Hürriyet Bilim dergisinin 14 Ağustos 2004 tarihli sayısında “Tek-çift evlilik konusunda iki yeni görüş” başlıklı bir yazı yayınlandı. Yazıda, Chicago Doğa Tarihi Müzesi antropoloğu Robert Martin ile yapılan bir ropörtaj yer alıyordu. Martin’in yazıda ortaya koyduğu iki evrimci iddia ve bunların cevapları aşağıda kısaca verilmektedir:
1. Martin, Neandertallerin ayrı bir tür olduklarını iddia etmektedir
Neandertaller 200.000 ila 30.000 yıl önceki dönemde Avrupa, Asya ve Ortadoğu’da yaşamış olan ve günümüzde soyu tükenmiş bulunan bir insan ırkının temsilcileridir. Evrimciler 1900’lü yılların başında, insanın maymunsu canlılardan türediği senaryosunu kanıtlamak için Neandertal’in bir takım anatomik özelliklerini çarpıtmış, Neandertal’i “ilkel” hominidler olarak göstermeye çalışmışlardır. Şimdi Martin de bu bakış açısını benimsediğini göstermekte ve Neandertallerin günümüz insanlarından ayrı bir tür olduğunu iddia etmektedir. Ancak Martin’in bu iddiası aslında evrimciler arasında önemli bir çoğunluğun görüşünü dahi yansıtıyor değildir. Çünkü arkeolojik kazılarda elde edilen yeni bulgular, Neandertallerin insandan ayrı bir tür canlı olduğu yönündeki yorumların yanlış olduğunu; gerçekte Neandertallerin anatomik ve kültürel açıdan günümüz insanından hiçbir eksikliklerinin bulunmadığını ortaya koymuştur. Bu konuda daha fazla bilgi için bkz. http://www.netcevap.org/propaganda17_neandertal.html
2. Martin, Toumai kafatasının bir kayıp halkaya ait olduğunu öne sürerek yanılmaktadır
Antropolog Martin, verdiği söyleşide kayıp bağ hakkında sorulan bir soruya, yakın bir dönemde Çad’da 7 milyon yıllık bir kafatası fosili (Toumai kafatası) ele geçirildiğini ve bunun bir kayıp bağı temsil ediyor olabileceğini söyleyerek cevap vermektedir. Burada Martin adına çarpıcı bir çelişki söz konusudur. Çünkü Martin’in sözünü ettiği fosil, kayıp halka masalını desteklememiş, tam aksine onun çürüklüğünü tüm çarpıcılığıyla gözler önüne sermiştir. Öyle ki bu tablo karşısında evrimci otoriteler dahi açıklamalarda bulunmuş, Toumai kafatasının kayıp halka iddiasına son verdiğini itiraf etmişlerdir. Örneğin paleontolog Henry Gee, The Guardian gazetesinde bu fosil bulgusuyla ilgili olarak yayınlanan bir makalesinde şunları yazmıştır:
“Sonuç ne olursa olsun, bu kafatası, bir kez daha ve kesin olarak göstermiştir ki, eskiden beri kabul edilen (insanla maymun arasındaki) “kayıp halka” düşüncesi saçmadır… Şu an çok açık olarak görülmelidir ki, zaten her zaman için son derece sallantılı olan kayıp halka düşüncesi, artık tamamen geçerliliğini yitirmiştir.”
Açıktır ki, kayıp halka iddiasını çürüten bir fosil, bu iddiaya dayanak olarak gösterilemez. Gösterilirse, bu yöndeki bir iddia kesinlikle yanlış olur. Hürriyet Bilim dergisi, sadece Darwinizm lehinde oldukları için yanlış söylemlere prim vermemelidir. Dergi yetkililerini Darwinizm’e körükörüne destek vermekten vazgeçmeye davet ediyoruz.
Paleoantropolojik bulgular, insanın evrimi senaryosunu hiçbir şekilde desteklememekte, tam tersine yıkmaktadır. Son yıllarda yapılan fosil bulguları, evrimcilerin hayali soyağacının sadece ön yargı ve hayalgücüne dayanılarak oluşturulmuş bilim dışı bir düzmeceden ibaret olduğunu ortaya koymuştur. Bu konuda daha fazla bilgi için bkz.
http://www.darwinizminsonu.com/insanin_kokeni_01.html