Focus dergisinin Sonbahar 2005 sayısında “Was white skin an evolutionary plus?” (Beyaz ten evrimsel bir artı mıydı?) başlıklı kısa okur sorusuna cevaben bir yazı yayınlandı.
Öncelikle beyaz tenin evrimsel bir süreçte ortaya çıktığı iddiası tümüyle dogmatik bir iddiadır. İnsanların fosil tarihi, böyle bir iddia için kanıt oluşturmaz çünkü ten, yumuşak dokudur ve insanların yüzbinlerce yıl önce hangi renk tene sahip olduğunu bilmenin bir yolu yoktur.
Diğer yandan, verilen cevaptaki evrim iddiası hiçbir bilimsel dayanak öne sürülmeksizin, basit bir kelime oyunu üzerine inşa edilmiş bir aldatmacadan ibarettir. İddiada beyaz tenin ne şekilde evrimleştiğine dair hiçbir bilgi verilmemekte, sadece bu ten renginin sağladığı fayda anlatılarak bu bilgi üzerine bu özelliğin evrimle ortaya çıktığı masalı anlatılmaktadır. Buradaki aldatmaca, evrim biyologlarının sıkça başvurduğu bir aldatmacadır. Kendisi de evrimci olan Henry Gee, gözlükten örnek vererek bu tip anlatımlarla ilgili yanlışlığı şu sözlerle ifade etmiştir:
“Burnumuz gözlük taşımak için yapılmıştır, böylece gözlük kullanabiliriz.” Evrimci biyologlar herhangi bir yapıyı, faydalı hale gelen bir adaptasyon olarak yorumladıklarında hala tamamen bu mantıkta hareket etmektedirler, ama bu faydanın bir yapının nasıl evrimleştiği, ya da gerçekte bir yapının evrimsel tarihinin bu yapının şekil ve özelliklerini nasıl etkilemiş olabileceği hakkında bize hiçbir şey söyleyemeyeceğini göremezler”. (Henry Gee, In Search Of Deep Time: Beyond The Fossil Record To A New Hıstory Of Life, The Free Press, A Division of Simon & Schuster, Inc., 1999, sf. 103)
Okuyucular bu gerçekleri bilerek, kimi dergilerde yer alan bu gibi kelime oyunlarına ve bilimsel görünüm altında sunulmaya çalışılan evrim aldatmacalarına karşı dikkatli olmalıdırlar.