Hürriyet gazetesinin 19 Ekim tarihli Pazar ekinde, gazeteci Özdemir İnce”nin Arap şair Adonis ile yaptığı bir söyleşi yayınlandı. Söyleşide, kendisini bir ateist olarak tanıtan Adonis, İslam ve genel olarak İlahi dinler hakkında bir takım yanlış yorumlar yapıyordu.
Bu yorumların başında, Adonis”in, günümüz İslam dünyasında bazı çevrelerde yaşanan bazı olumsuzlukları İslamiyet”e mal etmeye kalkması gelmektedir. Oysa bir dinin, bu dine mensup olan bazı kişilerin hatalarına göre değerlendirilemeyeceği aşikardır. Her dinin ve her türlü dünyevi ideoloji ve felsefenin uygulayıcıları arasında bağnaz insanlar olabilir. Kıstas olarak alınması gereken, o dinin temeli olan kutsal kitap ve Peygamberi”nin sünnetidir. İslamiyet”in kaynağı olan Kuran-ı Kerim”e ve Peygamber Efendimiz (sav)”in sünnetine bakıldığında ise, İslam dünyasında kimi zaman yaşanan bir takım olumsuzlukların, Kuran”ın yanlış anlaşılmasından veya Kuran”ın ve sünnetin yerine bir takım yanlış gelenek ve hurafelerin kabul edilmesinden kaynaklandığı açıkça görülür.
Adonis”in diğer bir büyük yanılgısı, monoteist (Tek Allah”ı kabul eden) dinlerin, bu dinler öncesinde var olan putperest inançlara göre kültürel yönden sözde “geri” olduğunu iddia etmesidir.
Adonis bu iddiasının saçmalığını “monoteizm bilimi ve tekniği yarattı” itirafında bulunarak hafifletmeye çalışmaktadır, ama tarihi inceleyen herkes, İlahi dinlerin sadece bilim ve teknik alanında değil, kültür alanında da insanlığı aydınlattığını açıkça görebilir. Sanat, mimari, edebiyat alanlarında İslamiyet”in ve Hıristiyanlığın insanlığa kazandırdığı eserler sayılamayacak kadar çoktur. İslamiyet”in, Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav)”e vahyolunmasının hemen ardından, sadece bir kaç on yıl içinde, dünyanın en görkemli medeniyetlerinden biri inşa edilmiştir. İlk İslam devletlerinden Osmanlı”ya kadar uzanan görkemli İslam medeniyeti, muazzam camiler, saraylar, şehirler kurmuş, insanların yaşam standartlarını ve kültür düzeylerini öncesiyle kıyaslanamayacak kadar yükseltmiştir. (Detaylı bilgi için bkz. İslam”ın Yükselişi, Harun Yahya, Araştırma Yayıncılık) Batı”nın tarihinde de en büyük sanat, mimari ve edebiyat eserleri, Kitab-ı Mukaddes”i temel alan görkemli tablolar, heykeller, katedrallerdir.
Adonis”in röportajda yer alan, “Monoteist uygarlık sadece savaş, milliyetçilik, ırkçılık ve diktatörlükler yarattı” cümlesi ise, büyük bir tarihsel çarpıtmanın ifadesidir. Tarih bilinci olan herkes bilir ki, sözkonusu savaş, aşırı milliyetçilik, ırkçılık, diktatörlük gibi olgular, din karşıtı bir felsefe olan Aydınlanma düşüncesinin Avrupa”ya egemen olmasından sonra tırmanışa geçmiştir. Hele ırkçılığın İlahi dinlerle ilişkilendirilmesi çok büyük bir çarpıtmadır. İslam ve Hıristiyanlık gibi İlahi dinler, tüm insanları Allah”ın eşit olarak yarattığını ve ırklar arasında hiç bir ayrım bulunmadığını açıkça ifade ederler. Irkçılık asıl olarak 19. yüzyıl Avrupası”nda gelişen Sosyal Darwinist fikirlerin bir ürünüdür ki, bilindiği gibi, Sosyal Darwinizm İlahi dinlere tamamen karşıt olan bir teoridir. (Ayrınıtılı bilgi için bkz. Harun Yahya, Darwinizm”in İnsanlığa Getirdiği Belalar, İstanbul, 2000)
Aslında, “savaş, aşırı milliyetçilik, ırkçılık ve diktatörlükler”, asıl olarak putperest (pagan) kültürlerin ve onların 19. yüzyılda gündeme getirilmesiyle üretilen neo-paganizmin ürünleridir. Dünyanın ilk faşist sisteminin, putperest Yunan”daki Sparta olduğu, herkes tarafından bilinir. Tek amaçları kan dökmek ve savaşmak olan faşist Spartalılar, yeni doğan güçsüz bebekleri “savaşmaya yaramaz” diye öldürecek kadar canidirler. Bunun benzeri olan bir diğer sapkınlık, cahiliye Araplarında görülmektedir: Yeni doğan kız bebekleri diri diri toprağa gömme adeti de putperestlere aittir. (Detaylı bilgi için bkz. Darwinizm”in Kanlı İdeolojisi: Faşizm, Harun Yahya, Araştırma Yayıncılık)
Adonis”in hararetle övdüğü Mısır Firavunlarının çoğu; onbinlerce köle işçiyi ölesiye çalıştırarak kendilerine dev mezarlar (piramitler) yaptıran, sonra da öldüklerinde eşlerini de bu piramitlere diri diri gömdüren psikopatlardır. İnsanlık tarihinin en büyük vahşetlerine imza atan Hitler veya Stalin gibi diktatörler de, neo-pagan veya ateist öğretilerin temsilcileridirler. İlahi dinlerle hiç bir ilgileri yoktur.
Kısacası Adonis”in İslam”a ve genel olarak İlahi dinlere yönelttiği suçlamalar tamamen asılsızdır ve tarihin çarpıtılmasına dayanmaktadır. Bu çarpıtmanın ardındaki etken ise, büyük olasılıkla, Adonis”in ateizmidir.
Hürriyet yazarı Özdemir İnce”nin, bu fanatik ve içi boş ateist propagandayı çok derinlikli bir fikir sanarak okurlarına aktarması ise, hem kendisi hem de gazetesi adına büyük bir gaf olmuştur. Özdemir İnce”nin ve Hürriyet yazı işlerinin akıl ve sağduyu ile hareket ederek, okurlarına aktardıkları yazılarda daha seçici olmalarını diliyoruz.