NETcevap.org Evrim Propagandasına NETCevaplar
Hürriyet Bilim dergisinin 17 Mayıs 2003 tarihli sayısında “Neandertal İnsanıyla Bir İlişkimiz Var mıydı?” başlıklı bir yazı yayınlandı. İ.Ü. Arkeoloji yüksek lisans öğrencisi Berkay Dinçer tarafından kaleme alınan yazı, Neandertaller hakkındaki fanatik evrimci görüşlerin geçersizliğini bir kez daha ortaya çıkarıyordu. Bir evrimci olduğu anlaşılmakla birlikte, Dinçer, Homo erectus ve Neandertallerin insani yönleri üzerinde duruyor ve bu türlerin bireylerinin ‘akılsızlarmış’ gibi değerlendirilmesinin yanlış olacağını, hepsinin aynı ‘insani’ özelliklere sahip kabul edilmesi gerektiğini belirtiyordu. Günümüz insanını ‘üstün ırk’ kabul eden antropolojik görüşlerin yersizliğine de dikkat çeken yazar, insan için anatomik ve genetik farklılıkların belirleyici olduğunu söylemenin, Hitler’in tüm Avrupa’yı kana bulamasına neden olduğunu hatırlatıyordu.
Dinçer’in yazısında aktarılan bir Homo erectus bulgusu, sadece anatomisine bakılarak bu insanı ‘ilkel’ olarak nitelemenin anlamsızlığını göstermektedir. Yazıda bu konuda şu ifadelere yer verilmektedir:
“Genellikle Homo erectus türü insanla özeşleştirilen Alt Paleolitik Çağ’dan beri insanların çevrelerinde buldukları fosil, aşı boyası, hematit ve olağandan farklı renkte taşları topladıkları bilinir. Bu bilişsel olarak önemli bir evreye işaret eder; insanlar çevrelerindeki nesneleri sınflandırmakta ve farklı gördüklerini biriktirmektedir. Ayrıca 1980 yılında Golan tepelerinde bulunan Berekhat Ram da bu konuda söz edilmesi gereken tek, fakat çok önemli bir kanıttır. Bu, bir tüfün, doğal şeklinden de yararlanılarak, daha sert bir nesneyle kazınarak oluşturulmuş bir kadın başı ve gövdesinin şeklindeki bir kültür ürünüdür”.
Yani evrimcilerin ilkel maymun adamlar olduklarını ileri sürdükleri Homo erectus insanları sanat ve toplayıcılık faaliyetlerinde bulunan gerçek insanlardır.
Yazar daha sonra Neandertallerin, ölülerini gömmeleri, bakıma muhtaç bireylere bakmaları, mezarlara hediyeler yerleştirmeleri gibi davranışların, Neandertal üyeleri arasında duygusal bağların oluştuğunu kanıtladığını hatırlatmaktadır.
Dinçer bu noktada Homo sapiens sapiens’i üstün kabul eden görüşün bir önyargısına da dikkat çekmekte ve şunları söylemektedir:
“Geleneksel görüşe göre bunları [çeşitli hayvan dişlerinden yapılmış boncukları] yapan Neandertaller, çevrelerinde yaşayan modern insan topluluklarını taklit ederek bunları yapmıştır. Burada, kimin kimi taklit ettiğiini, bilimsel arkeoloji yapmanın ilkelerine uyularak, nasıl bulunduğunu anlamak zordur.”
Hürriyet Bilim’de yayınlanan bu yazı, Homo erectus ve Neandertalleri ilkel maymun adamlar kabul eden evrimci önyargıların geçersizliğini bir kez daha göstermiştir. Yazarı, bu insanlarla ilgili evrimci önyargılardan sıyrıldığı için tebrik ediyor, evrim teorisinin tamamını bu bakış açısıyla bir kez daha ele alıp düşünmesini tavsiye ediyoruz. Eğer bu sağlıklı düşünce yapısını korur, yani evrim teorisini önyargılar değil bilimsel bulgular ışığında değerlendirirse teorinin diğer konulardaki tutarsızlıkları da kolayca gözlerinin önünde beliriverecektir. En önemlisi bu genç bilim adamı, birçok evrimcinin yaptığı gibi, hayatını ve akademik kariyerini bu boş bir inanca bağlayarak geçirmemiş olacaktır.
Not: Yazıda Richard Klein’ın, medeniyetin genetik mutasyonla ortaya çıktığı yönündeki iddiasına da değinilmektedir. Bu konudaki yazımızı buradan okuyabilirsiniz. Ayrıca Homo erectus ve Neandertallerle ilgili sürdürülen evrimci propagandanın geçersizliğini gösteren daha fazla bilimsel bulgu için aşağıdaki yazılarımızı okuyabilirsiniz:
“İLKEL NEANDERTAL” TEZİ NEDEN GEÇERSİZDİR?
HOMO ERECTUSLARIN İLKEL TÜR OLDUĞU İDDİASI SADECE ÖNYARGIDIR.
