra, evrimsel kavramların tercümesinde de hatalar olduğu göze çarpıyor. Bu hatalar sonucunda Cumhuriyet gazetesi, bugüne kadar hiçbir evrimci kaynakta ortaya konmamış, son derece “orijinal” iddialara öncülük etmiş oluyor.
Yazının birkaç yerinde geçen “şempanze atalarımız” ifadesi “insanın atası şempanzeydi” demekle aynı anlama geliyor. Oysa böyle bir ifade, insanın kökeniyle ilgili evrimci iddialarda dahi yer almıyor. Evrimciler insanın şempanze atası olduğunu değil, şempanzeyle ortak bir atadan evrimleştiğini iddia ediyorlar. Şempanze atalarımız olarak tercüme edilen “ancestral chimps” ifadesi İngilizce�de “şempanzelerin ataları” anlamına geliyor ve insanın sözde evrimsel soyuyla ilgili hiçbirşey ifade etmiyor. Söz konusu canlılar panin olarak adlandırılır ve insanın evrimi senaryosunda bahsedilen hominidlerden tamamen bağımsızdırlar. Evrimci çevirmen bunu bilmiyor olacak ki, bu ifadeyi “şempanze atalarımız” diye çeviriyor.
Cumhuriyet Bilim Teknik dergisindeki yazıdaki hatalardan ikisine burada ayrı bir bölüm ayırma gereği duyuyoruz. Çünkü bu hatalar bir “amaç” içeriyor, yani kasıtlı. Söz konusu çeviride, Bernard Wood�un şempanzelerin evrimiyle ilgili yorumları Türkçe�ye şu şekilde tercüme edilmiş:
“Şempanzelerin kendi bağımsız evrim tarihleri bizimki kadar eski olsa da, bu evrimle ilgili neredeyse hiçbir fosil kanıtımız bulunmuyor.”
Bu cümleyi okuduğunuzda şempanzelerin evrimiyle ilgili az da olsa elde birkaç fosil bulunduğunu düşünürsünüz. Oysa şempanzelerin evrimini gösteren tek bir tane dahi fosil kalıntısı yoktur. Orijinal yazıda Bernard Wood:
“Şempanzelerin kendi bağımsız evrim tarihleri bizimki kadar eski olsa da bu evrimle ilgili kesinlikle hiçbir fosil kanıtımız bulunmuyor” demektedir. (Although chimps have had their own independent evolutionary history going back as far as ours, we have absolutely no fossil record of that evolution.)
Çevirmen, şempanze evrimiyle ilgili tek bir fosil kanıt olmamasından rahatsız olmuş ki, İngilizce�de kesinlikle anlamına gelen “absolutely” kelimesini kasıtlı olarak “neredeyse” şeklinde tercüme etmiş.
Yazının en son paragrafında ise, “kayıp halka�nın araştırılması başarısızlıkla sonuçlanabilir” diye bir cümle yazılmış. Bu cümleden anlaşılan şu: “kayıp halka, teknolojik yetersizlikler ya da fosillerin bozulmadan korunmasındaki zorluklar gibi sebepler yüzünden bulunamayabilir”. İlk bakışta masumca bir cümle gibi duran bu ifade de gerçekte bir aldatmaca içeriyor. Çünkü Bernard Wood gerçekte bu halkanın kesinlikle bulunamayacağını söylüyor.
Kesinlikle, “kayıp halka” araştırmaları başarısızlığa mahkumdur. (Certainly, the search for the “missing link” is doomed to failure.)
Kısacası artık “maymunsu atalardan insana uzanan zincirdeki kayıp halka” masalı sona ermiştir. Cumhuriyet�in okurlarından saklamaya çalıştığı bu gerçek, Bernard Wood dışında başka ünlü bilim adamları tarafından da kabul edilmektedir. Dünyaca ünlü bilim dergisi Nature�ın editörü ve aynı zamanda bir paleontolog olan Henry Gee, The Guardian gazetesinde çıkan bir makalesinde şunları yazmıştı:
“Sonuç ne olursa olsun, bu kafatası (Sahelanthropus tchadensis) , bir kez daha ve kesin olarak göstermiştir ki, eskiden beri kabul edilen (insanla maymun arasındaki) “kayıp halka” düşüncesi saçmadır…. Şu an çok açık olarak görülmelidir ki, zaten her zaman için son derece sallantılı olan kayıp halka düşüncesi, artık tamamen geçerliliğini yitirmiştir.“
Bilimsel bulgular, türlerin evrimle, yani rastlantısal doğal süreçlerle değil, bir plan ve tasarımla ve dahası aniden yeryüzünde ortaya çıktığını göstermektedir. Bir diğer ifadeyle, yaratılışı doğrulamaktadır. Bu gerçeği kabullenmek istemeyen Cumhuriyet gazetesi yönetimi, bir bilim yalanını desteklemek pahasına kendi saygınlığını zedelemektedir.
Eğer Cumhuriyet Bilim Teknik dergisinin okurları bu dergi aracılığıyla kendilerine bilimsel bulguların objektif ve doğru olarak aktarıldığını sanıyorlarsa, büyük bir yanılgı içindedirler. Okudukları yazılar, evrim teorisine körü körüne inanmış, elde edilen her bulguyu bu teorinin delili sanan, aleyhteki bulguları bile “hem önyargıları nedeniyle, hem de o bulgunun anlamını anlamaktan uzak oldukları için ” evrim delili sanan kişilerin eseridir.
Umarız hem Cumhuriyet Bilim Teknik dergisi, hem de bu derginin bazı evrimci okurları, tüm bu önyargılardan sıyrılır, bir 19. yüzyıl dogması olan Darwinizm”den bağımsız olarak düşünmeye başlayabilirler.
Ek Bölüm: Çevirmenin Yanlışları
1. Cumhuriyet Bilim Teknik yazısının spotunda “Şimdiyse, “yalnızca ilkel bir maymun” diyorlar” deniyor. Oysa bunu söyleyen paleontologlar şu an için oldukça küçük bir azınlık oluşturuyor. Yazının New Scientist“teki orjinalinde ise “Şimdiyse bazıları, “yalnızca ilkel bir maymun” diyorlar” deniyor.
2. 15. paragrafta “chimps” kelimesi maymunlar olarak çevrilmiş. Oysa bu kelime şempanzeleri ifade eder. Maymunlar daha genel bir sınıflamadır.
3. 16. paragrafta özgün insanlardan bahsediliyor. Özgün insan denince tüm özellikleriyle bir kültürü yansıtan, buna bağlı yaşayan biri akla geliyor. Oysa yazıda geçen “original hominins” ifadesi ilk homininler anlamında kullanılmıştır. Evrim teorisine göre her hominin insan değildir. Bir canlının insan olması için Homo türüne ait olması gerekir. Oysa evrimciler Homo�dan ayrı bir tür olan Australopithecus maymunlarını da hominin olarak göstermektedirler. (Bunun tümüyle yanlış bir varsayım olduğu ise daha önce tarafımızdan defalarca izah edilmiştir.)
4. Çevirmen yazı boyunca cümle cümle tercüme yapmayı benimsediği halde yazısının 9, 13, 14, 15 ve 17. paragraflarının sonunda orjinal metinde anlatılanları anlaşılmaz bir şekilde kesip atmış. Böylelikle Bernard Wood�un açıkladığı birçok nokta havada bırakılarak yazı bütünlüğü kaybedilmiş.