5 Aralık 2000 tarihli Hürriyet gazetesinde “6 milyon yıllık Milenyum Adamı” başlıklı bir haber yayınlandı. Bu haberde, Ekim ayında bulunan bir fosil konu edilmekte ve bu fosilin insanın evrimsel atası olduğu iddia edilmektedir. Evrim propagandası yapmak amacıyla yayınlandığı açıkça belli olan bu haberdeki çelişkilerin kamuoyuna duyurulmasıgerektiğini düşünüyoruz.
Söz konusu haberde, Fransız ve Kenyalı bilim adamlarının Kenya”nın Baringo bölgesinde en az 6 milyon yıllık fosil buldukları belirtiliyor. Haberde ayrıca bu fosillerin insanın bugüne kadar bulunan en eski atasına ait olduğu iddia ediliyor. Fosili bulan bilim adamları ise, bu fosillerin 1974 yılında bulunan Lucy fosilinden 3.2 milyon yıl daha yaşlı olduğunu belirtiyorlar.
Söz konusu haberde, bulunan fosil, insanın yarı insan yarı maymun atası olarak tanıtılmaya çalışılmaktadır. Ancak, bu evrimcilerin kendi içlerindeki çelişkilerini ortaya koyan bir haberdir.
Çünkü, fosili bulan bilim adamlarının kıyas yaptıkları Lucy, yeni bulunan Milenyum adamından daha genç olmasına rağmen evrimci mantığa göre daha az gelişmiştir. Çünkü yapılan detaylı incelemeler sonucunda İngiltere ve ABD”den iki anatomist, Lord Solly Zuckerman ve Prof. Charles Oxnard, ve İngiltere”deki Liverpool Üniversitesi”nden Fred Spoor gibi dünyaca ünlü bilim adamları Lucy”nin, insanın atası olmayacağını, dik yürümeyen, günümüz maymunları ile benzer özellikle sahip soyu tükenmiş bir tür olduğunu göstermişlerdir.
Bu bilim adamlarının elde ettikleri sonuçlara göre, Lucy“nin dahil edildiği Australopithecus afarensis türünün tümünün beyin hacimleri, günümüz şempanzelerininkiyle aynı veya daha küçüktür. Ellerinde ve ayaklarında günümüz maymunlarındaki gibi ağaçlara tırmanmaya yarayan çıkıntılar mevcuttur ve ayakları dallara tutunmak için kavrayıcı özelliklere sahiptir. Boyları kısadır (en fazla 130 cm.) ve aynı günümüz maymunlarındaki gibi erkek Australopithecus dişisinden çok daha iridir. Kafataslarındaki yüzlerce ayrıntı, birbirine yakın gözler, sivri azı dişleri, çene yapısı, uzun kollar, kısa bacaklar gibi birçok özellik, bu canlıların günümüz maymunlarından farklı olmadıklarını gösteren delillerdir.
Ünlü Fransız bilim dergisi Science et Vie, Mayıs 1999 sayısında bu konuyu kapak yapmıştır. Dergi, “Adieu Lucy” (Elveda Lucy) başlığını kullanarak Australopithecus türü maymunların insanın soy ağacından çıkarılması gerektiğini yazmıştır. St W573 kodlu yeni bir Australopithecus fosili bulgusuna dayanarak yazılan makalede, şu cümleler yer almaktadır:
Yeni bir teori Australopithecus türünün insan soyunun kökeni olmadığını söylüyor… St W573″. incelemeye yetkili tek kadın araştırmacının vardığı sonuçlar, insanın atalarıyla ilgili güncel teorilerden farklı; hominid soy ağacını yıkıyor. Böylece bu soy ağacında yer alan insan ve doğrudan atalarısayılan primat cinsi büyük maymunlar hesaptan çıkarılıyor… Australopithecuslar ve Homo türleri (insanlar) aynı dalda yer almıyorlar, Homo türlerinin (insanların) doğrudan ataları, hala keşfedilmeyi bekliyor.
Görüldüğü gibi, günümüzden 3.2 milyon yıl önce yaşayan ve evrimciler tarafından insanın atası olarak kabul edilen Lucy, tamamen maymun özelliklerine sahip bir türdür. Yeni fosili, Lucy“nin ve insanın atası olarak gösteren bilim adamları ise büyük bir çelişki sergilemekte ve kendi evrimci iddialarını dahi alt üst eden bir iddia ortaya atmaktadırlar. Lucy, yeni bulunan Milenyum adamından daha genç olmasına rağmen, evrimci mantığa göre daha az gelişmiştir. Yani insana daha yakın olacağına maymuna daha yakındır, hatta tamamen bir maymundur.
Çünkü, bu bilim adamlarının verdikleri bilgiye göre Milenyum adamı dik yürüyebilmekte, çene ve diş yapısı ise insana benzemektedir. Oysa, Lucy dik yürüyemediği gibi, çene ve diş yapısı maymunlarla aynıdır. Yani ervimcilerin iddialarına göre evrim tersine işlemiş olmalıdır!
Evrimcilerin iddialarını yakından, dikkatli bir gözle izleyen her insan, bu tür çelişkilere sık sık rastlayacaktır. Çünkü evrimciler hiçbir zaman gerçekleri anlatmazlar. Onlar hayali bir senaryoyu yaşatmaya çalıştıkları için, senaryolarında her zaman boşluklar, çelişkiler, sahtekarlıklar, laf oyunları ve göz boyamalar olur. Çok az bir dikkat sarfedilerek, evrimcilerin Milenyum adamı örneğinde olduğu gibi, kendi aleyhlerine olan bir bulguyu dahi lehlerindeymiş gibi kullandıklarına herkes şahit olabilir