Evrimci bilim adamları, insanın tarihiyle ilgili senaryolarını kurgularken, hayal güçlerini ilkelden gelişmişe doğru hayali bir dönüşüm oluşturmaya zorlarlar. Bu hayali evrimsel tarihe göre, yaşadıkları dönem açısından erken yaşamış olan insanların daha sonra yaşayan insanlara göre neredeyse daima daha ilkel bir yaşam tarzı sürdürmüş olmaları, davranışlarında daha maymunsu özellikler barındırmış olmaları gerekmektedir. İnsanın tarihine ait bulguları bu hikayelere uyarlar ve “ilkel-modern” kelimelerinin sıkça geçtiği evrim masalları anlatırlar. Ancak bilimin bulguları sık sık evrimcilerin hayal gücünü boşa çıkaran, onları şaşkınlığa sürükleyen sonuçlar ortaya koyar ve evrimciler, daha erken yaşamış olan insanların da kendi beklentilerinin çok ötesinde modern bir yaşam sürdürmüş olduklarını itiraf ederler.
ABD”nin Arizona Üniversitesinden Curtis Marean ve ekibince gerçekleştirilen son bir paleoantropolojik keşif tam da bu yönde sonuçlar ortaya koydu. Hint Okyanusu kıyısındaki Pinacle Point mağarasında yaklaşık 164 bin yıl öncesinden kalmış ve insanlarca kullanıldığı anlaşılan kalıntıları keşfeden araştırmacılar, o dönemdeki insanların yaşamlarıyla ilgili hiç bilinmeyen bazı ilginç özellikleri gün ışığına çıkardılar. Ntvmsnbc.com haber portalı ise bu gelişmeyi klasik Darwinist propaganda metodunu kullanarak “Atalarımız, çok önce modern hayata geçmiş” başlığıyla duyurdu.
Söz konusu haberde, o dönemde yaşayan insanların, -evrimcilerin beklentilerinin çok ötesinde- sosyal ve modern bir yaşam sürdürdüğüne dair bazı ifadeler şu sözlerle yer aldı:
“Arkeologların Güney Afrika”da bulduğu bir mağara, atalarımızın deniz sayesinde tüm dünyayı keşfetmiş ve sanılandan çok daha önce modern hayata geçmiş olabileceğini gösterdi…. Homo sapiens”in modern hayata sanıldığından çok daha önce geçmiş olabileceği de ortaya çıktı…. Marean ve ekibinin bulduğu 57 kırmızımtırak kaya parçasının, şimdi yapılan makyaj gibi süslenmek ve diğer insanlara sosyal işaretler vermek için kullanılmış olabileceğini de ortaya çıkardı…. Şimdiye dek bulunan en eski denize yakın yerleşim yerleri 120 bin yıl öncesine dayanıyordu…. Deniz zenginliklerini kullanan ve bu nedenle modern hayata daha erken geçtiği sanılan homo sapiens”in ayrıca deniz ürünleri sayesinde kıyı boyunca göç ettiği ve Afrika”nın ötesine geçerek, önce Kızıl Deniz kıyısı, sonra Orta Doğu, Güney Asya, Yeni Gine ve Avustralya”yı keşfettiği sanılıyor.”
Görüldüğü gibi bu son bulgular, deniz ürünleriyle beslenmenin tarihini geriye atmakla kalmamış, o dönemdeki insanların pek çok medeni özelliğine dair de deliller sunmuştur. Böylesine sosyal ve zeki davranışlarda bulunan insanların, evrimcilerce tasvir edilen ilkel imajlarının çok ötesinde “modern” davranışlar sergiledikleri ortaya çıkmıştır. Bu bulgular, Darwinistlerin beklemedikleri, görmek istemedikleri veya örtbas etmek istedikleri türden bulgulara son bir yenisini eklemiş olmaktadır. Bunun gibi daha birçok ilginç bulguyu Harun Yahya”nın “Tarihi Bir Yalan: Kabataş Devri” başlıklı eserinde bulabilirsiniz.